Bahçeli: Anayasa çalışmaları için HDP ile görüşülmesi doğal bir adımdır

MHP lideri Devlet Bahçeli, AK Parti heyetinin anayasa değişikliği için HDP heyetiyle görüşmesiyle ilgili, "Anayasa çalışmaları için HDP ile görüşülmesi doğal bir adımdır" dedi.

Abone ol

DUVAR - Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme yönelik açıklamalarda bulundu.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu isim vermeden eleştiren Bahçeli, "Atatürk'ün kurduğu partinin hasbelkader başına oturan zatın sömürgecilerin eline düşmesi, maalesef Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş esaslarına tümüyle itiraz, hatta ihanettir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün emanetleri MHP'de ve Cumhur İttifakı'ndadır. Bu milli emanetlere asla leke sürülmeyecektir" dedi.

Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

DOĞALGAZDA MERKEZ ÜLKE: Türkiye doğalgazda da inşallah merkez haline gelecektir. Türkiye, barışçıl ve milli politikalarıyla güven veren sağlam politikalarıyla mazimizdeki asalet ve görkemli geleceğin ufkunda aşma becerisini Allah'ın izniyle gösterecektir. Türkiye'mizle iftihar ediyoruz. Mensubiyetinden onur duyduğumuz milletimizle övünüyoruz. Satanlarla, sövenlerle, ölümü gösterip sıtmaya razı etmek için fırsat kovalayanlarla açık seçik mücadele edeceğimizi haykırıyorum. 

ABD'YE SANDIK SONUÇLARINA SAYGI TAVSİYE EDİYORUZ: Bugün ABD'de ara seçimler yapılacak. 36 Eyaletin valisini seçmekle birlikte 435 sandalyeli Temsilciler Meclisi'nin tamamını ve 100 sandalyeli Senato'nun 35'ini oylarıyla belirleyeceklerdir. ABD, sosyal, ekonomik ev siyasi kördüğümün pençesindedir. Sİyasetteki sert kutuplaşma ABD'yi A'dan Z'ye kuşatmıştır. Biz ABD'de yapılan ara seçimlerde kimin kazanıp kaybettiğinden, azil sürecinin ne zaman başlayıp başlamayacağından çok, sandık sonuçlarına saygı ve riayeti tavsiye ediyoruz.

TÜRKİYE, KIŞ KONUSUNDA ÇOK RAHAT: Çok şükür Türkiye kış konusunda çok rahattır. Aksini iddia edenler zillete düşen müfteriler korosudur. İsveç'te yapılan seçimlerden sonra kurulan hükümetin Türkiye'ye yönelik sıcak mesajları dikkatimizi çekmiştir. Finlandiya'nın NATO'ya üyeliği meselesi, öne çıkan gündemlerimizden biridir. İsveç ve Finlandiya'nın hangi somut adımlar attıkları ve terörle aralarına nasıl sınırlar koydukları titizlikle incelenmesi gereken bir husustur. Henüz ikna edici bir sonuç alınmış değildir.

NATO GENEL SEKRETERİ'NİN YAPTIĞI EDEPSİZLİKTİR: NATO Genel Sekreteri'nin TBMM'de ne yapacağını, nasıl bir karar alacağını dikte etmesi bize göre edepsizliktir. Her defasında ifade ettiğimiz gibi hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir. Milletvekillerinin NATO Genel Sekreteri'nin beyanatıyla hareket etmesi milli iradenin yok sayılmasıdır. NATO, TBMM'nin üzerinde bir organ değildir. Biz sadece Türk milleti ne diyor ona kulak veririz. NATO Genel Sekreteri boyunu aşan sularda kulaç atmaktan vazgeçmelidir. İsveç ve Finlandiya'nın attığı somut adımlar varsa, hükümetimiz bunu ettiyse sorun yoktur. Türkiye kurnazca oyalanıyorsa, bilinsin ki İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği önünde aşılamayacak bir millet iradesi duracaktır.

ZİLLET İTTİFAKI, DEDİKODUNUN ANAFORUNA DÜŞTÜ: Türk siyasetindeki muhalefet anlayışı, başkalarının ruhuyla var olma arzusundadır. Meskul muhalefet tantanası, iç dünyasını hepten kaybetmiş, ülkesine yabancı başkentlerin prizmasından bakmayı alışkanlık haline getirmiştir. Adına zillet dediğimiz muhalefet partileri buhrandan buhrana sürüklendikçe, geçim kapısı görecek kadar aşağılık bir seviyeye kapılanmaktadır. Sayıları 6 mı, 7 mi, 8 mi olduğu muamma haline gelen zillet ittifakı, dedikodunun anaforuna düşmüştür. 

DIŞ GÜÇLERİN ETKİ AJANI: Türkiye'nin an itibariyle en ciddi sorunu muhalefetin mefrunç, melez, menfur ve gayrimeşru bir çizgide sabitlenmiş olmasıdır. Dış güçlerin içerideki etki ajanı gibi faaliyet gösteren, bu savrulmaya siyaset diyen, bunu demokrasiyle maskeleyen zillet ittifakı, demokrasinin cellat başıdır. Arsıza sözün, kokmuşa tuzun fayda etmeyeceğini bilsek de bu tespitleri yapmak ana görevimizdir. Doğruya doğru demeyi inatla sürdüreceğiz. ABD'de muhalefette bulunan cumhuriyetçilerin Çankaya'da ülkesi hakkında ileri geri konuşsa buna nasıl bakardınız? Böyle bir zillete düşmeleri akla ve mantığa muvaffık mıdır? Düşünsenize az gelişmiş bir ülkenin muhalif bir isminin Türkiye'de sokağa düşüp ülkesi hakkında konuşması marjinal bir hal özeti olarak sayılmayacak mıdır? Kemal Kılıçdaroğlu imkansızı başarmıştır.

KILIÇDAROĞLU, TAŞERON BİR SİYASETÇİDİR: Kılıçdaroğlu, CHP'nin başına paraşütle indirilmiş, özel görevlendirilmiş taşeron bir siyasetçidir. Bu görev, Atatürk'ü itibarsızlaştırma ve CHP'yi silme görevidir. Bu görevin temelinde Dersim isyanının rövanşını almak yatmaktadır. Kılıçdaroğlu'nun hiçbir söz ve eylemi CHP'nin önceki genel başkanlarıyla bağdaşmamaktadır. Bu tavizkar zihniyetin siyaseti, hasım ve hezimet siyasetidir. Kendisi şaşkın ve şuursuzdur. ABD'den sonra Birleşik Krallık'ta soluğu alan Kılıçdaroğlu, kayıp sekiz saatin ve hamburgerli gezinin hemen ardından Birleşik Krallık sokaklarında kendisini ve partisini rezil etmiştir. Bir ara Londra tefecilerine ağzına geleni söyleyen Kılıçdaroğlu, bu sefer tefecilerin kafesine kanadı kırık bir kuş gibi girip yemlenmek için avuç açmıştır.

KILIÇDAROĞLU BU DEVRİN ALİ KEMAL'İDİR: Türkiye'nin gri listede olduğunu saygısızca lanse eden Kılıçdaroğlu, bizim için simsiyah bir şahsiyettir. Yalan fabrikasıdır, iftira madenidir. Temiz para derken Türkiye'yi narko-devlet olarak yabancı ülkelerde ispiyonlayan Kılıçdaroğlu, bizim gözümüzde bu devrin Sait Mollası, Ali Kemal'i, sömürgeciliğin inzibat görevlisidir. Bir değil, bin kere yazıklar olsun diyorum. 

BİZİM GÖZÜMÜZDE TESCİLLİ VATAN HAİNİDİR: Türk milletinin her kuruşu temizdir, alın teridir. Türk milletinde paraya istikbalini satacak gençlik yoktur. Türk milleti cebi para dolsun diye ruhunu asla kiraya vermeyecektir. Türkiye'yi sağda-solda, parti odalarında veya grup kürsülerinde kara parayla itham edenler, Türk askerine, Türk polisine uyuşturucu ticaretiyle ilgili çamur atan kim olursa olsun bizim gözümüzde tescilli vatan hainidir. Cari açığı kapatmak için uyuşturucu ticaretine göz yumulduğunu iddia etmek FETÖ ağzıdır. Kılıçdaroğlu'nun söylediği söze bakın, girdiği ilişki ağlarına bakın. Kılıçdaroğlu, kara para görmek istiyorsa HDP'yi incelesin. Bölücü terör örgütünün karanlık servetiyle ilgilensin.  

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNİ SONUNA KADAR DESTEKLİYORUZ: Başörtüsünü güvence altına alan anayasa değişikliğini sonuna kadar destekliyoruz. Ya geniş bir mutabakatla ele alıp sonuca gidelim ya da halkın takdirine sunalım. İki seçeneğe de hazırız.

BİZİM GÖZÜMÜZDE CHP NEYSE HDP DE ODUR: HDP'yle niye görüşülmüş? Biz buna nasıl tepki gösterecekmişiz? HDP'ye nasıl baktığımızı tekrar etmeye lüzum bile görmüyorum. Anayasa çalışmaları için HDP ile görüşülmesi doğal bir adımdır. AK Parti heyetinin CHP'yle kurduğu temasa ses çıkarmayanların bizim sırtımızdan HDP'yi dillerine dolamaları muflis bir tavırdır. Bizim gözümüzde CHP neyse HDP de odur."

'HALK TV YÖNETİCİLERİNE SORUN'

Grup konuşmasının ardından Meclis koridorunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bahçeli, seçim tarihiyle ilgili gelen bir soruya, "7 ay olduğunu söylüyorlar" dedi. AK Parti'nin anayasa değişikliği için HDP'yle yaptığı görüşmede MHP'nin bulunmamasıyla ilgili soruya ise Bahçeli, "Onu Halk TV'nin yöneticilerine sorun. Bizim nereye gideceğimizi biz biliriz ama onların dediği yere gitmeyiz" dedi. (HABER MERKEZİ)