Avukatın ofisine saldırı: Kim bunlar?

Çağdaş Hukukçular Derneği, avukat Şiar Rişvanoğlu'nun ofisine yapılan saldırıyla ilgili olarak suç duyurusunda bulundu. Katıldığı duruşmalarda sık sık kolluk güçleriyle karşı karşıya gelen Rişvanoğlu “Biz tüccar değiliz, hukukçuyuz ve daha güzel bir coğrafya peşindeyiz. Bu zorlarına gidiyor” dedi.

Abone ol

DUVAR - Adana'da yaşayan avukat Şiar Rişvanoğlu'nun ofisine geçtiğimiz günlerde taşlı saldırı gerçekleşti. Saldırının ardından, 'Şanlı devletimizin emniyet kuvvetleri ile uğraşmaya devam edersen daha başka çok şeyler de parçalanır, dağılır… Ayağını denk al şerefsiz vatan haini' sözleri içeren tehdit notu bırakıldı. Saldırıyı gerçekleştirenlerin henüz kim olduğu belirlenmedi. Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) konuyla ilgili suç duyurusunda bulundu. Şirvanoğlu geçmişte görevi kötüye kullanan kişiler olduğunu öne sürerek terörle mücadelede görevli polisler için suç duyurusunda bulunmuştu.

KADINLARIN, KÜRTLERİN, ÖTEKİLERİN AVUKATLIĞINI YAPIYOR

Avukat Şiar Rişvanoğlu 25 yıldır ülkenin çeşitli bölgelerinde duruşmalara katılıyor. Kadınların, Kürtlerin, haksızlığa uğrayan kesimlerin avukatlığını yapan Rişvanoğlu'nun katıldığı birçok duruşmada dikkat çeken durumlar sık sık yaşanıyor. Özellikle Rişvanoğlu'nun gittiği Mersin, Şırnak gibi bölgelerde kolluk güçleri de duruşmayı izlemek için salondaki yerini alıyor, notlar tutuyor. Rişvanoğlu daha önce birkaç kez de mahkeme başkanından duruşma salonunda bulunmaması gereken kolluk güçlerinin salondan çıkartılmasını talep etti. Rişvanoğlu'nun bu talebi birkaç kez kabul görse de çoğu zaman da reddediliyor. Yine Rişvanoğlu, görevini kötüye kullanan kolluk güçlerinin olduğunu söyleyerek terörle mücadele ekibinde yer alan birkaç kişi için de suç duyurusunda bulunmuştu.

'TÜCCAR OLMADIĞIMIZ İÇİN...'

Rişvanoğlu, son dönemde savunma makamına yapılan saldırıların arka planında başka şeyler olduğunu düşünüyor. Rişvanoğlu bu durum için şunları söyledi: "Bütün bu saldırıların genel olarak siyasi otoritenin özel bir kararı sonucu olduğunu düşünüyorum. Kürtlere, Soma'da ölen madencilere, mağdur ailelere, haksızlığa uğrayanlara yapılan saldırılarda en direngen kesimlerden birisi avukatlar. Bir şekilde, 'alan temizliği' yapmak için bir politika seçme yoluna gidiyorlar. Bu yol bazen dava açarak oluyor, bazen de saldırılarla... 'Bir şekilde bunların direnç mekanizmalarına sızarsak...' beklentisi içindeler. Ama bu yolu denediklerinde tam tersi bir etki yaratıyor bizler için. Çünkü biz tüccar veya kendi küçük dünyasının derdinde olan avukatlar değiliz. Hukukçuyuz ve daha güzel bir coğrafya peşindeyiz. Bu zorlarına gidiyor.”