Bakan Nebati: Politika adımlarımız ekonomimizdeki kırılganlıkları azalttı
İngiltere ziyareti sonrası konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Türkiye ekonomisine yönelik açıklamalarda bulundu. Bakan Nebati, ülkeye yönelik güvenin arttığını söyledi.
DUVAR - Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, İngiltere'de uluslararası finans şirketlerinin, üst düzey yöneticileri ve yatırımcılarıyla dün gerçekleştirdiği görüşmelerin ardından konuştu. Bakan Nebati, yabancı yatırımcıların ve piyasa aktörlerinin Türkiye ekonomisine ilişkin geri dönüşlerinin oldukça olumlu olduğunu belirterek, "Piyasa aktörlerinin bizim kararlığımızı, izleyeceğimiz yol ve adımları bilmesi, Türkiye ekonomisine olan güveni artırdı" dedi.
"Enflasyonu düşürmeye yönelik bir dizi adım attık ve atmaya da devam edeceğiz" diyen Nebati, "Makroekonomik göstergelerin düzelmesiyle Türkiye ekonomisine duyulan güvenin daha da artacağına olan inancımız tamdır" değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Nebati, Fransa'da da yabancı yatırımcılara seslenirken, "Bürokrasiyi alaşağı ederiz, arkamızda Cumhurbaşkanımız var rahat olun, mevzuatı da değiştiririz" demişti.
Bakan Nebati'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle oldu:
DİĞER ÜLKELERİ DE OLUMSUZ ETKİLİYOR: Rusya-Ukrayna savaşı ve bu kapsamda Rusya'ya uygulanan kapsamlı yaptırımlar, Rusya ekonomisi başta olmak üzere farklı kanallardan diğer ülkeleri de olumsuz etkiliyor. Rusya ve Ukrayna'nın küresel tarım, enerji ve diğer emtia ihracatı içerisinde ağırlığı yüksek olsa da küresel ticaret ve büyümedeki ağırlıklarının nispeten düşük olduğunu görüyoruz. Yakın zamanda yapılan çalışmalar da Rusya-Ukrayna savaşının Avro Bölgesi ve küresel ekonomiye yayılma etkisinin var olduğunu gösterirken, bu etkinin kısıtlı kalması bekleniyor. Diğer taraftan, özellikle artan emtia fiyatları, halihazırda tüm dünyada yüksek olan enflasyon üzerindeki baskıyı daha da artırıyor. Enerji fiyatlarındaki artış, tüm dünyada hane halkının satın alma gücünü azaltarak tüketimi olumsuz etkiliyor. Azalan taleple birlikte oluşan belirsizlik ortamı yatırımları azaltıyor. Bu çerçevede, son dönemde küresel düzeyde enflasyon tahminleri yukarı yönlü, büyüme tahminleri ise aşağı yönlü güncellenmektedir.
EKONOMİMİZDEKİ KIRILGANLIKLARI AZALTTIK: Hayata geçirdiğimiz politika adımlarımız sayesinde ekonomimizdeki kırılganlıkları azalttık. Ülkemiz gerek güçlü kamu maliyesi gerek sağlam bankacılık sektörüyle şoklara son derece dirençlidir.
ZOR RİSKLER KARŞISINDA GEREKLİ DONANIMI OLAN BİR ÜLKEYİZ: Gerek AB tanımlı borç stokumuzun Maastricht Kriterleri'nin oldukça altında olması, gerekse maliyet avantajına ve katma değerli üretim yapma becerisine sahip olma özelliği sayesinde ülkemiz, risklerini yönetebilen, borçluluk oranları sürdürülebilir olan, sağlık krizi gibi öngörülmesi zor riskler karşısında gerekli donanımı olan bir ülkedir. Türkiye güçlü özelliklerinin bilinci ile muhtemel riskler nezdinde yaşanabilecek olası kırılganlıklara karşı kapsayıcı adımları devreye almaktadır. Ülkemizin toplam borçluluk oranları da gayet yönetilebilir ve düşük düzeylerdedir. Biz ihtiyatlı kamu maliyesi ile dengeli büyüme görünümünü destekliyoruz.
Her ne kadar son dönemde enerji ithalatındaki artışla birlikte bir miktar yükselme eğilimi olsa da cari açığımızın geçmiş yıllara kıyasla önemli ölçüde gerilemesini ve dış tasarruflara olan bağımlılığımızın azalmasını, önemli bir destekleyici faktör olarak görüyorum.
KÜRESEL DEĞER ZİNCİRLERİNDE ÜST SIRALARA ÇIKMAYI HEDEFLİYORUZ: Türkiye ekonomisinin uluslararası arenadaki rekabet gücünü artırmak için yatırımcı güvenini desteklemeye yönelik kararlı çabalarımız devam etmektedir. Bu çerçevede beşeri sermayesini güçlendirici yönde eğitim, beceri ve işgücü alanındaki reformlara odaklanmak, firmaların küresel değer zincirine entegrasyonunu sağlayıcı adımlar atmak, endüstride dijital dönüşümü hızlandırmak, katma değerli ve yenilikçi üretim ile verimliliği artırmaya yönelik politikalara yoğunlaşmak, önümüzdeki dönemde de en temel önceliklerimiz olacaktır. Türkiye Ekonomi Modeli ile makroekonomik istikrarı sağlayarak ve yüksek katma değerli yatırımları teşvik ederek; üretim, ihracat ve istihdamı artırmayı amaçlıyoruz. Böylece cari açık sorununu kalıcı olarak çözmek, orta gelir tuzağını aşmak ve küresel değer zincirlerinde üst sıralara çıkmayı hedefliyoruz. (AA)