Aylin Nazlıaka: 'Bu zihniyet kadını bir birey olarak görmüyor'

Aylin Nazlıaka, AYM'nin aksi yöndeki kararına rağmen 9. Yargı Paketi'nde yer alan ve kadının evlendikten sonra soyadını tek başına kullanamamasına ilişkin düzenlemeye tepki gösterdi.

Abone ol

DUVAR - CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, 9. Yargı Paketi'nde kadının evlendikten sonra kendi soyadını tek başına kullanamayağına ilişkin düzenlemeyle ilgili yazılı açıklama yaptı.

Nazlıaka, şunları kaydetti:

'KAZANILMIŞ HAKLARIMIZDAN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ'

"Anayasa Mahkemesi, kadının bekarlık soyadını ancak eşinin soyadı ile birlikte kullanabilmesine ilişkin düzenlemeyi eşitliğe aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etmişti. Kadınların kazanılmış haklarına göz diken AKP iktidarı, Anayasa Mahkemesi’nin kararını bir kez daha tanımadı. AYM kararına rağmen, 9. Yargı Paketi ile kadınların soyadlarını tek başına kullanması yasaklanmaya çalışılıyor. Bu hukuksuzluğu kabul etmiyoruz. Kimlik mücadelemiz, var olma mücadelemizdir. Yıllardır yürüttüğümüz mücadelede hukuki bir zafer kazanmışken, kazanılmış hakkımızdan asla vazgeçmeyeceğiz.”

'KADIN ERKEK EŞİTLİĞİNE İNANMAYAN ZİHNİYET AİLE BÜTÜNLÜĞÜ ADI ALTINDA BU KARARI TANIMIYOR'

AYM’nin kararının detaylarını anımsatan Nazlıaka, “Kadının evlendiği kişinin soyadını almasını hükmeden Medeni Kanun’un 187. maddesi Anayasa Mahkemesi’nce iptal edildi. Gerekçeli kararda, kadının evlendikten sonra da isterse bekarlık soyadını tek başına kullanacağını belirtilmişti. Meclis’e yeni düzenleme için dokuz ay süre tanınmıştı. Kadın erkek eşitliğine inanmayan zihniyet aile bütünlüğü adı altında bu kararı tanımıyor. Kadın bekarlık soyadını ancak eşinin soyadı ile birlikte kullanabilirmiş çünkü anne-babanın ayrı ayrı soyadı kullanmaları çocuk üzerinde olumsuz etki yaratabilirmiş. Çocuğun hangi soyadını kullanacağı konusu tartışma meselesi haline gelebilirmiş" dedi.

'BU ZİHNİYET KADINI BİR BİREY OLARAK GÖRMÜYOR'

“Aile bütünlüğü soyadı ile sağlanamaz” diyen Nazlıaka, çocukların olumsuz etkilenmesinden ‘kaygı’ duyan iktidara şu şekilde seslendi:

“Çocuklar yatağa aç girerken, kimi ailelerde kadınlar ve çocuklar şiddete maruz kalırken, çocukların en temel haklara erişimi dahi sağlanamazken nasıl susuyorsunuz? Samimi iseniz önce çocukların ve kadınların insanca yaşam hakkına sahip çıkın. Oysa biliyoruz ki; bu zihniyet kadını bir birey olarak görmüyor. Kadını sadece aile kavramı içine hapsetmek istiyor. Kazanılmış haklarımızı budamak dışında bir adım atmak istemiyor. Aile bütünlüğü aynı soyadını kullanarak sağlanmaz. Aile bütünlüğünün sağlanması için şiddetsiz, sömürüsüz bir toplumun inşasına yönelik adım atılmalıdır.”