Avukatlardan tepki: Bu ateş herkesi yakar

Baro başkanları tarafından başlatılan 'Savunma Yürüyor' eylemi Ankara'da polis zoruyla engellendi. İstanbul Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması yapan avukatlardan Kemal Aytaç, "Avukatımıza yumruk atmanın kime nesini anlatabiliriz?.. Eğer bir ateş yanacaksa, bu ateş de birilerini yakacaksa, size samimi söylüyorum bu ateşin dışında kimse kalmayacak. Hepimizi yakar. Hepinizi yakar" dedi.

Abone ol

DUVAR - İstanbul Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması yapan avukatlar, meslektaşlarına Ankara girişinde meslektaşlarına polis yaşananlara tepki gösterdi. Avukatlar, "Eğer bir ateş yanacaksa, bu ateşte birilerini yakacaksa, size samimi söylüyorum bu ateşin dışında kimse kalmayacak. Hepimizi yakar. Hepinizi yakar" dedi.

'BU YAPILAN ALÇAKLIKTIR'

Baroların seçim sistemini ve yapısını değiştirecek düzenlemeye tepki olarak bulundukları bulundukları illerden Ankara’ya “savunma yürüyüşü” başlatan baro başkanları, kentin girişinde polis tarafından engellendi. Ankara'daki engellemeye İstanbul'daki avukatlar Çağlayan Adliyesi önünde tepki gösterdi. Basın açıklamasında konuşan avukat Kemal Aytaç "Türkiye'nin hukuk tarihinde yaşanabilecek barolara, baro başkanlarına, avukatlara hukukçulara yaşatılabilecek zulme tanıklık ettik. Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki 60'a yakın baro başkanının bu ülkenin başkentine girmesine izin verilmiyor. Neden, niçin, yasa mı var? Engel mi var? Yok. Ne var? Diktatörlük var. Reis var. Avukatımıza yumruk atmamanın kime nesini anlatabiliriz? Neresinden tutarsınız? Bu ülkede hep birlikte yaşamıyor muyuz? Bu ülkede hukuk, adalet, hepimizin ihtiyacı değil mi? Peki savunmayı, hukukun en önemli unsurunu tekmelersen, yumruk atarsan, geriye ne kalır? Bu yapılan eşkıyalıktır. Haydutluktur. Alçaklıktır. İşte bunun için buradayız."

'HUKUK VARKEN BU ZULÜM KİMİN İÇİN?'

"Şu an 60'a yakın baro başkanımız orada bekliyor. Biz de geldik bunu kınıyoruz diyen Aytaç şöyle devam etti: "Eğer bir ateş yanacaksa, bu ateş de birilerini yakacaksa, size samimi söylüyorum bu ateşin dışında kimse kalmayacak. Hepimizi yakar. Hepinizi yakar. Onun için bu ateşi söndürmemiz lazım. Demokrasi, özgürlük, barış hukuk insanlık ve kardeşlik varken bu zulüm niye, ne için? kimin için? Soruyorum kimin için? 60 tane baro başkanının önüne nasıl böyle bir engel olunur. Bu zulüm sabahtan beri nasıl yaşatılır. Lanetliyorum. Kınıyorum. Alçaklık bile azdır bu muamele için. Daha derine inmek lazım. Daha kötü sözler bulmak lazım."

'KANUNSUZ EMRE UYULMAMALI'

Eski Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Başar Yaltı da Türkiye'nin uzun süredir hukuk devleti olmaktan çıktığını belirterek şöyle konuştu: "Ayrıca mevcut siyasal iktidar gücünü ve etkisini hatta meşruiyetini yitirmiş durumdadır. Bu durumdaki bir iktidarın yaptığı ilk iş otoriterleşmektir. Otoriterleşen bütün iktidarlar, öncelikle örgütlü kesimlerin gücünü kırmak onları parçalamak ister. Bugün barolara karşı siyasi iktidarın yönetmiş olduğu yasal değişiklik amacı tamamen gücünü ve iktidarını yitiren bir siyasal grubun yapmak istedikleridir. Anayasamıza ve yasalarımıza göre gösteri ve yürüyüş en demokratik haktır. Ayrıca özel bir izin alınması gerekmemektedir. Ancak baro başkanlarının adalet amacıyla başlattıkları yürüyüş bugün Ankara'da valiliğin emriyle engellenmiş durumdadır. Bu kanunsuz bir emirdir. Bu kanunsuz emre onu yerine getirenlerin de uymaması gerekir. Fakat ne yazık ki Türkiye hukuk devleti olmaktan çıktığı için, bir polis devleti olma yolunda hızla ilerlediği için bu yasaklar en keskin şekilde uygulanıyor. Bizler avukatlar olarak elbette ki hukuka ve kanuna aykırı her tutumun karşısında olacağız. Bugün baro başkanları hangi amaçla yürürse yürüsünler durdurulmaları kanunsuzdur. Biz de burada onların yanında olduğumuzu haykırmak istiyoruz. Verilen kanunsuz emri kınıyoruz" dedi.