Avukat Kazım Yiğit Akalın'ın 'rüşvet' iddiasıyla tutuklanmasına tepki: İtibar suikastı

DUVAR - İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen "rüşvet ve görevi kötüye kullanma soruşturması" kapsamında 2'si avukat, 4'ü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memuru olmak üzere 6 kişinin yakalanarak gözaltına alındığı duyuruldu. 21 Mayıs'ta mahkemeye sevk edilen şüphelilerden bir polis ve avukat Kazım Yiğit Akalın tutuklandı. Diğer şüpheliler hakkında ise adli kontrol hükümleri uygulandı.

İstanbul Valiliği'nden yapılan açıklamada adli soruşturmaya konu olan durumla ilgili idari soruşturma da başlatıldığı, tedbiren Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü'nün görev yerinin değiştirildiği açıklandı. Aynı şubede görevli 7 rütbeli personelin de görevden uzaklaştırıldığı belirtildi.  

TOPLUCA SLOGAN ATTIKLARI İDDİASI  

Valilik açıklamasında, "Bazı medya organlarında yer alan 'personelin topluca slogan attıkları iddiası' gerçeği yansıtmamaktadır" ifadeleri kullandı.

PEHLİVAN VE TERKOĞLU'NUN AVUKATLIĞINI YAPMIŞTI

Söz konusu soruşturma kapsamında tutuklanan avukat Kazım Yiğit Akalın, Libya'da hayatını kaybeden MİT mensubunun kimliği ifşa ettikleri iddiasıyla 2020 yılının mart ayında gözaltına alınıp tutuklanan gazetecilerinden Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu'nun da avukatlığını yapmıştı. 

'AYNI ÖRGÜT İŞBAŞINDA'

O davada 6 ay tutuklu kalan gazeteci Barış Pehlivan, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, avukat Kazım Yiğit Akalın'a yönelik operasyonun emrini veren savcının kendilerini gözaltına aldıran savcı, tutuklayan hakimin ise kendisini de tutuklayan hakim olduğunu öne sürdü.

'İTİBAR SUİKASTİ YAPILIYOR'

Independent Türkçe'deki habere göre Kazım Yiğit Akalın'ın avukatları tarafından yapılan açıklamada "biz bu filmi görmüştük" denilerek şu ifadeler kullanıldı:

"Avukat Kazım Yiğit Akalın, meslek hayatı boyunca, hemen her görüşten insanın yargılama süreçlerinde savunmasıyla görev almış, hukuka aykırılıklara karşı mücadelesi tarihte iz bırakmış, başarılı bir hukuk insanıdır. Kendisine yöneltilen suçlamalar ve sabıkalı sözde medya organları tarafından yapılan yayınlar, itibar suikastına dönük hukuka aykırı ve etik değerlerden yoksun bir operasyonun parçasıdır. Bu hukuka aykırı durumu kabul etmiyor ve inandığımız tüm değerlerle reddediyoruz." (HABER MERKEZİ / DHA)