Bahçeli'den kısmi af çağrısı

HDP'nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılması çağrılarına tepki gösteren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 'kader mahkumu' olarak adlandırdığı kişiler için af çıkartılmasını istedi. Bahçeli'nin, 'ülkü ve ülke sevdalısı, davalarının gözü kara yiğitleri' olarak nitelendirdiği organize suç örgütü liderleri Alaattin Çakıcı ve Kürşat Yılmaz için de "Bu kardeşlerimizi taş duvarların ardında çürümeye terk etmek ne kadar adil ve adaletlidir?" diye sorması dikkat çekti.

Abone ol

DUVAR - Hükümet, 24 Haziran seçimleri öncesi üst üste ekonomik paketler açıklarken, ittifak ortağı MHP'nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise Twitter hesabından kısmi af çağrısı yaptı.  Bahçeli, Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılması çağrılarına karşı çıkarak, "Peki, ülkü ve ülke sevdalısı olan, davalarının gözü kara yiğitleri olarak bilinen mesela Alaattin Çakıcı, mesela Kürşat Yılmaz, 100 bin ülkücünün imzasıyla aday gösterilseydi, bu kahramanlarımız için de cezaevinden çıkarılmaları için bir kampanya yapılacak mıydı? Bu kardeşlerimizi taş duvarların ardında çürümeye terk etmek ne kadar adil ve adaletlidir? Kaderlerinin kurbanı olmuş mağdurlarla ilgili lehlerinde hukuki ve ahlaki bir düzenleme yapılması, onların aydınlığa kavuşturulmaları tez elden sağlanmalıdır. Kader mahkumlarının talihini değiştirebilir, onların elinden tutabilir, zincirlerinden ve zindanlardan onları çekip çıkarabiliriz. Tartışma ve konuşmaya değmez mi?" dedi.

160 BİNİ ADLİ 229 BİN MAHKÛM VAR

Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü verilerine göre, cezaevlerinde 2 Ekim 2017 itibariyle 140 bin 248 hükümlü, 88 bin 745 tutuklu toplam 228 bin 993 mahkum bulunuyor. Mahkumların yaklaşık 160 bini adli suçlardan cezaevinde.

BAHÇELİ'NİN TWEET MESAJLARI

Bahçeli’nin sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalar şöyle:

KAYIŞ TAM KOPTU: Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı herkesin bildiği ve gördüğü gibi Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. Ismarlama ve icazetli Cumhurbaşkanı adayları belli olmaya başladı. Muhtemel adayların kesin listesi 13 Mayıs’ta netleşecektir. CHP’nin hem milletvekili pazarı kurup hem de imza kampanyasında aktif rol oynaması uzun süre hafızalardan çıkmayacak bir çarpıklık olarak anılacaktır. İP’inden Perinçekgillere kadar imzayı toplayan topladı, parsayı kapan kaptı. CHP hışımla,hınçla,hırsla hem vekillerini hem de imzalarını kullanıma açtı. Kayış tam koptu. Ana muhalefet bilye dağıttı. Şemsiyesi altına topladıklarıyla dağılmanın,dağınıklığın markası oldu. Yazık etti!

DEMİRTAŞ İÇİN KAMPANYA VAR: PKK’nın siyasi acentesi de cezaevindeki şahsı Cumhurbaşkanı adayı gösterdi. Vatan hainlerinin, Ülkücü katillerinin Cumhurbaşkanı adayı olması bile demokrasi tarihimize, milli ruh ve ahlaka kategorik bir darbe olarak akıllara kazındı. Millet bu gelişmeleri elbette kaydına aldı. FETÖ ve PKK faaldir! Öyle ki, tescilli ve sabıkalı PKK’lı Demirtaş’ın serbest kalması için yoğun bir kampanya söz konusudur.Yusuf Has Hacib der ki: “Ev almak istersen komşusunu sor, yer almak istersen suyunu sor.” Cumhurbaşkanı adayı çıkarmak için kimlere sorulduğu ise ortadadır. HDP imza toplamaya gerek duymadı, çünkü TBMM’de grubu vardır. Diğerleri ise CHP ve FETÖ’nün çağrı ve çabalarıyla imzalarına kavuştu. Yani 100 bin imzayı toplayan adayım diye sahneye çıktı. Millet ittifakıymış, bunlardan çıksa çıksa ihtilaf ve ihanet çıkacaktır.

ÇAKICI VE YILMAZ GİBİ KAHRAMANLARIMIZ: Peki, ülkü ve ülke sevdalısı olan, davalarının gözü kara yiğitleri olarak bilinen mesela Alaattin Çakıcı, mesela Kürşat Yılmaz, 100 bin ülkücünün imzasıyla aday gösterilseydi, bu kahramanlarımız için de cezaevinden çıkarılmaları için bir kampanya yapılacak mıydı? Bu kardeşlerimizi taş duvarların ardında çürümeye terk etmek ne kadar adil ve adaletlidir? Hain el üstünde, vatan ve millete sadakat duyanlar geri planda! Böyle bir yanlış sürdürülebilir mi? Peki, teröristler için methiye düzenler, PKK/FETÖ müdafaası yapanlar kader kurbanlarına ne diyecekler? Onların yüzlerine nasıl bakacaklar?

AFLA TALTİF EDİLMELİLER: Çocuk istismarcıları, tecavüzcüler, kadın katilleri, PKK’lılar, FETÖ’cüler hariç olmak üzere, demir parmaklıkların gerisinde özgürlük düşü kuran,zindanda gün sayan, dama düşüp sevdiklerinin ve sevenlerinin hasretini çeken kader kurbanlarını afla taltif etmek niye akıllara gelmez? PKK’lı alçaklar, FETÖ’cü caniler, vatan ve millet düşmanları demokrasi ve özgürlük adına sahiplenilirken, kaderlerinin kurbanı olmuş mağdurlarla ilgili lehlerinde hukuki ve ahlaki bir düzenleme yapılması, onların aydınlığa  kavuşturulmaları tez elden sağlanmalıdır.

KADER KURBANLARI SAHİPSİZ: PKK’lı Cumhurbaşkanı adayının serbest bırakılmasını canla, başla destekleyen karanlık ittifak tarafları ve holigan taraftarları, sesi çıkmıyor diye kader kurbanlarının sahipsiz olduğunu falan mı düşünüyorlar? Eğer böyleyse halt ediyorlar, kesinlikle yanlışa düşüyorlar. Kader çizgimiz bellidir. Bunun değiştirmek harcımız değildir. Ancak kader mahkumlarının talihini değiştirebilir, onların elinden tutabilir, zincirlerinden ve zindanlardan onları çekip çıkarabiliriz. Tartışma ve konuşmaya değmez mi? Hadi buyurun… Yusuf Has Hacib isabetle söylemiş: “Sözünü düşünerek söyleyen üzülmez, gününü boşa geçirmeyen pişman olmaz.” Sabahlara kadar düşündük, sonunda söyledik, sabırla duruş gösterip sonuç itibariyle dileğimizi paylaştık…"