Bakan Nebati: Enflasyonun büyük bir sorun olmadığını iddia eden mi var?
Hazine ve Maliye Bakanı Nebati, "Bu işler kuru sıkı sözcüklerle, biz çözeriz demekle olmuyor. Enflasyonu düşüreceğiz, enflasyonun büyük bir sorun olmadığını iddia eden mi var?" diye konuştu.
DUVAR - Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Sakarya'nın Sapanca ilçesinde düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde konuştu.
Nebati, "Bu işler kuru sıkı sözcüklerle, biz çözeriz demekle olmuyor. Enflasyonu düşüreceğiz, enflasyonun büyük bir sorun olmadığını iddia eden mi var?" diye konuştu.
Bakan Nebati, mevcut konjonktürde artan küresel enflasyona karşı merkez bankalarının faiz oranlarında artışa gitmesinin, ekonomilerde durgunluğa ve gelir adaletsizliğine sebep olacağının aslında öngörülen durum olduğunu vurgulayarak, son dönemde uluslararası kuruluşların da bu konuda seslerini yükseltmeye başladığını, IMF Başkanı, ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz artırma politikalarının, dünyanın geri kalanı üzerinde resesyon etkisine neden olabileceğini belirterek, bu süreçte Fed'i son derece ihtiyatlı ve dikkatli olmaya çağırdığını kaydetti.
Küresel ekonomilerdeki değişimi önceden yakalayanların, bu değişim gerçekleşirken ortaya konacak politikaların hükümetler eliyle nasıl yönlendirileceğinin, ne tür kararların ne tür sonuçlar doğuracağının, her ülkenin kendi bulunduğu konjonktürel, coğrafi ve sosyo-politik ortamın, ekonomik gelişmişlik derecesinin, demografisinin, hangi alanlarda alınacak kararlarda birbirini nasıl etkileyeceğinin tartışıldığı dönemlerde bulunulduğuna dikkati çeken Nebati, şöyle devam etti:
"Bu işler kurusıkı birtakım sözcüklerle alışılmış ifadelerle 'Biz çözeriz.' demekle olmuyor. Politikalarınızı açık ve net ortaya koyacaksınız. Sözleriniz anlaşılır olacak. Atacağınız adımların, örneğin enflasyonla mücadelede hangi yol ve yöntemlerle ne kadar sürede nereye varacağınızı ifade etmeniz lazım. Enflasyonu düşüreceğiz. Enflasyonun büyük bir sorun olmadığını iddia eden mi var? Enflasyonun, 21. yüzyılda, salgının ve savaşın olduğu dönemde, bulunduğunuz yerde atacağınız adımlarla nasıl çözeceğinizi söylemeniz lazım. İşte bunun için Türkiye Ekonomi Modeli, tüm bu söylemleri alıp birleştiren, teorik altyapısını oluşturan, teorik altyapısını oluştururken de dünyadaki birçok önde gelen insanlarla bir araya gelerek, akademik düzeyde bir formatı ortaya koyan bir anlayış, ardından ülke gerçeklerini de gözeterek az önce ifade ettiğim tüm bileşenleri paradigmaya dönüştürüp model haline dönüştüren, bu model içerisindeki girdi ve çıktıların etkileşimini de en iyi şekilde hesaba kitaba koyan, atılacak adımların hangi süreçte ne zaman ne kadar etkili olacağını ön gören bir anlayışla oluşturuldu."
2008 küresel finansal krizi, ardından Covid-19 salgını ve son olarak da Rusya-Ukrayna savaşıyla başlayan enerji krizi nedeniyle 21. yüzyılın tarihe belki de "krizler çağı" olarak geçeceğine işaret ederek Nebati, salgın gibi hızla yayılıp tüm insanlığı etkisi altına alan türden krizlerin beraberinde çeşitli yapısal dönüşümlere neden olduğunu söyledi. (EKONOMİ SERVİSİ)