Ayhan Bora Kaplan davası: Polis 'rica' etti, doktor sahte rapor hazırladı
Gazeteci İsmail Saymaz, Ayhan Bora Kaplan Davası'nda sahte rapor hazırlandığını söyledi. Saymaz, raporun doktor tarafından verildiğini belirtti.
DUVAR - Ayhan Bora Kaplan'ın lideri olduğu suç örgütünün iki numarası olduğu iddia edilen ve gizli tanık olan Serdar Sertçelik'in yurt dışına kaçması; buradaki açıklamalarında ise emniyette siyasetçilere suçlamalar yöneltmesi istendiği iddialarına ilişkin iddianame kabul edildi.
DHA'nın haberine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianameyi kabul eden Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi, 11 sanığın yargılanacağı davanın ilk duruşmasının 18 Temmuz'da görülmesine karar verdi.
Eski Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Kerem Gökay Öner hakkında "görevi kötüye kullanma", "göreve ilişkin sırrın açıklanması" ve "suçluyu kayırma" suçlarından 2 yıldan 11 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Eski Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, eski Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan, eski Şube Komiserleri Ufuk Gültekin, Gökhan Karaca ve Metehan İlkyaz hakkında ise aynı suçların yanı sıra "tanığı etkilemeye teşebbüs" suçundan 4'er yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası istendi.
Sanıklarda Nurullah Özgür Kopuk'un "tanığı etkilemeye teşebbüs" suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar; Ramazan Kubat, Adem Kaçan, Mustafa Çotuk ve Serdar Sertçelik'in babası Erdoğan Sertçelik'in "suçluyu kayırma" suçundan 6'şar aydan 5'er yıla hapisle cezalandırılması istendi.
Gazeteci İsmail Saymaz bugün yazdığı yazıda davayla ilgili dikkat çeken bir gelişmeye değindi. Saymaz'ın Halk TV'deki yazısı şöyle:
"Ayhan Bora Kaplan (ABK) Davası'nın hem sanığı hem de gizli tanığı olan Serdar Sertçelik, geçen ay sahte kimlikle Sırbistan’dan Macaristan’a geçerken sınırda yakalandı.
Türkiye, ayaklarında elektronik kelepçe varken kaçmasına yol verilen Gizli Tanık M7’yi, yani Sertçelik’i, bugün Kırmızı Bülten’le Macaristan’dan geri getirmeye çabalıyor.
Güler misin, ağlar mısın…
ABK soruşturmasını yürütürken darbe suçlamasıyla tutuklanan altı polis ile Sertçelik ve Sertçelik’in kaçmasına yardım edenlerin içinde bulunduğu 12 sanığa Ankara 17. Adliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
İddianameye göre…
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, ABK soruşturması kapsamında Mahfuz Tatar’ın öldürülmesine ilişkin 24 Kasım 2023’te Sertçelik dahil 16 şüpheli için gözaltı talimatı verdi.
Beş polis Sertçelik’in evine gitti.
Sertçelik, 20 Kasım’da elektronik kelepçe tedbirini ihlal edip eğlenmeye gidince çorbacıda vurulmuştu. Bu yüzden iki bacağından yaralı şekilde yatıyordu.
İfadesinin evine alınmasına karar verildi.
Ancak bu işlem için doktor raporuna ihtiyaç vardı.
Polisler 24 Kasım’da, Sertçelik’in tedavi gördüğü Ankara Etlik Şehir Hastanesi’ne gitti.
Dr. Recep Emre Şişman’dan 20 Kasım 2023 tarih ve 6005535774 işlem numaralı konsültasyon formunun üzerine el yazısı ile “Şahsın gözaltına alınmasında tıbbi açıdan sakınca vardır” yazmasını istediler. Şişman, polisin ricası üzerine “Şahsın gözaltına alınmasında tıbbi açıdan sakınca vardır” diye yazarak, formu kaşeledi.
'GÖZALTINA ALMAK İSTEMİYORUZ'
Şişman, ifadesinde şunları söylüyor:
“Polis olduklarını söyleyen iki-üç kişi yanıma geldi. Sertçelik hakkında gözaltı kararı olduğunu, tedavisinin bizim bölümde yapıldığını, mevcut haliyle gözaltına alınmasında sakınca olup olmadığı hususunda savcılık tarafından bilgi istenildiğini söylediler. Polisler bir iki saatlik vakitleri olduğu için acilen rapora ihtiyaç duyduklarını, şahsın zaten şu anda ev hapsinde ve kendilerinin gözetimi altında tutulduğunu, savcının haberdar olduğunu, rapor vermemin yasal bir sıkıntı yaratmayacağını söylediler. Hatta ‘Savcının haberi var, biz bu şahsı çok gözaltına almak istemiyoruz’ diye eklediler. Karşımda devletin emniyet görevlileri olması ve işin acil olduğunu belirtmeleri sebebiyle konsültasyon formuna el yazısı ile değerlendirme notumu yazdım ve kaşeleyip imzaladım. İlk yazdığım notuma gözaltına alınmasıyla ilgili ibare koymamıştım. Ancak bir saat sonra aynı polisler yanıma gelerek, ‘Hocam, gözaltına alınmasında sakınca vardır ibaresini eklemenizi istiyoruz’ dediler. Yeni bir çıktı alıp forma not düştüm. Bu kez polislerin isteği doğrultusunda ‘Şahsın gözaltına alınmasında tıbbı açıdan sakınca vardır’ ibaresini de fazladan yazmış oldum.”
8 GÜN BOYUNCA TÜRKİYE'DEYDİ
Komiser Gökhan Karaca’ya doktor raporu göz önüne alınarak, Sertçelik’in ifadesinin evde alınması talimatı verildi.
26 Kasım’da ifadesi alındı.
Her ne olduysa…
Sertçelik’in ertesi gün ambulansla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nda hazır edilmesini istedi.
Ancak 27 Kasım günü evine gidildiğinde firar ettiği anlaşıldı.
Yapılan araştırmaya göre Sertçelik, araca binip babası Erdoğan ile Mamak’a gitti.
Kendisi de firari olan Adem Kaçan, Sertçelik’i aynı gün araçla Eryaman’da bir siteye götürdü.
Sertçelik'in 30 Kasım’a kadar bir hareketi olmadı.
Dört gün boyunca Ankara’da olduğu halde aranmadı, yakalanmadı.
1 Aralık’ta Ramazan Kubat’ın aracıyla saat 18.15’te İstanbul’a geçti.
Sertçelik, Şile’de sosyal medya fenomeni olan kız arkadaşı Ece Ronay’ın kaldığı bungalovların bulunduğu bölgede araçtan indi.
Dört günü İstanbul’da geçirdi.
‘Net olarak belirlenemeyen bir güzergahı kullanarak’ 4 Aralıkta yasa dışı yollardan yurt dışına kaçtı.
İddianamede, Sertçelik’in İstanbul’da olduğu bilindiği halde “Bulunamıyor” diye tutanak tutulduğu kaydediliyor.
POLİSİN GİZLİ TANIKLA SAMİMİYETİ: SERDARIM
İddianamede, polisler tarafından yapılan ortam ve ses kayıtlarına yer veriliyor.
Bunlardan biri de 24 Kasım’da Sertçelik’i evinde ziyaret eden polislerin yaptığı kayıt.
Polisler Sertçelik’e “Serdarım” ve “Kardeşim” diye sesleniyor.
Sertçelik, sohbette, ABK Davası’nın yargılama aşamasına geçildiğinde, verilecek kimlikle yurt dışına gideceğini kaydediyor.
Sertçelik ile polislerin diyalogları şöyle:
Sertçelik: “Ben şimdi neden korkuyorum biliyon mu abi? Beni tutuklarlar bir anda, annem babam burada savunmasız, abim desen savunmasız. Komple ortada kaldık.
Polis: Senle ilgili Allah’ın izniyle bişey olmayacak.
Sertçelik: Ben zaten yurt dışından vazgeçtim. Anladım çünkü, beni yurtdışına göndermezler abi.
Polis: Niye…
Sertçelik: Bu hafta bu kimlik olayı olacak. Eğer olursa kelepçe zaten çıkar, o zaman ben direk… Birkaç para alacağım kişiler var. Onlardan para alacam, sonra da gidecem.
(HABER MERKEZİ)