Babacan: Suçu Merkez Bankası Başkanı’na yıkarak sorumluluktan kurtulamazsınız
Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, ekonomik krizin asıl sebebinin Cumhurbaşkanlığı sistemi olduğunu söyledi, Merkez Bankası Başkanının görevden alınması ile ilgili, “Bir önceki Merkez Bankası Başkanını “Bu laf dinlemiyor, söylüyoruz yapmıyor” diye değiştirdiler. Söylediklerini yapacak bir Merkez Bankası Başkanı getirdiler. Bütün bu kötü yönetimin sorumluluğunu şimdi tek bir bürokrata yıkmaya çalışıyorlar” dedi.
ANKARA - DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin 1. Olağan Mardin İl Kongresi’nde konuştu. Merkez Bankası Başkanı’nın görevinden alınmasına değinen Babacan, “Cumhurbaşkanı da ekonomi yönetimi de, talimatını harfiyen uygulayan kişileri değiştirerek, ekonomide yaşanan çöküşün ve bu olumsuz tablonun sorumluluğundan kurtulamaz. Sizin dediklerinizden başka bir iş yapmayan bir bürokratı değiştirerek, suçu ona yıkarak, bu sorumluluktan kaçamazsınız! O kadar kolay değil. Bu millet bu kadar saf değil” dedi.
Babacan kongrede şunları söyledi:
KRİZİN ASIL SEBEBİ CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ: Ekonomide yaşananların esas sebebi kurumsal ve ortak aklı dışlayan, liyakatı ortadan kaldırıp köklü kurumlarımızı çökerten Partili Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi olduğunu asla unutmamamız gerekiyor. Merkez Bankası Başkanı’nın bir gece ansızın yapılan operasyonla görevden alınıp, bir başka başkanın getirilmesi kötü yönetimin yansımasından başka bir şey değildir.
KÖTÜ YÖNETİMİN SORUMLULUĞU BİR BÜROKRATA YIKILIYOR: Bir önceki Merkez Bankası Başkanını “Bu laf dinlemiyor, söylüyoruz yapmıyor” diye değiştirdiler. Söylediklerini yapacak bir Merkez Bankası Başkanı getirdiler. Bütün bu kötü yönetimin sorumluluğunu şimdi tek bir bürokrata yıkmaya çalışıyorlar.
Cumhurbaşkanı da ekonomi yönetimi de, talimatını harfiyen uygulayan kişileri değiştirerek, ekonomide yaşanan çöküşün ve bu olumsuz tablonun sorumluluğundan kurtulamaz. Sizin dediklerinizden başka bir iş yapmayan bir bürokratı değiştirerek, suçu ona yıkarak, bu sorumluluktan kaçamazsınız! O kadar kolay değil. Bu millet bu kadar saf değil.
SİZ KİMİ KANDIRIYORSUNUZ: Siz bütün dünyayla kavgalı hale gelin, sonra da “Bütün dünya bize düşman” deyin. Siz kimi kandırıyorsunuz? Siz her gördüğünüz kavgada ceketi çıkarıp kolları sıvayın, taraf tutup o kavganın içine girin. Sonra “Bütün dünya bize düşman” deyin. İktidarı destekleyecekmişsiniz ki iktidar devam edebilsin! Keskin sirke küpüne zarar. Bu iktidar bol bol bağırıyor, dünyaya bağırıyor ama Türkiye’ye zarar veriyor.
SURİYE’DE BARIŞIN TESİSİNDE AKTÖR OLABİLİRDİK: Ülkemiz, Suriye’de barışı, huzuru tesis etmek için çok farklı bir rol oynayabilirdi. Komşularımızın iç işlerine dar bir ideolojik perspektifle yaklaştığında hiç kimseye bir faydanız olmuyor. Siyaset neden var? Hiçbir sorun sonsuza kadar sürmesin, her çatışmanın bir çözümü olsun, acılar son bulsun diye var. Biz bunun için siyaset yapıyoruz. Siyaset huzuru, barışı tesis edecek ki insanların refah seviyesi yükselsin, bölge kalkınsın, özgürlükler doyasıya yaşansın.
BİR ARADA YAŞAM İLKELERİMİZİ SAVUNACAĞIZ: Bizim için “bir arada yaşama ilkeleri”; insan onurunu merkeze almak, hak ve özgürlükleri güvencelemek, kuvvetler ayrılığını tesis etmek, doğayı ve çevreyi korumak, eşitlik, adalet ve laiklik ilkesi ile hukukun üstünlüğüne dayanmak, devletin ideolojik tarafsızlığını sağlamak, yerel yönetimleri ve sivil toplumu güçlendirmektir. Bizim için bir arada yaşama demek toplumun tüm kesimlerinin yönetime demokratik katılımı demektir. Demokratik katılım ise, devletin tüm kurumlarına, hiçbir ayrım yapmaksızın toplumun tüm farklılıklarının katılımı demektir.
ANADİL TALEPLERİ TEMEL İNSAN HAKKIDIR: Demokratik devletler, vatandaşlarının anadili ihtiyaçlarına yönelik çözüm üretmekle mükelleftir. DEVA Partisi iktidarında, vatandaşlarımızın anadilinin korunması, kullanılması ve geliştirilmesi amacıyla, gerekli adımları atacağız. Vatandaşlarımızın anadile ilişkin taleplerini temel bir insan hakkı olarak görüyoruz. Vatandaşlarımızın tüm haklarını derhal, pazarlıksız tanıyacağız. (DUVAR)