Bahçeli: Cumhurun onuru ile Cumhuriyet’in onuru birdir
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 29 Ekim dolayısıyla yayınladığı mesajında "Cumhurun onuru ile Cumhuriyet’in onuru bir ve beraberdir" ifadelerini kullandı.
DUVAR - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Bahçeli mesajında "Milli birlik ve kardeşlik bağlarımızın gücü Cumhuriyet’in gücüdür. Cumhurun onuru ile Cumhuriyet’in onuru da bir ve beraberdir. Bu haliyle cumhur ile Cumhuriyet bilhassa Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle tam bir kenetlenme, eksiksiz bir kucaklaşma dönemine geçmiştir” dedi.
'TÜRK MİLLETİ, CUMHURİYET'LE İLERİYE, MUASIR VE MÜREFFEH BİR SEVİYEYE ERİŞME AZMİNİ ÇOK AÇIK GÖSTERMİŞTİR'
Bahçeli mesajında şunları dile getirdi: "Türkiye Cumhuriyeti Devleti, kahramanlıkla pekişen muhteşem bir mücadele sürecinin, zaferle perçinlenen muazzam bir muharebe zincirinin son etaptaki eseri ve erdemidir. Hâkimiyetin kayıtsız şartsız millete ait olduğu Cumhuriyet’in müstesna fikir ve fiiliyle tescillenmiştir. Aynı zamanda Cumhuriyet, tarihimizin akışını yeni bir devlet ve toplum teşkilatlanmasıyla değiştirmiş, kaldı ki bu değişim hali kaotik bir başkalaşma girdabına düşmeden geçmişin mirasını geleceğin ümitleriyle eklemlemiştir. Türkiye Cumhuriyeti milli egemenliğe dayanan dev bir atılım, uzun savaşlar döneminin taçlanmış nihai aşamasıdır.
Türk milleti 29 Ekim 1923 tarihinde, kutlu mazisinin en önemli stratejik silkinişlerinden birini gerçekleştirmiş, içteki ve dıştaki art niyetli odaklara asla fırsat vermeyeceğini azim ve ahlakıyla ortaya koymuştur. Bu kapsamda Türkiye Cumhuriyeti; şehit kanlarıyla, savaş meydanlarındaki kahramanlıklarla ve hakkını hiçbir zaman ödeyemeyeceğimiz fedakârlıklarla vücut bulmuş, bu haliyle sonsuza kadar yaşamayı da ziyadesiyle hak etmiştir.
Tarihteki sayısız badireyi geçerek, tuzakları bozarak yolunda kararlı adımlarla yürüyen Türk milleti, Cumhuriyetle birlikte ileriye, muasır ve müreffeh bir seviyeye erişme azmini çok açık göstermiştir. Milli Mücadele’nin her safhasında; sahip olunan manevî kuvvet ve direncin yegâne kaynağı Türk milletinin var oluşuna duyulan bağlılık, sadakat ve sarsılmaz inanç olmuştur. Bu itibarla Türkiye Cumhuriyeti; bağımsızlığını kurtarmak, hür ve müstakil yaşamak isteyen milletimizin doğrudan doğruya ruhundan doğan bir şaheserdir.
CUMHURİYET BİLHASSA CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ’YLE TAM BİR KENETLENME DÖNEMİNE GİRMİŞTİR: Türk milletinin varlığını ve haysiyetini koruma esaslarının belirlenip ilam edildiği Cumhuriyet’in sonsuza kadar var olması her vatan evladının ahlaki sorumluluğu ve milli ödevidir. Milli birlik ve kardeşlik bağlarımızın gücü Cumhuriyet’in gücüdür. Cumhurun onuru ile Cumhuriyet’in onuru da bir ve beraberdir. Bu haliyle cumhur ile Cumhuriyet bilhassa Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle tam bir kenetlenme, eksiksiz bir kucaklaşma dönemine geçmiştir.
Cumhuriyet demek demokrasinin ve milli iradenin istikrarı, iradesi ve itibarı demektir. 29 Ekim 1923 tarihinde alınan son ve kesin kararla; Türk milletinin bundan sonra hiç kimsenin tutsağı olmayacağı, mukadderatına gölge düşürmeyeceği, geçmişte olduğu gibi gelecekte de tam bağımsız yaşamaktan başka seçenek tanımayacağı tereddüde mahal bırakmayacak bir biçimde somutlaşmıştır.
CUMHURİYET, GÜVENCEDİR: Cumhuriyet, Türk milletinin istiklal ve istikbal güvenliği, Türkiye’yi yüksek hedeflere, diriliş ve yükseliş zirvesine taşıyacak rejim güvencedir. Bu güvencenin tahrip edilip tartışmaya açılması devletin kuruluş felsefesine büyük bir karşı çıkıştır ki, buna da asla izin verilmeyecek, kapı aralanmayacaktır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılına bir yıl kala, tarihimizin derinliklerinden süzülüp bugünlere ulaşan milli emanetler asla zedeletilmeyecek, hiçbir zaman da zaafa uğratılmayacaktır. Bu münasebetle büyük Türk milletinin Cumhuriyet Bayramı’nı gönülden kutluyor, ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, kurucu kahramanlarımıza, aziz şehitlerimize ve büyük ceddimize Cenab-ı Allah’tan rahmetler niyaz ediyorum.”