Ayasofya önünde tekbirli kutlama
Danıştay 10. Dairesi'nin kararının ardından Ayasofya önünde yüzlerce kişi toplanarak Fetih Suresi'ni okuyup tekbir getirdi. Grupta bulunan Mehmet Özbek, "Artık dünyanın patronu biziz. Allah cennete de Ayasofya'ı görmeyi nasip etsin" dedi. Ayasofya'dan ezan okunmasının ardından yüzlerce kişi önündeki meydanda namaz kıldı.
DUVAR - Danıştay 10. Dairesi'nin, Ayasofya'nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etmesinin ardından, Ayasofya Meydanı'nda bir grup tarafından tekbirli kutlama yapıldı. Yerli ve yabancı medya kuruluşlarının yanı sıra vatandaşların bekleyişini sürdürdüğü tarihi Ayasofya Meydanı'nda toplanan yaklaşık 250 kişilik grup Fetih Suresi okuyarak tekbir getirdi.
'BİZ AYASOFYA'NIN MUHAFIZIYIZ'
Kutlama yapanlardan Mehmet Özbek, Danıştay'ın kararı ile ilgili şunları söyledi: "Artık dünyanın patronu biziz. Çok önemliydi bizim için. Allah Livahul sancağı etrafında toplanmayı nasip etsin. Artık biz Ayasofya'nın muhafızıyız. Manası çok fazladır bizim için. Allah cennette de Ayasofya'ı görmeyi nasip etsin. Çünkü Allah önemli olan yerleri cennette de görmeyi nasip ediyor" diye konuştu.
'TÜRKİYE'Yİ BOYKOT EDECEKLER'
Grupta bulunanlardan Muhammed Yasin Durak ise "Fatih Sultan Mehmet'in mirası aslına döndü. Biraz geç oldu ama hamd olsun. Allah Kudüs'e de bu özgürlüğü tatmayı nasip etsin. Bu dik duruşun arkası gelmesi lazım çünkü ancak bu şekilde yolun sonunu görürüz. Ortodokslar, Hıristiyanlar ve dünyanın bir çok yabancı kesimi buna karşı çıkacaktır. Hem siyasi hem ekonomik olarak Türkiye'yi boykot edecekler. Dik durursak bir şekilde yolun sonunu görürüz" dedi.
'HALKIN AKSİYONER TAVRI İKTİDARIN ÖNÜNÜ AÇTI'
1 Şubat ve 16 Mart tarihlerinde Ayasofya'nın cami olması için eylemleri organize eden Baran Dergisi editörü Faruk Hanedar şunları söyledi: "Yaklaşık 85 yıldır Ayasofya'nın cami olması için mücadele veriliyor. Ayasofya Türkiye'nin iç meselesi olmakla beraber bütün dünyayı ilgilendiren bir yer. Ayasofya Türkiye'nin bir bağımsızlık sembolüdür. Yüzde 90'ı Müslüman olan bir Türkiye'de Ayasofya cami hüviyetine kavuşmadığı sürece bizde Türkiye'nin bağımsız olamayacağını düşünerek burada çeşitli eylemler yaptık. Geçtiğimiz sene Şubat 2019'da burada bir eylem yaptık. Bu eylemin yankısı Amerika'dan akabinde Yeni Zelanda'dan geldi. Yeni Zelanda da bir terör saldırısı oldu. Teröristin silahında Ayasofya'ya dair semboller bulunuyordu. Onun akabinde tekrar burada toplanmış ve eylem yapmıştık. Eylemler sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir televizyon kanalında 'Ayasofya'yı açabiliriz' şeklinde bir açıklaması oldu. Bu açıklama sonrasında biz Ayasofya'nın açılmasını dört gözle bekledik. Ve bu eylemlerin ehemmiyeti de şuydu: Halkın aksiyoner tavrı, iktidarın da dünyaya bir mesaj vermesinin önünü açtı. O dönem bir çok kişi 'provakasyon yapılıyor' diyerek algı oluşturulmaya çalıştı. 16 Mart 2019 tarihinde yapılan eylem, Yeni Zelanda saldırısının getirmiş olduğu acı ve ızdırabı yüreğinde hissederek binlerce kişinin buraya toplanmasının bir neticesiydi. Şimdi inşallah Ayasofya'nın içinde namaz kılacağımız anı bekliyoruz. Ayasofya bağımsızlık sembolüdür. Türkiye'nin kendi kararını verdiğini görmüş olduk bu vesileyle."
AYASOFYA ÖNÜNDE NAMAZ KILINDI
Akşam namazı öncesinde Ayasofya'da ezan olundu. Ezan sonrasında çeşitli dernekler ve sivil toplum kuruluşlarının da arasında bulunduğu yüzlerce kişi yanlarında getirdikleri seccadeleri yere serip namaz kıldı.
Akşam namazı kılındıktan sonra şükür namazına başlandı. "85 yıl sonra Ayasofya esaretten kurtuldu. Allah razı olsun" diyen İmam, şükür namazını dualar ve tedbirler getirerek bitirdi.
Kılınan namazın ardından "Ayasofya" için dua edilirken, çok sayıda turist de merakla namazı izledi. Bu arada Ayasofya'yı barikatlarla kapatan güvenlik güçlerinden zaman zaman sosyal mesafeyi koruyun uyarıları yapıldı.