Bahçeli: Menfaat devşirme arayışında olanları tek tek not alıyoruz
Partisinin grup toplantısında konuşan Devlet Bahçeli, "Depremden menfaat devşirmenin arayışında olanlar ahlaksızlığın markalarıdır. Bunları tek tek not aldığımız da bilinmelidir" diye konuştu.
DUVAR - Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin haftalık grup toplantısında gündeme yönelik açıklamalarda bulundu.
Bahçeli'nin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
NOT ALIYORUZ: Böylesi afet dönemlerinde heyecan, hüzün ve duygusal taşkınlık akıl ve şuurun önündedir. Hayata tutunma gayreti ve insanları kurtarma çabası olağanüstü bir haldir. İnsan olanın ruhu, canı, acısı, vicdanı vardır. Yalan haber yayan, dedikodu çıkaran siyasi yamyamlığa heves eden kim varsa insanlığı kuşkuludur. Bunlara insan demek, insan olana saygısızlıktır. Depremden menfaat devşirmenin arayışında olanlar ahlaksızlığın markalarıdır. Bunları tek tek not aldığımız da bilinmelidir" dedi.
DEVLET HER ŞEYE HAKİMDİR: Depreme dayanıklı bina yapmaktan başka seçenek yoktur. Hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmamalıdır. İnsan-mekan ilişkisini yeni baştan kurgulamak durumundayız. Daha güvenli, daha sağlam bir geleceğin temelini atmalıyız. İnsan kaynaklı hataları sıfırlamak zorundayız. İstanbul'da yapı stokunun yüzde 70'inin 1999 öncesi yapıldığı dikkate alındığında bir an önce harekete geçilmelidir. Muhtemel depremlere hazır olmalıyız. Kaybedilecek zamanımız yoktur. Biz bu ağır yükü her şart altında kaldırırız. Devlet her şeye hakimdir, iftiralar ise beyhudedir. Acımız büyüktür, ancak hayatta zamanın yumuşatamadığı hiçbir acı da yoktur.
METAFİZİK SEMBOL DEĞİL MİDİR: Deprem felaketinde nice mucizeler de yaşanmıştır. Hayat ile ölüm arasındaki ince çizgide gidip gelen, sonra da gün yüzüne çıkarılan her yaş grubundaki kardeşimiz hepimiz için manevi birer emanettir. Her biri hikmeti sınırsız olan Allah’ın lütfudur. Kahramanmaraş depreminde özellikle çocuklarımızın, bebeklerimizin kurtuluşu manevi bir mesaj, metafizik bir sembol değil midir?
GÖZLERİNİ SİYASİ İKBAL BÜRÜMÜŞ: Yardımlaşma ve dayanışma kanallarının aktif olması ister istemez bazı çevreleri rahatsız etmektedir. Bunlar aramızdaki ayrık otlarıdır, Bizans devşirmeleridir. Alayı birden sınıfta kalmış, milletle ters düşmüşlerdir. Gözlerini siyasi ikbal hırsı bürümüştür. Zelzeleyi zilletle eşleştirmişlerdir. Bazı gazetelerin attıkları başlıklar: 'Milletin parasıyla millete bağış', 'Suçlu olay yerine döndü', '40 bin ölüm var, tek bir istifa yok'... Acımızı paylaşmayanlara nasıl bir arada yaşayacağız? İç muhalefetin utanç verici haline ne diyelim?
SEÇİM TARİHİYLE İLGİLİ SPEKÜLASYON ÜRETMEK VEBALDİR: Yeri geldiğinde sorumluluğu olan kim varsa tespit edilir. Sorumlulardan elbet adalet önünde hesap sorulacaktır. Kaldı ki müteahhitleri kapsamına alan soruşturma da sürmektedir. Seçim tarihiyle ilgili spekülasyon üretmek vebaldir. Arama kurtarma faaliyetleri devam ederken devleti ve hükümeti sistematik olarak suçlamak terbiyesizliktir.
NE SANDIKTAN KAÇARIZ NE DEMOKRASİYİ YOK SAYARIZ: Altılı Masa muhalefeti kontrolsüz aç gözlülük hastalığına tutulmuştur. Siyasetlerinde tutarlılık yoktur. 18 Şubat'ta zillet ittifakının paylaştığı ortak açıklamanın her satırına devlet ve millet karşıtlığı nüfus etmiştir. Diyorlar ki cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi yüzünden acılar artmış, arama ve kurtarma çalışmalarında geç kalınmış. Asıl meramlarını da açıklamanın sonuna iliştirerek be hey gafiller, sizde hiç mi Allah korkusu kalmadı, hiç mi depremzede insanlarımızdan utanmıyorsunuz? 10 il yıkılmışken hala cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini karalamanız hangi siyasete sığmaktadır? Kahrolsun sizin siyasetiniz. Rahat olun, biraz sabredin. Türk milleti sizin boyun ölçünüzü yakında sandığa gömerek ilan edecektir. Ne sandıktan kaçarız ne demokrasiyi yok sayarız. Zillet ittifakı paranoyaktır, hayalperesttir. Yalan söylediler, algı operasyonlarına heveslendiler. (HABER MERKEZİ)