Babacan: Her alanda otoriter ortaklığın sonuçlarını yaşıyoruz

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, iktidarın ekonomi ve sağlık alanında attığı adımları eleştirdi, “Her alanda otoriter ortaklığın ve zihniyetin sonuçlarını yaşıyoruz” dedi.

Abone ol

ANKARA- Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin il başkanları toplantısında konuştu. Türkiye’deki sorunların çözümünün “adaletten” ve “özgürlükten” geçtiğine inandıklarını belirten DEVA lideri Babacan, “Türkiye’yi dünyadaki demokratik ülkeler ligine yükseltmekte kararlıyız. Gelir dağılımında adaletin tesis edildiği, hak ve özgürlüklerin doyasıya yaşandığı bir ülkenin anahtarını cebimizde taşıyoruz. Seçim günü geldiğinde, bu anahtar tam demokratik Türkiye’nin kapısını açacak” ifadelerini kullandı.

‘OTORİTER YÖNETİM’

İktidarın ekonomi politikalarını eleştiren Babacan, iktidarın “bomboş işlerle kamuoyunu oyalamaya” çalıştığını söyledi. İktidarın ekonomik sorunları çözme kapasitesinin olmadığını belirten Babacan, “Adını doğru koyalım: Bugün otokrat bir ortaklığın iktidarı var. Bunun adı tam anlamıyla otoriter yönetimdir. Sayın Erdoğan, krizlerin ortağı Bahçeli ve 28 Şubatçı Çin muhibbi Perinçek ile birlikte ülkeyi görülebilecek en hukuksuz dönemlerden birine sokmuş durumda. İktidardaki otoriter ortaklık ülkemizi çok ciddi bir gerileme sürecine hapsetmiş durumda” diye konuştu.

Uçaklarda PCR test zorunluluğunun önce kaldırılıp sonra geri getirilmesini eleştiren Babacan, "Bu kararı kimler, nerede, nasıl alıyor? Nasıl bir keyfilik? Burada insan canı, sağlık söz konusu. Bu kadar önemli bir kararı bir ileri bir geri adımlarla alabilir misiniz? Her alanda otoriter ortaklığın ve zihniyetin sonuçlarını yaşıyoruz” dedi.

'165 ÖĞRENCİDEN 152’Sİ TÜRKİYE’DEN GİTMEK İSTİYOR'

Boğaziçi Üniversitesi, İTÜ ve ODTÜ’deki bilgisayar mühendisliği öğrencileriyle yapılan bir araştırmanın sonuçlarını paylaşan Babacan şunları söyledi:

“Sonuç kahredici… 165 öğrenciye soru soruluyor. 152’si Türkiye’den gitmek istiyor. İçlerinden 130’u ‘Geri dönmeyi düşünmem’ diyor. Bu ülkeyi bu hale getirenlerin ‘Nerede hata yaptık da bu ülkenin insanlarını kendi vatanından soğuttuk?’ diye düşünmesi lazım. Yerli ve millî diye diye her alanda yerli ve millî krizler çıkarttılar. Türkiye’nin yerli ve millî bir eğitim, adalet ve ekonomik krizi var. Bütün sorumluluğu ve yetkiyi kendi üzerinde toplayan cumhurbaşkanı bu durumun da tek sorumlusu. Eğer, ülkemizi ileriye taşıyacak gençlerin hayalini başka ülkeler süslüyorsa, bu ülke orta gelir tuzağından kurtulamaz. Liyakatin yerini sadakatin aldığı bir ülkede, siz ağzınızla kuş tutsanız başaramazsınız.”

DEVA Partisi Başkanı Babacan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde sıralandı:

‘DÜNYADA OLDUĞUMUZ MASA HEMEN HEMEN KALMADI: Dün ‘darbe destekçisi’ dediklerine resmî törenlerle karşılama yaptıklarını görüyoruz. Koskoca Türkiye, artık dünyada iş birliği yapılacak bir aktör olarak görülmüyor. ‘Ne yapacağı belli olmayan, zararlarından sakınılması gereken bir ülke’ muamelesi yapılıyor. Benim dış işleri bakanlığı yaptığım dönemde dünyada olmadığımız hemen hemen masa yoktu. Şu anda ise dünyada olduğumuz masa hemen hemen kalmadı.

ÜLKENİN KADİM SORUNLARINI ÇÖZMEZSENİZ EKONOMİ DÜZELMEZ: Siz ülkenin kadim sorunlarını çözmezseniz, Kürt meselesini diriltirseniz, Alevi meselesine kulak kabartmazsanız, ekonomi falan düzelmez. Hayal görürsünüz. Çünkü bu meseleler, özünde bir demokrasi meselesidir. Demokrasi olmadan ekonomi asla düzelmez. Güçlü ekonominin yolu; hukuktan, adaletten, demokrasiden, özgürlükten, eğitimden ve itibardan geçer. (DUVAR)