Aysun Gezen: Meclis önünde kendini yakan işçi emekçi bu ülkenin tablosudur

KESK, Bakırköy Meydanı'nda 'OHAL değil demokrasi' mitingi düzenledi. Mitinge konuşan KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen "Meclis önünde kendini yakarak 'geçinemiyorum' diyen emekçi bu ülkenin tablosudur" dedi. "Soruşturmalara, işten çıkarmalara, sürgünlere, mobbinglere karşı 18 aydır alandayız" diyen KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, "Çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakmak istiyorsak bir arada durmaya mecburuz" şeklinde konuştu.

Abone ol

DUVAR - Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İstanbul Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda, 'OHAL değil demokrasi' mitingi düzenliyor. KESK'in çağrısıyla biraraya gelen binlerce kişi saat 15.00'te alana giriş yaptı.

'KARANLIĞA TESLİM OLMAYACAĞIZ'

Mitinge KESK Eş Genel Başkanları Aysun Gezen ve Mehmet Bozgeyik, Eğitim Sen Genel Başkanı Ayfer Aytekin Aydoğan, CHP Milletvekilleri Ali Şeker ve Sezgin Tanrıkulu, HDK İstanbul Eşsözcüsü Atilla Doğan, TTB Başkanı Raşit Tükel, HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Cengiz Çiçek de katıldı.

KESK'e bağlı sendikların yanı sıra ESP, HDP, HDK, SGD, Devrimci Parti, EMEP, KALDIRAÇ, HAZİRAN, EHP, SHP, Mücadele Birliği, DİP, Yeşiller ve Sol Parti ile çok sayıda kurum da mitinge destek verdi.

Miting alanına yapılan yürüyüşte KHK ile ihraç edildikten sonra işe geri dönme talebiyle açlık grevine başlayan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın fotoğrafları ve "Nuriye ve Semih yaşayacak" yazılı pankart taşındı. Mitinge katılanlar, "Nuriye, Semih onurumuzdur", "Özgür basın susturulamaz", "İşimizi geri istiyoruz", "KHK'lar gidecek biz kalacağız", "Direne direne kazanacağız" sloganları attı.

'KENDİNİ YAKAN İŞÇİ BU ÜLKENİN TABLOSU'

Mitingde ilk olarak KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen konuştu. Gezen, kanun hükmünde kararnamelerle yüz binin üzerinde kamu emekçisinin ihraç edildiğini hatırlatarak şunları söyledi:

"Yüz binin üzerinde kamu emekçisi hiçbir soruşturma gözetmeden işinden, geleceğinden atıldı. Taşeron düzenlemesi Meclis'ten kaçırıldı, KHK'yla düzenlendi. İşçilere haklarından, alacaklarından vazgeçmeleri dayatıldı. Toplu sözleşme hakkımız gasp edildi. Kamu çalışanları masalarda, saraylardan gelen tek bir emirle satıldı. Savaşa ayrılan paydan emekçiye pay kalmadı. Emeğimizle yarattığımız değerler emperyalistlere peş keş çekildi.

Sağlık hakkımızı gasp edecek şehir hastaneleri bir rant aracı olarak görüldü. Hiç geçmediğimiz köprünün parası biz emekçilerden alınıyor. Asgari ücret artışla dahi açlık sınırının altında kaldı. Meclis önünde kendini yakarak 'geçinemiyorum' diyen emekçi bu ülkenin tablosudur."

'GÜZEL ÜLKEMİZ, HER GÜN KADINLARIN ÖLDÜRÜLDÜĞÜ ÜLKEYE DÖNÜŞTÜ'

Türkiye'de giderek laik eğitimden uzaklaşıldığını söyleyen Gezen, "Çocuklarımız vakıfların, cemaatlerin eline teslim ediliyor. Eğitim imam hatipleştirilmeye çalışılıyor" dedi.

"Güzel ülkemiz, her gün kadınların öldürüldüğü ülkeye dönüştü" diyen Gezen, "Bilime, bilimsel bilgiye düşman saray rejimi, devlete sorumluluğunu hatırlatan akademisyenlerin adını KHK'lere yazdırdı. Halkın haber alma halkı gasp edildi. KHK'lerin varlığı, iş güvencemize en büyük tehdittir. Bu karanlı tablo hiçbirimizi yıldırmasın. Bizler derelerine, ormanlarına sahip çıkanlarız. İnsanca yaşama mücadelesi için asla vazgeçmeyenleriz. Şiddete ayrımcılığa karşı direnen, sokakları asla terk etmeyen kadınlarız" şeklinde konuştu.

'DARBE DÖNEMLERİNİ YAŞIYORUZ'

Gezen'in ardından KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik konuştu. Milletvekilleri ve gazetecilerin tutuklandığını hatırlatan Bozgeyik, "Bugün Türkiye'de milletvekillerinin, gazetecilerin tutuklandığı, belediyelere kayyumların atandığı darbe dönemlerini yaşıyoruz" dedi.

Hükümetin politikalarını eleştiren Bozgeyik, "AKP, mezhepçi, milliyetçi politikalarla, Orta Doğu savaşıyla süreklileştirmeye çalışıyor. Diyarbakır'da, Suruç'ta, Ankara'da katliam yapanları tanıyoruz. Önümüzdeki süreçte geri adım atmadan birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu ülkede bizler kamu emekçileri, yoksullar, işçiler, bizler işsizliğin pençesinde kıvranırken kandan beslenenler Türkiye'ye özgü başkanlık sistemiyle bu tek adam rejimini sürdürmeye çalışıyorlar" diye konuştu.

'UMUDUMUZ BÜYÜYOR'

OHAL yerine demokrasi, adalet ve barış istediklerini söyleyen Bozgeyik şöyle devam etti:

"Bizler bir kez daha buradan soruşturmalara, işten çıkarmalara, sürgünlere, mobbinglere karşı 18 aydır alandayız. Kadınları toplumsal alandan dışlayan sözde istihdam politikalarına karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Ayrımcılığa, sürgün edilmeye katliamlara karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu faşizan politikalara karşı eşitlik, özgürlük mücadelemizi birleşik biçimde yükseltmenin çabasındayız. Bizler çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakmak istiyorsak bu yükün bilinciyle bir arada durmaya mecburuz. Umudumuz büyüyor. Bu faşist kuşatmayı geri püskürtmeyi buradan bir kez daha haykırıyoruz."

Miting Erdal Güney'in şarkılarıyla son buldu.