Bahçeli: MHP Cumhurbaşkanı seçiminde aday göstermeyecek

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den Cumhurbaşkanı seçiminde aday göstermeyeceklerini açıkladı.

Abone ol

DUVAR - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli gazetecilerle yaptığı toplantıda soruları yanıtladı. Bahçeli MHP'nin milletvekili seçimlerine parti olarak katılacağını, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise, "Yenikapı ruhuyla hareket ederek Recep Tayyip Erdoğan'ı aday destekleyeceğini" açıkladı. MHP lideri, Abdullah Gül'ün muhtemel adaylığı içinse, "AK Parti'de özel bir yeri ve konumu var. Bugünkü konjonktürde herhangi bir yanlış yaşamamasında, sağın solun dolduruşuna gelmemesinde fayda var" dedi.

Toplantının düzenlenmesini, "Bazen yanlış yorumlarla MHP'yi küçültücü ve karalayıcı üsluplara şahit oluyoruz. Anında cevap verme imkanımız olmuyor olsa da arkadaşlarımıza tavsiyemiz sabırlı olmalarıdır. Birçok yanlış bilgi akışı var. Haksız değerlendirmeler var. Gerçekleri belirten konuşmalar var ama bazen de olayları saptıran konuşmalar olmaktadır. Burada bulunan, güzel sofrayı şereflendiren arkadaşlarımız olarak aklınızda ne varsa, ne merak ediliyorsa bunu açıklıkla sormanızı, samimi bir üslupla cevap vermeyi tercih etmekteyim" diyerek açıklayan Bahçeli daha sonra soruları yanıtladı.

'BARAJ YÜZDE 12 OLSUN!'

Açıklamalarında barajın düşürülmesini istemelerinin nedeninin kendileri için baraj altı kalma kaygısı duymaları olduğu yönündeki yorumlara da tepki gösteren Bahçeli, bu konuda gelen "baraj sizce kaç olmalı" yönündeki bir soruya da, "Yüzde 12 olsun. MHP'nin 12. kongresi yapılacak..." şeklinde espri ile yanıt verdi...

Bahçeli'nin açıklamalarından satırbaşları şöyle:

İTTİFAK GÖRÜŞMEMİZ YOK: MHP olarak şu an AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Bey'le ittifak konusunda ve siyasetin geleceği konusunda herhangi bir görüşmemiz olmamıştır. Ancak tartışılan konular sayın Cumhurbaşkanı'nın veya bizim gündemimize düşmektedir. İleriki günlerde, arzu ediliyorsa bir görüşme talebi olduğu takdirde görüşülür. Olmadığı takdirde biz görüşlerimizi tekrarlayarak yükleneceğimiz sorumluluğu yerine getirme gayreti içinde olabiliriz.

SEÇİM BARAJI: MHP çok pratik bir çözüm olarak üzerinde tartışılması mümkün olabilecek bir yaklaşımı ortaya koymuştur. Bir cümle sarf etmişizdir ve hala doğru bir cümledir. Yüzde 10 barajı ağır bir barajdır. Bu ifadeyi kullandığımız zaman basında yer alır almaz televizyonda daimi personel haline gelmiş yorumcular, 'MHP barajı aşamama endişesine sahiptir. Onun için yüzde 10 ağır' demektedirler. Sanki 15 günlük parti barajı aşıyor, muhtemelen olabilecek siyasi oluşumlar barajı aşabilecek ama MHP aşamayacak gibi ters bir yorum içerisine giriyor. Bu haksızlıktır. MHP'nin baraj diye bir sorunu yoktur. Türkiye'nin içine düştüğü durumları dikkate alan yorumlar yaptığınızda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin uygulama sürecine girdiğimizde uyum yasaları da gündeme gelecekse MHP diyor ki, bugün veya yarın, bazı gelişmeleri de göz önüne alarak siyasi partiler ve seçim kanununda "Acaba bir 'ittifak' kavramı yer alabilir mi, nasıl olabilir?" sorusunu soruyor, tartışılmasını öneriyor. Buyurun Meclis'te bir ittifakın nasıl yapılabileceğine dair yasal ve ahlaki durumunu ortaya koyalım. A Partisi seçime girecek, B Partisi seçime girecek, C Partisi seçime girecek. Diğer partilerden de varsa alfabe 29 istediğinizi koyabilirsiniz. A Partisi seçime girecekse, MHP, C Partisi'ni ittifak olarak takdim ediyor. A ve B partisi bir tarafta, bir tarafta da C ittifakı var. C ittifakının altında ittifakı oluşturan hangi parti var ise, bu E ve F Partisi olabilir. O zaman ittifak E ve F Partisi olarak gerçekleşecektir. Bahçeli olarak sandığa gittiğimde önce MHP'ye oyumu vereceğim, sonra da C ittifakına oyumu vereceğim. İki partinin aldığı oylar belli olacak ama ikisi ile beraber ittifakın oyu da belli olacak. Bu temsilde adalete bir kapı açmak demektir.

MHP CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYI GÖSTERMEYECEK: Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi halk oylamasıyla kabul edilmiştir. Bu süreç 3 Kasım 2019 tarihinde yapılacak olan milletvekilliği ve Cumhurbaşkanlığı seçimi ile uygulamaya bütün kurum ve kurallarıyla beraber geçecektir. Böyle bir süreci farklılaştırmak ayrımlarla krizi davet etmek doğru bir şey değildir. Bu sürecin anayasal desteklerini sağlayan partiler bir anlayışla hareket etmek durumundadır. MHP Cumhurbaşkanlığı adayı göstermeyecektir. MHP Cumhurbaşkanlığı adayı göstermeyecektir, MHP'nin genel başkanı Cumhurbaşkanı adayı olmayacaktır. Herhangi bir sebeple Sayın Recep Tayyip Erdoğan aday olmaktan vazgeçerse o kendisinin bileceği iştir. Ama yeni ruh diye 7 Ağustos'ta başlatılan ruha MHP sadıktır.

DÜŞÜNCEMİZ CUMHUR İTTİFAKI: Düşüncemiz cumhur ittifakıdır. MHP'nin cumhurbaşkanı adayı yoktur. Genel Başkan aday olmayacaktır. MHP ittifak olursa ittifakla olmazsa kendi partisi olarak milletvekilliği seçimlerine girer Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise Recep Tayyip Erdoğan'ı destekleme kararı alır.

HOLDİNGLERE EL AÇAN PARTİ OLMASIN: Ben çok net ifade ediyorum. MHP'nin barajı aşma, aşamama gibi bir meselesi yoktur. İnandığı yolda yoluna devam etmektedir. Sadece bizimle alakalı değil, Türkiye'de barajın getirmiş olduğu, her partiye sıkıntısı var. Bazı ittifakların normal olması isteniyorsa o zaman ittifak yapılabilir diyoruz, geçmiş dönemde kaygılarımızı dile getiriyoruz. Kendinin oyunun ne olduğu belli değil, bu belli olsun, bunda bir kötülük var mı? Arkadaşlarımız diyecek ki şu kadar oy aldım. Türkiye'de partiler hazineden yardım alıyor. Aldığı yardım da alınan oy oranına yaklaşmışsa o da hazineden yardım alsın. Holdinglere el açan bir parti olmasın. MHP bugüne kadar holdinglere el açmayan tek partidir.

BAKAN TALEBİMİZ YOK: Bizim yüzde 7 gibi bir oy oranının ittifak içinde olsun olmasın, değişsin değişmesin gibi bir kaygısı yok. MHP pazarsa satılmaz, pazarlanamaz bir partidir. Yüzde 5'le 3 gibi bir Hazine yardımı talebimiz yok. Önceki anayasa değişikliği ile bu yüzde 3'e düşmüş. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçildiği anda MHP kimin Cumhurbaşkanı olması ile alakalı, önceki sözlerinin arkasında durarak eğer Recep Tayyip Erdoğan veya herhangi birisi Cumhurbaşkanı olduğunda, kuracağı hükümetin içerisinde biz şu kadar bakan isteriz gibi bir ahlak dışı davranışın içinde olamaz. Seçilecek olan kişi yürütmeyi kendisi kurar, nasıl kuracaksa kendisinin bileceği iştir. Kendisine destek verdik diye ortaklık şeklinde, koalisyon devam edermiş gibi bir anlayışla sağdan soldan sapmaları kabul etmez. Cumhurbaşkanı'ndan da bunu kabul etmemesini isterim. MHP'nin hükümetin oluşması sırasında bir talebi olmaz.

SEN SEÇİL SEN CUMHURBAŞKANI OL: (Erken seçim) Biz her zaman hedefteyiz, hedefte olmaktan da zevk duyarız. O çevreler bizi hedef dışı tutarlarsa bir arıza var demektir. Bu süreci başlatmış olan kişi bu konuda bir hak elde etmek arzusu taşıyor, öyleyse Cumhurbaşkanı adayı olmak en tabii hakkıdır. Anayasa değişikliği, halk oylamasındaki, Yenikapı ruhu ile hareket ederek destek vereceğimizi söylüyoruz. Erken seçim zaten doğru değil. İran karışıyor, Suriye, Irak şu... Türkiye'nin normal sürece geçinceye kadar onu gölgeleyecek bir yola sapmak doğru değildir. Tekrar parlamenter sisteme döneceğim diyor. 400 vekile sahip olursan döneceksin. 400 vekile sahip olursan Cumhurbaşkanı sen ol, sistemi niye zehirliyorsun?

Cumhurbaşkanlığı seçimi ile TBMM seçimi aynı gün olmakla beraber iki ayrı kurul, kavram, unsurdur. Milletvekilliği seçimlerinde MHP, TBMM'de anayasada yer alan temsilde adalet ilkesinin hayata geçirilebilecek bir konumda olmasını istiyor. Biraz sabırlı olalım. Bundan sonra bu konuyu tartışmaya açan kimse, bu kadar net ifadeye göre bu tartışmayı taşıyorsa hayatı boyunca soru işareti taşır.

GÜL DOLDURUŞA GELMEMELİ: Sayın Abdullah Gül Bey, AK Parti içinde özel ve önemli yeri olan bir şahsiyettir. Recep Tayyip Erdoğan ve parti kurucuları ile önemli çalışmaları olmuştur. Cumhurbaşkanı olmuştur. Bugünkü konjonktürde herhangi bir engelleyici yanlışı yaşamamasında fayda var. Adayım diye ortaya çıkması izah edilebilecek bir durum değildir. Sağın solun dolduruşuna gelmemesi lazım.

DEVRİMCİLER NEDEN CHP'Yİ KARIŞTIRIYORSUNUZ? Aşağılık davranışı 15 Temmuz'da karşı direniş ile durduranlardan hesap sordurabilecek bir konuma gelebileceklerini görmezlikten gelip bu sözü söyleyenler 4 Nisan 2012'deki paşalar davasını bir hatırlasın da. Devrimcileri yine yalnız bırakan o ana faktör denilen unsurdur. Kurun ayrı ayrı parti. Meclis'te temsil edin. Niye CHP'nin içine giriyorsunuz, 8 militan vekille ortalığı karıştırıyorsunuz?

BU BOZKURT, BU HEAVY METAL... Ülkücülerin sokakta olmamaları gerekir. (Bozkurt işareti yaparak) Bu kesin bir talimattır. Bunun burnu dik olursa bozkurt, şöyle olursa heavy metalci olur. Ülkücü kadro bu işin içinde olmayacaktır. Sokağa dökmek isteyen hiçbir unsur uyumaz. 24 saat Türkiye uyanık kalmak mecburiyetindedir. İttifaklaşma cepheleşmeyi de kutuplaşmayı da önler. Zaten çatışma olmaz. Onun için yasal zemine çekmekte yarar var.