Bakan Koca’dan ‘korona’ açıklaması: Herkes müsterih olsun

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, korona virüsü salgınına ilişkin 'herkesin müsterih olması' gerektiğini vurguladı. Koca ayrıca, “Risk grubunda olanların tedbirlere dikkat etmeleri önem arz ediyor” dedi.

Abone ol

ANKARA - Korona virüsü salgını etkisini göstermeye devam ediyor. Kabine toplantısı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, salgına ilişkin, “Herkes müsterih olsun” dedi.

Gazetecilerin, “Önümüzdeki aylarda maske geri mi dönecek?” sorusuna yanıt veren Koca, hastalığın artık grip gibi seyrettiğini fakat ileri yaştakiler ve kronik rahatsızlığı olanlarda Covid-19’un risk oluşturmaya yine devam edeceğini ifade etti.

KORONA TOPLUMSAL ENDİŞE SEBEBİ OLMAKTAN ÇIKTI

“Risk grubunda olanların kişisel tedbirlere dikkat etmeleri önem arz ediyor” diyen Bakan Koca, “grip öneminde” olan hastalığın toplumsal anlamda endişe sebebi olmaktan çıktığını vurguladı. Koca, “Vaka sayılarında son iki haftada üç kattan fazla artış olsa da, bunun tam tersine, hastane yükündeki azalış yine sürmektedir. Kötü günler geride kaldı. Benzerlerini gelecekte aramak yanlıştır. Herkes müsterih olsun” ifadelerini kullandı. 

‘HEKİM VE HASTA AÇISINDAN ADİL BİR DÜZENLEME YAPILDI’

Hekimlerle yaptığı bir toplantıdaki açıklamalarına yönelik sorulan “Hekimlik mesleğinin icrası dünyada hangi bakımdan zorlaşıyor?” sorusuna Bakan Koca şöyle yanıt verdi: “Tüm dünyada tıp, Malpraktis davaları sebebiyle sigorta şirketleri ve avukatlar arasında sıkışmış durumda. Bu nedenle tüm dünyada giderek hekimler, mesleğini yapamaz hale gelmekte. ABD dâhil, konuya duyarlı ülkelerin hiçbiri bu sorunu çözemediler. Oralarda sigorta şirketlerine prim ödenmesi üzerinden bir yöntem geliştirildi. Biz ise Türkiye olarak, dünyanın yapamadığını yaptık. Yeni çıkarılan Malpraktis yasası son derece önemli. Malpraktis davasından doğan tazminatı devlet üstleniyor. Ne hastamız ne hekim mağdur oluyor. Kasıt olmadığı müddetçe tazminatın hekime rücu edilmediği bir düzenlemeyle sorunu bitirdik. Bu sorun yüzünden, Türk hekimlerinin uygulamadaki başarılarının da tehlikeye girmeye başlayacağı bir dönem gelmekteydi. Eğer bu yasa çıkmamış olsaydı, süreçte bizi bekleyen sonuç buydu. Hekim ve hasta açısından adil bir düzenleme yapıldı.” (DUVAR)