Bahçeli'den 'hayır' sinyali
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın danışmanlarını eleştirdi. Eyalet sisteminden bahseden danışmalar olduğunu söyleyen Bahçeli, " Benim danışmanım eyalet sistemi dese görevden alırım" diye konuştu.
DUVAR - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, NTV canlı yayınına katıldı. Nazlı Çelik'in sorularını yanıtlayan Bahçeli, gündemdeki konular hakkında açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bazı danışmanlarının eyalet sisteminden bahsettiğini söyleyen Bahçeli, "Eyalet sistemini getireceğiz diye bir danışman cumhurbaşkanı danışmanı olarak söylüyor ve cumhurbaşkanı da buna ses çıkartmıyor kabulleniyor ise o zaman 2 gün içinde eyalet sistemine karşı olan üniter yapıda düşüncesi olan ülkücülerin kararı ne olabilir? Eyalet sisteminden söz eden danışmanlar var. Benim danışmanım eyalet sistemi dese görevden alırım" dedi.
'BEKA SORUNU İLE KARŞI KARŞIYAYIZ'
Daha önceki açıklamalarında başkanlık sistemini eleştirdiği hatırlatılan Bahçeli, "MHP'nin önceliği milletimiz ve devletimizdir. Devlet ve milletimizin bekasıdır. Beka varoluştur. Türk milletinin ve devletinin varlığını koruma meselesidir. Eğer gelişen siyasi olaylar beka sorununu ortaya çıkartıyor, ülkemizi ve milletimizi yakın bir tehdit ve tehlike altına alıyorsa bu Milliyetçi Hareket Partisi açısından çok önem arz eder. Gelişmeleri takip ettiğimiz zaman bir beka sorunuyla karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz" şeklinde konuştu.
'GÜÇLÜ İKTİDARI SAVUNDUK'
"FETÖ mü bu PKK mı yoksa farklı bir şey mi?" sorusuna Bahçeli, "Buna geniş kapsamlı yaklaşmak lazım. Birinci temel sorun birlik ve beraberliğimizin korunması. Bunu bozmaya çalışan her türlü terör faaliyetinin sonlandırılması. Bu esaslar halinde devam etmekte yarar görmekteyiz" diye yanıt verdi.
Bahçeli, Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi’nden Milliyetçi Hareket Partisi’ne geçtikleri dönemde hazırlanan programlarında "güçlü bir iktidar" üzerinde durduklarını vurguladı.
Bahçeli, "Güçlü iktidar kavramı içinde de o günkü şartlar içinde tarihi süreçten bu yana milletimizin benimsemiş olduğu bir yönetim anlayışı esas alınmıştır. Ancak gelişme sürecinde parlamenter rejime ve çok partili hayata geçilmiştir. Parlamenter sistemin uygulanması sırasında da MHP, Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı temel sorunları dikkate alarak bazı kararlarını ısrarlı şekilde sürdürmüştür" ifadelerini kullandı.
'O DÖNEM HALKIN SEÇMESİNİ SAĞLIKLI GÖRMEDİK'
"Başkanlık sistemi gelirse bölünme riskinin asıl o zaman kaynaklanacağını dile getiriyordunuz" sorusu yöneltilen Bahçeli, şunları söyledi:
"MHP parlamenter istemin korunması ve güçlendirilmesinden yana olmuştur. Parlamenter sistemi özellikle cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ortaya koymuş olduğu sorunları da göz önüne alarak bir sigorta olarak görmüştür. Bazıları halk tarafından cumhurbaşkanının seçilmesini istemiştir. Ama Türkiye'de açılım denen bir süreç, çözüm denen bir süreç başladığı sırada Türk milletinin etnik ve mezhep temelli bölünmesine gayret gösteren unsurların yoğun bir faaliyet içine girmiş olmaları karşısında biz, o dönem içinde halkın cumhurbaşkanını seçmesini sağlıklı görmedik. Ama Meclis'te de seçilirken önemli sorunlar yaşanmıştır. Ancak bir anayasa değişikliği ile cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi sonrasında farklı bir durum ortaya çıkmıştır. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini MHP erken bulmuştur ve hayır oyu kullanmıştır. Cumhurbaşkanlığı seçimiyle sürekli tırmanan terör ve terörün kat etmiş olduğu siyasal alan ve o alan içinde bölünmeye sürükleyebilecek bazı demokratik adımlar adı altında mesafe kat etmeleri ülkemiz içinde bir tehlike teşkil etmekteydi. Onun için cumhurbaşkanlığı seçiminde gerekli kılınan anayasa değişikliğinde biz hayır oyu kullandık."
'FİİLİ DURUM DAYATMA DEMEKTİR'
Referandumda "hayır" çıkması halinde kaosun devam edeceğini savunan Bahçeli, uygulamada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın görev yetkilerini aştığı belirtti.
"Fiili durum" olarak tanımlanan durumun dayatma olduğuna dikkat çeken Bahçeli, "Bu fiili durumdan bahsediliyorsa burada bir dayatma var demektir, anayasayı çiğneme vardır, cumhurbaşkanlığının görevinin aşılması vardır. Böyle bir durumun karşısında ya fiili durumu devam ettirirseniz Türkiye'de nelerin olabileceğini kestirmek zaman içinde belli olmayabilir. Ama fiili durumu hukuki bir zemine taşırsanız o zaman farklı bir anlayışı hakim kılabilirsiniz" dedi.
'BUNU SÖYLEYENLER ŞEREFSİZDİR'
Bahçeli'ye, anayasa değişikliğine destek verilmesinin parti içi çekişmelerde rol oynayıp oynamadığı ve hükümetle kurultay pazarlığı iddiası soruldu.
"Bunu söyleyenler eğer MHP'li ise çok şerefsiz insanlardır" diyen Bahçeli, MHP'de pazarlık kavramının olamadığını söyledi.
'BÖYLE BİR TEKLİF BİZE YAPILAMAZ'
"Bahçeli'ye cumhurbaşkanı yardımcılığı teklif edildi" iddiasına değinen Devlet Bahçeli, "Böyle bir teklif bize yapılamaz. MHP yama bir parti değildir. MHP'nin bazı makamları elde ederek siyasi yönlendirmek gibi bir ihtiyacı yoktur. Milletinden aldığı destek oranında ülke yönetiminde söz sahibi olmaya çalışır" diye konuştu.
Partili cumhurbaşkanlığına yönelik eleştirilere cevap veren Bahçeli, bir partiden istifa edip seçin birinin bu bağlarını koparmadığına dikkat çekti.
Bahçeli, "Yönetimde tarafsızlık başka bir şey ama sen partili değilsin dediğiniz takdirde bunun inandırıcılığı yok. Süleyman Demirel cumhurbaşkanlığı yaptı sen Doğru Yol Adalet Partili değilsin diyebilir misiniz? Hayatı orada geçmiş" ifadelerini kullandı. Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şu şekilde:
'HAYIR DEDİKLERİ İÇİN İHRAÇ ETMEDİK'
"Biz de çıktılar işte 4 tane. Biz zayıf bir lider miydik? Onun haricinde hayır oyu için düşüncelerini söyleyenler oldu hala partideler. İhraç ettiklerimiz kendi kanaatlerinin ötesinde tüzük ve programın dışında hareket edecek noktalara geldikleri için ihraç edildi. 1 Kasım seçimlerinden sonra yaşanan süreçtir. Hayır oyu kullanan partide sayın Kadir Koçdemir bey var. Kimse de kendisini ihraç etmek gibi bir duruma girmemiştir. Milliyetçi Hareket Partisi gelişi güzel bir parti değil.
'ÜLKÜCÜ KAFASINA KOYMUŞSA YAPAR'
Nazlı Çelik: Sinan Oğan’a kürsüne konuşurken bir saldırı olmuş ve sizin bir açıklamanız olmuştu bununla ilgili. “Bir ülkücü yapacağı işi yarım bırakmaz” dediniz. Bazı çevreler tarafından bu tehdit olarak algılandı.
Devlet Bahçeli: Eğer böyle bir düşünce bizde hakim olmuş olsa gidip kürsüye şöyle elinizin tersiyle itmenin size ne faydası olacak. Yani bunu ülkücüler yapmamıştır. Yapmış olsalar hiçbir şeyi ülkücü yarıda bırakmaz. Kafasına ne koymuşsa onu yapacak kudrettedir. Bir zamanlar birisinin arabası kurşunlandı, birisinin bilmem nesi oldu. Şimdi Türkiye'de adalet var, emniyet var, buyurun üzerine gidin. İlle bazı televizyonlarda, özellikle bazı program yanların gece gündüz bunları televizyona çıkartarak Milliyetçi Hareket Partisi’ni karalamanın bir manası yok. O sebepten dolayı sözümüz sözdür, eğer ülkücü bir şeye karar vermişse yapar.
'2 GÜN İÇİNDE ÜLKÜCÜLERİN KARARI NE OLUR?'
Nazlı Çelik: Başkan olacak kişi 5+5 yıl iki dönem görev yapacak. Ama isterse Meclis tekrar seçime gitme kararı alabilir ve 9'ucu yılda bir dönem daha görev yapsın diyebilir. Neden böyle bir şeye ihtiyaç duyuldu efendim?
Devlet Bahçeli: Bunları söyleyen insanlar kendileri inanıyorlar mı? Sayın Başbakan Binali Yıldırım beyin Türkiye'de ulaşmadığı yer kalmadı gece gündüz, Sayın Cumhurbaşkanı toplu açılışlar sebebiyle ulaşmadığı yer kalmadı, ilgili bakanların ulaşmadığı yer kalmadı hepsi aynı zamanda bir cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin kabulü için düşüncelerini halkla paylaşıyorlar. Bir danışman kalkıyor bir eyalet sisteminden bahsediyor. Öyle bir açıklamayı yapan insanlar ya Adalet ve Kalkınma Partisi’nin hedefini sabote ediyorlar veya bir iç pazarlıkla görevlendirilmiş konuşmacılar bunlar. Bunları zaman gösterecek. Eyalet sistemini getireceğiz diye bir danışman cumhurbaşkanı danışmanı olarak söylüyor ve cumhurbaşkanı da buna ses çıkartmıyor kabulleniyor ise o zaman 2 gün içinde eyalet sistemine karşı olan üniter yapıda düşüncesi olan ülkücülerin kararı ne olabilir?
Nazlı Çelik: Siz kendisine ilettiniz mi?
Devlet Bahçeli: Benim iletmeme gerek yok. Geçmişte Kayseri’de bir belediye balkanlığı yapmış başka bir özelliği olmayan bir kişinin danışman olarak Türkiye'yi sabote edebilecek cümleler kullanmasını anlamakta ben zorlanıyorum ve kabul etmiyorum. Böyle danışman olmaz. Benim danışmanım olmuş olsa o saatte görevden alırdım.
'BUNLAR BOŞ LAF'
Nazlı Çelik: Danışmanlardan Mehmet Uçum’da “Halk gümbür gümbür devrim yapıyor. Halk kendi devletini kurmak için adım atıyor” dedi.
Devlet Bahçeli: Boş bir laf. Bunlar konuşunca danışmanlık görevimi yapıyorlar acaba. Türkiye rejim değişikliği yapmıyor, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini değiştiriyor.
Nazlı Çelik: Bu danışmanların sözleri ülkücülerin oyunu etkiler mi?
Devlet Bahçeli: Etkilemez. Bana tesir edemezler mesela. Parti ile ilişkisi kesilmiş olanlar var muhalefet değil. Parti ile ilişkisi kesilmiş olanları her gün televizyonda Milliyetçi Hareket Partisi’nin bilmem nesi olarak takdim edip kanaat yürütüyorlar. Hele hele bazen Kemal Kılıçdaroğlu beyin davranışları konuşmaları…
'TABANDA 'HAYIR' OYU KULLANANLAR OLABİLİR'
Nazlı Çelik: O zaman tabanda bir hayır beklentiniz var mı?
Devlet Bahçeli: Tabi. Bazıları var herhangi bir davranışından, uygulamasından dolayı kızgın ve kırgın olan insan Recep Tayyip Erdoğan tekrar cumhurbaşkanı olmasın diye hayır oyu kullanacağım diyebilir. Bazıları da çok güzel hizmetler yapıldı diyebilir. 7 Haziran seçimlerinden 2 milyona yakın milliyetçi ülkücü hareket 1 Kasım’da oraya gitti. Giden gider kalanlarla biz yolumuza devam ediyoruz.
'PARTİDEKİ FETÖ'CÜLERİ BİLİYORUM'
Nazlı Çelik: Darbe tehlikesi geçti mi?
Devlet Bahçeli: Kararlılık sürdüğü müddetçe risk görmüyorum. Darbecilerin mutlaka sivil kanadı vardır, bulunmalıdır. Bizim partimizin içinde olan FETÖ'cüleri biliyorum. Partimizin içinde olan da var ayrılanlar da var.