Avusturya'da kriz devam edecek: Kurz istifa etti ama siyasi arenayı terk etmedi
Yeşiller Partisi Milletvekili Berivan Aslan, Başbakan Kruz'un istifasını değerlendirdi: Kurz´un sadece gitmesi yetmiyor, bu zihniyetin değişmesi lazım. Bunun da bir gecede değişeceğini zannetmiyorum."
KÖLN - Avusturya Şansölyesi Sebastian Kurz 9 Ekim Cumartesi günü istifa etti. Kararı, Avusturya Halk Partisi (ÖVP) lideri Kurz, bizzat kendisi Viyana'da düzenlediği bir basın toplantısıyla duyurdu. Avusturya’nın yeni şansölyesi aynı partiden önceki Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg oldu.
Polis geçtiğimiz hafta çarşamba sabahı Kurz'un partisi ÖVP'nin Viyana'daki merkezine ve Başbakanlık binasındaki ofisinde arama yaptı. Parti merkezi ve başbakanlıkta Kurz'a bağlı çalışan çok sayıda elemanın iş yerlerinde aramalar yapıldığı da kaydedildi.
Avusturya basınında baskınların ‘Österreich’ gazetesine verilen ilanlar ve bu gazetede yayımlanan anket sonuçlarıyla bağlantılı yolsuzluk kuşkusu üzerine düzenlendiği belirtildi. Haberlerde Başbakan Kurz'un adının da söz konusu yolsuzluğa karışmış olabileceği vurgulandı. Savcılık, Kurz dahil 10 kişi hakkında "yolsuzluk, rüşvet ve güveni kötüye kullanma" iddialarıyla soruşturma başlattı. Bu kişiler, kamuoyu yoklamalarında manipülasyon yapılması ve 2016-2018 yılları arasında medyada Kurz hakkında olumlu haberler çıkması için kamu parasını kullanmakla suçlanıyor.
Ayrıca yine Kurz hakkında "İbiza skandalı" olarak bilinen yolsuzluk skandalıyla ilgili meclis komisyonuna yalan ifade verme suçlamasıyla başlatılan soruşturma da sürüyor.
Cumartesi günü istifa ettiğini duyurduğu basın toplantısında Kurz, "İstikrara ihtiyacımız var" diyerek Avusturya'nın pandemiyle mücadele ettiği bu dönemde ülkesini "aylarca sürecek bir kaos ya da kördüğüme sürüklemenin sorumsuzca olacağını" söyledi. Kurz, bunu önlemek, "alan yaratmak" için istifa kararını aldığını ifade etti.
‘HARİKA ÇOCUK’UN KARİYERİ UTANÇLA SONLANABİLİR
Kurz görev süresi boyunca kendisinin ve ülkesinin Avrupa'nın önemli bir gücü olduğu izlenimini yaratmayı başarmıştı. Hatta Almanya’da Kurz, muhafazakâr partilere örnek lider olarak gösteriliyordu. Ancak son skandal, 24 yaşında Devlet Bakanı, 27 yaşında Dışişleri Bakanı, 31 yaşında Federal Şansölye olan 35 yaşındaki 'harika çocuk'un kariyerini utançla sonlandırabilecek bir siyasi depreme neden oldu. Avusturya basını, İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana yürütmeye karşı buna benzer bir darbe yaşanmadığını yazdı.
Eğer Kurz istifa etmemiş olsaydı, muhalefet partileri salı günü güven oylaması yapacaktı. Yeşillerin birkaç oyu dahi hükümetin güvenoyunu kaybetmesine yetecek ve hükümet düşecekti. Kurz, kendi liderliğindeki partinin hükümeti kaybetmesini engellemek için istifa etme kararı alarak aslında kendisi ve partisi adına doğru bir manevra yapmış oldu.
Avusturya’da yaşanan bu krizi Yeşiller Partisi Milletvekili Berivan Aslan Gazete Duvar’a şöyle değerlendirdi:
“Herkes Başbakan Kurz´un tamamen siyasi arenadan geri çekildiğini düşündü. Özellikle solcular ve sosyalistler. Fakat ÖVP yüzyıllar boyunca iktidarda ve Kurz, kendi güç merkezini her yere yerleştirdi. Bir gecede Kurz´un gideceğini sananlar, yanıldılar. Sosyal Demokratlar da iktidardayken Kurz ile baş edemediler, hatta saçma bir şekilde vatandaşlık ve yabancılar hukukunu zorlaştırdılar. Kurz kısa bir zaman içerisinde 3 kez koalisyon ortağı değiştirdi. Sadece 1.5 yıllık iktidar tecrübesi ve yüzde 14 oy almış Yeşiller‘in bugünden yarına ÖVP´i güçsüzleştireceklerine inanlar, Kurz sistemini yeterince tanımayanlardır."
'KURZ, MECLİSTE FRAKSİYON BAŞKANI OLARAK GÖREVİNİ SÜRDÜRECEK'
Avusturya korona pandemisi nedeniyle çok hassas bir durumda. Berivan Aslan bu pandemi sürecini Kurz’un şansı olarak yorumluyor:
"Anketlere göre pandeminin ortasında halk erken seçime gitmek istemiyordu, dolayısıyla da acil bir çözüm gerekiyordu. Elbette Sebastian Kurz bu suçlamalarla daha fazla başbakan olarak kalamazdı. Bu sebepten dolayı da Başbakan olarak geri çekilerek mecliste fraksiyon başkanı olarak görevini sürdürmek istiyor.
Ancak Kurz’un bu kararı tabi ki solcuları, sosyalistleri vs. sevindiren bir durum değil, neticede Sebastian Kurz siyasi arenayı terk etmiyor. Başbakan olarak görev almaması yine de güç kaybının bir ilk adımı ve bireysel bir yenilgidir. Bu saatten sonra ÖVP'nin Kurz sistemini sürdürmek istiyorlar mı istemiyorlar mı diye bir karar vermesi lazım.
Gerek insan hakları, göçmen politikası, sosyal politikada gittikçe daha çok sağa kayan bir siyaseti engellemek için, Kurz´un sadece gitmesi yetmiyor, bu zihniyetin değişmesi lazım. Bunun da bir gecede değişeceğini zannetmiyorum.
İlk adım atıldı ve Kurz güç kaybına uğradı, bundan sonraki adımlar çok önemli. Şu an sadece ÖVP ile koalisyonda olan Yeşiller değil, bütün muhalefetinde hukuk devletini, bağımsız yargıyı ve demokrasiyi koruması gerekiyor. Bu siyasi sorumluluk herkesin diye düşünüyorum"
Kurz yönetimindeki muhafazakâr yeşil hükümet, 2020'nin başında yemin ederek göreve başlamıştı. Bundan önce Kurz, 2017'den 2019'a kadar sağcı popülist Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ) ile hükümetteydi.