Süreyya Karabulut: Cesedin Cem Garipoğlu'na ait olmadığını düşünüyorum

Münevver Karabulut'un babası Süreyya Karabulut, "Mezarın içerisindeki cesedin Cem Garipoğlu'na ait olmadığını düşünüyorum. Bu mezarın açılması benim kızıma olan manevi borcumdu" dedi.

Abone ol

DUVAR - İstanbul'da 15 yıl önce katledilen Münevver Karabulut'un ailesinin 'Fethi Kabir İşlemi' talebinin kabul edilmesi üzerine katil Cem Garipoğlu'nun mezarı dün açıldı. Garipoğlu'nun cesedi tabuta konularak incelemeler için Adli Tıp Kurumu'na (ATK) götürüldü.

Garipoğlu'nun cesedi incelenirken Münevver Karabulut'un babası Süreyya Karabulut açıklamalarda bulundu.

'KIZIMI KATLETTİKLERİ GÜN HER YIL KUTLAMA YAPIYORLAR'

Odatv'ye konuşan baba, "Açıkçası bu caninin intihar ettiğini söylediği günden beri içimde yanan bir ateş vardı ve bu ateş hiç sönmedi. Her gece rüyamda biricik kızımı, Münevver'i görüyorum. Garipoğlu ailesi bize başsağlığı dileklerini dahi iletmedi, taziye dileklerini iletmedi, hiçbir pişmanlık göstermedi. Ama kanlı kanepeden mutlu aile fotoğrafları paylaşıyorlar, kızımı katlettikleri gün her yıl kutlama yapıyorlar, testereli paylaşımlar yapıyorlar. Bunlar insanlıktan nasibini almamışlar" dedi.

"CESEDİN CEM GARİPOĞLU'NA AİT OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM"

Karabulut ayrıca, "Mezarın içerisindeki cesedin Cem Garipoğlu'na ait olmadığını düşünüyorum. Bu mezarın açılması benim kızıma olan manevi borcumdu. Bunu da imkansız görüyordum. Bunu başaran 15 yıldır hiçbir talebi olmadan yanımızda olan, olağanüstü bir hukuki mücadele veren avukatımız Rezan Epözdemir'dir. Onun sayesinde oldu. Allah ondan razı olsun. Bu konuda acılı bir baba olarak Adalet Bakanımız Yılmaz Tunç'a sesleniyorum. Lütfen gerekli hassasiyet gösterilsin, gerçekler ortaya çıksın, geçmişte olduğu gibi usulsüzlükler yaşanmasın. Bu konunun takipçisi olsun. Adalet bakanımıza da teşekkür ediyorum. Kendisine minnettarız. İnşallah Adli Tıp incelemesi neticesinde gerçekler ortaya çıkar. Bu benim kızıma olan en büyük manevi görevim" ifadelerini kullandı.

Öte yandan dönemin eski Silivri Cumhuriyet Savcısı Metin Arda ile otopsiyi yapan Adli Tıp Kurumu Eski Morg İhtisas Dairesi Başkanı Prof. Dr. Sermet Koç da Habertürk TV'de konuştu.

'GARİPOĞLU'NUN CANSIZ BEDENİ YERDE YATIYORDU'

"Koğuşta adli otopsi işlemi yapıldı. Nöbetçi savcı Tuğba hanımdı. Ben de cezaevine intikal ettiğimde savcı hanım koğuşa girmişti" diyen Arda şunları söyledi: "Koğuşta ölü muayenesin yapıyordu. Kamera ile çekimli olarak yapılıyordu. O sırada Cem Garipoğlu'nun cansız bedeni yerde yatıyordu. Bir adli tıp uzmanımız da oradaydı. Ölü muayenesi yapılıyordu. Başındaki poşeti dahi savcı hanım geldiğinde çıkarmışlar. Çünkü sabah sayımında personel girdiğinde eks olduğunu fark ediyorlar. Savcı hanım hem görüntülü hem de sesli bir kayıt yaptırıyordu."

'KENDİSİNİ POŞETLE BOĞDU'

Prof. Dr. Sermet Koç da, o dönem anne ve babadan örnek alındığını söyledi. Otopsinin kamera ile çekiminin de yapıldığını kaydeden Koç, "Anne baba var Cem Garipoğlu var ve bunun akabinde fiziksel benzerlik ve diğer bütün hususlar gözümüzün önünde gerçekleşti. Yanlışlıkla iple boğuldu gibi falan şeyler var, onlar yanlış yorumlar. Bir iple falan boğma yok, poşeti boğazından daraltarak sıkı bir şekilde bağlayarak havasızlık oluşuyor ve zaten bayılma meydana gelince biri müdahale etmezse mümkün değil" ifadelerini kullandı.

(ALINTI)