Azmettiricisi 'yüksek vergi': Sahte içkiden korunmak mümkün mü?

Ev ortamında yapılan kontrollerle ayırt edilmesi mümkün olmayan sahte içkilere karşı tüketicileri uyaran Gıda Mühendisi Uğur Toprak, yüksek vergilerin sahteciliği körüklediğini dile getirdi.

Abone ol

İZMİR - İstanbul’da geçtiğimiz hafta sahte içki kullanımı nedeniyle 92 kişi sağlık kurumlarına başvurdu. Güngören, Beyoğlu, Bakırköy ve Başakşehir hastanelerinde metil alkol zehirlenmesi teşhisi konulan hastalardan 39’u yaşamını yitirdi. Yoğun bakım ünitelerinde tedavisi devam eden birçok hasta da yaşam mücadelesi veriyor.

İstanbul Valiliği piyasaya büyük miktarda sahte alkol sürdüğü tespit edilen 15 şüpheli şahsın gözaltına alındığını, bu şahıslardan 4’ünün ise çıkarıldıkları mahkeme tarafından “kasten adam öldürme” suçundan tutuklandığını açıkladı. 1 Ocak'tan bu yana yürütülen operasyonlarda 29 ton sahte alkole el konulduğunu belirten valilik, sahte ya da kaçak alkol sattığı tespit edilen 64 işletmenin iş yeri ruhsatının iptal edilerek kapatıldığını da duyurdu.

Peki sahte içkiyi ayırt etmek için ne yapılmalı? Zehirlenme şüphesinde nasıl bir yol izlenmeli?

EVDE YAPILAN TESTLER KESİN SONUÇ VERMİYOR

Etil alkol ve metil alkol arasında renk ve koku bakımından bir farklılık yok. Dolayısıyla bu iki alkolün çıplak gözle veya kokuyla ayırt edilmesi mümkün değil. “Sahte içki nasıl anlaşılır?” konusunda halk arasında yaygın olan birçok yöntem mevcut. Ancak söz konusu yöntemlerin de kesin sonuç verdiğini söylemek mümkün değil. Birçoğu ev ortamında yapılan bu yöntemlerden biri, rakının içine yemek sodası eklenmesi. İşlem sonrasında eğer rakı bulanıklaşıyor ise o rakıdan şüphelenilmesi gerektiği iddia ediliyor. Yine yüksek alkollü içkilerin tutuşturulması ve karanlık ortamda alevin rengine bakılması da diğer bir yöntem. Halk arasında alevin rengi mavi ise bu içkilerin tüketilmemesi gerektiği öneriliyor.  

Piyasada etil ve metil alkol arasındaki farkı anlamak için satılan test kitleri de mevcut. Ancak uzmanlara göre bu kitler de her yönüyle detaylı bilgi vermiyor. Etil alkol ve metil alkol arasındaki farkı anlamanın en iyi yöntemi laboratuvar ortamlarında yapılan analizler. Laboratuvar ortamlarında sahte içki ile gerçek içkiyi birbirinden ayırt etmek çok kolay ancak içki içmek isteyen bir insanın satın aldığı içkiyi laboratuvara götürmesi bugüne kadar görülmeyen bir uygulama.

‘METİL ALKOL ENDÜSTRİYEL KULLANIMI OLAN BİR ÜRÜN’

Son yaşanan sahte içki ölümlerini değerlendiren TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu üyesi Gıda Mühendisi Uğur Toprak, “Tamamen adli bir vaka ve kayıt dışı ekonominin bir ürünü olan merdiven altı üretimin, halk sağlığını nasıl tehdit ettiğinin en çarpıcı örneği ile karşı karşıyayız. İçilebilir nitelikte alkol olmasının çok ötesinde sanayi tipi alkollerden veya hiç olmayacak bir şekilde insan sağlığı için son derece zararlı olan metil alkol türü çok daha ucuz alkol kullanılarak yapılan bu kaçak üretimlerin insan hayatını nasıl sonlandırdığına maalesef ki bir kez daha tanık olduk” dedi.

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu üyesi Gıda Mühendisi Uğur Toprak

 ‘ZEHİRLENDİĞİNDEN ŞÜPHELENENLER SAĞLIK KURULUŞLARINA BAŞVURMALI’

Sahte içkide kullanılan metil alkolün, endüstriyel kullanımı olan bir ürün olduğunu belirten Toprak, “Türk Gıda Kodeksi'ne göre rakıda bulunmasına izin verilen metil alkol miktarı en fazla 150 gr/hektolitredir. Bu miktardan daha yüksek oranlarda metil alkol içeren ürünler insan sağlığı açısından riskli olarak değerlendirilir. Mevzuatta izin verilen dozların üzerinde tüketildiğinde zehirlenmelere neden olur. Zehirlenme belirtileri 12-24 saate kadar görülmeyebilir. Zehirlenme belirti verdiğinde durum çoğunlukla merkezi sinir sisteminde çökme, körlük, koma ve ölüm gibi olumsuz tablolarla sonuçlanır. Zehirlendiğinden şüphelenen tüketicilerin vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmalarında yarar var” diye konuştu.

‘YÜKSEK VERGİ UYGULAMASI SAHTECİLİĞİ KÖRÜKLÜYOR’

Gıdanın, insan sağlığı ile doğrudan ilgili ve ihmal edilemeyecek bir konu olduğunun altını çizen Toprak, alkol zamlarının da sahteciliği körüklediğini söyledi. “Alkollü içkilerde çok yüksek oranlarda vergi uygulanması kayıt dışını ve sahteciliği körüklemekte, tüketicileri riske atmakta” diyen Toprak, şöyle devam etti:

“Bütçe açıklarını kapatmak için, alkollü içkilere yapılan yüksek zamların ve vergilerin sahteciliği ve kaçakçılığı tetiklediği açık. Rakı dışındaki diğer distile alkollü içkilerde de sahteciliğin olmadığını söylemek olası değil. Bugün rakıda yaşanan sorun, yarın diğer distile içkilerde de görülebilir. Bu bağlamda, alkollü içkilerdeki yüksek vergi baskısının, sahtecilik cazibesini düşürecek oranlara çekilmesi, tüketicinin uygun fiyatlarla alkollü içkilere ulaşmasını sağlayıcı bir fiyat düzeyinin belirlenmesi gerekiyor. Vergi artırımı ile alkol tüketiminin azaltılması birçok ülkede denenmesine rağmen sonuç alınamamıştır. Alkol bağımlılığına karşı vergi artırma yerine tüketici bilincini geliştirmeye dönük çabalar artırılmalı”

‘DIŞ GÖRÜNÜŞÜNDEN SAHTE OLUP OLMADIĞINI ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL’

“Alkol ve gıda zehirlenmesi gibi vakalarla insanlarımızı yitirmek çağdaş, demokratik bir hukuk devletine yakışmıyor” diyen Toprak, sahte alkolü ayırt etmenin çok zor olduğunu ifade etti. Tüketicilere uyarıda bulunan Toprak, “Tüketicilerimiz bilmelidirler ki, ürünün dış görünüşünden sahte olup olmadığını anlamak mümkün değil. Dökme içki tüketmemek veya tükettikleri noktalarda orijinal ambalajı görmeyi talep etmek yetersiz de olsa bir önlem olarak görülmeli. Alışveriş sırasında kapak, etiket, barkod ve seri numarası kontrollerini yapmaları ve olabildiğince güvenilir buldukları yerlerden içki satın almaları önemli. Akıllı telefonlarda kullanılabilen GİB BÜİS uygulaması ile ürünlerin bandrolünde bulunan QR kodu okutup orijinalliğinin kontrolünü sağlayabilirler. Şüpheli gördükleri durumları yetkililere bildirmekten kaçınmamalılar. Genel bir ilke olarak, piyasadaki eşdeğerlerinden çok daha ucuz olan gıda maddelerinde sahtecilik ve aldatma riski yüksektir” ifadelerini kullandı.