Bağımsız Maden-İş: Polyak maden ocağı riskli durumunu koruyor, ayrıntılı denetimden geçirilmeli

İzmir Kınık'ta yaşanan maden kazasına ilişkin açıklama yapan Bağımsız Maden-İş Sendikası, Polyak Maden İşletmesi'nin riskli durumunu koruduğu ve ayrıntılı denetimden geçirilmesi gerektiğini belirtti.

Abone ol

İZMİR – Bağımsız Maden-İş Sendikası, Kınık Polyak Madencilik'te yaşanan göçük üzerine açıklama yaptı.

Kınık Elmadere Köyü’nde kurulu bulunan Polyak Maden İşletmesi’nde yaşanan göçükte 51 maden işçisinin yaralandığı belirtilen açıklamada, yaralı madencilerin yarısının çeşitli yerlerinden çeşitli derecelerde yandığı ifade edildi. Kol, parmak kırıkları olan ve beyin kanaması geçirenler söz konusu olduğu belirtilen açıklamada, yaralı madencilerin, Soma, Kınık, Bergama devlet hastanelerinde tedavi altına alındığı belirtildi. İki madencinin ise İzmir Bozyaka Devlet Hastanesi'ne sevk edildiği ifade edildi.

Sendika yöneticilerinin yaşanan kazanın hemen ardından maden işletmesine vardığı ve maden işletmesinin yöneticileriyle, işçilerle görüşmeler yapıldığı belirtilen açıklamada, “İşletme yöneticilerinin işçileri üretim alanına çağırmasına müdahale edilerek riskli çalışma ortamına girilmemesi çağrısı yapılmıştır. İşletme Müdürü Serkan Bahçekapılı, genel başkanımız Gökay Çakır’ın işe girmeme çağrısı üzerine, görüşmeyi gelmiş, bu çağrının yerinde olduğunu beyan etmiş. İşçiler, riskli üretim alanına böylelikle sokulmamıştır” denildi.

'İŞÇİLER ALEV TOPU GÖRDÜKLERİNİ İFADE ETTİ'

Bahçekapılı'nın, sendika yöneticilerine olayın oluş biçimini anlattığı ve 37 madencide küçük yaralanmalar olduğunu söylediği ifade edilen açıklamada, şöyle denildi;

“Sendika yöneticilerimiz hastaneleri dolaşınca ilk olarak yaralı sayısının en az 51 olduğunu tespit etmiştir. 51 madenciden durumu ciddi olan, konuşamayacak durumdaki, ciddi yanıklara sahip 2’si hariç 49’uyla yüz yüze görüşme yapılmış işçilere kaza anı sorulmuştur. İşçiler de 'alev topu' gördüklerini, patlamanın basıncıyla yere kapaklandıklarını, 'patlamanın metan birikmesinin parlamasından olduğunu' ifade ettiler. Çok sayıda yanığa sahip madencinin varlığı olayı açıklığa kavuşturmuştur. Bunun sonucunda olayın bir patlama olduğu açıktır. Bunun üzerine sendika yönetimimiz sabah şirket yönetimiyle tekrar bir görüşme yapmış olup yaklaşık bir saat süren görüşmede şirket yöneticisi Serkan Bahçekapılı, olayın bir patlama olmadığını kesinlikle 'arka oturması' diye tabir edilen bir olay olduğunu ifade etmiştir. Savcılık ve bilirkişilerin yer altında yaptığı denetimler sonucunda ocakta herhangi bir sorun olmadığına, ocağın çalışabileceğini tarafımıza söylemiştir ve gündüz vardiyasıyla ocak çalışmaya başlatılmıştır.”

'POLYAK MADEN İŞLETMESİ RİSKLİ DURUMUNU KORUMAKTA, AYRINTILI DENETİMDEN GEÇİRİLMELİ'

Sendika açıklamasında yaşanan kaza sonrası yapılması gerekenlere ilişkin şu maddelere yer verdi;

-Polyak Maden İşletmesi, yaşanan bu kaza sonrası riskli durumunu korumaktadır. Bu çalışanların her biri açısından yaralanma ve ölüm riski anlamına gelmektedir. Bu nedenle işletmenin Enerji Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı müfettişlerince ayrıntılı bir denetimden geçirilmeden, denetçilerden çalışılabilir izini alınmadan işçilerin üretime başlatılması çok büyük sakınca taşımaktadır. Bu denetimler yapılmadan yaşanacak her türlü üzücü olayın sorumluluğu işletme yöneticilerine, bilirkişilere, Çalışma ve Enerji Bakanlığı'na aittir. Bu uyarımıza Türkiye halkı şahit olsun.

-İşletme içerisinde, işletme yönetimin kayırma, tehdit pratikleriyle toplu sözleşme tarafı yapılmış Hak-İş/Öz Maden-İş Sendikası, hiçbir İSİG denetimlerine tabi olmamış, işçiler lehine işletme yöneticilerini uyarmamıştır. Patronların sopası gibi davranan sarı sendikacılık işçilerin hayatının tehlikeye atılmasının önünü açmaktadır. En az işveren kadar sarı sendikada bu olaydan sorumludur. İşveren anayasal hakları bir kenara iterek işçilerin sendikal özgürlüğü konusunda tarafgir davranmaya son vermelidir. Bu husus İSİG kuralları açısından da çok kritiktir.

-Ayrıca 20 bine yakın madencinin çalıştığı Soma havzasında maden kazaları sonucu oluşacak yaralanmalara, hastalıklara hızlı müdahale edecek tam teşekküllü bir hastanenin ne kadar acil bir ihtiyaç olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Acilen bir Maden Hastalıkları Araştırma Hastanesi oluşturulmalıdır. (DUVAR)