Bakan Yanık: Kadına yönelik şiddetle mücadelede değişen ne var?
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Yanık, İstanbul Sözleşmesi tartışmalarının kadın mücadelesine zarar verdiğini savunarak “Sözleşmeden çekildik; kadına yönelik şiddetle mücadelede değişen ne var?” dedi.
ANKARA- Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Belirlenmesi Araştırması Komisyonu’nda milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Konuşmasına, “Geçen haftaki konuşmadan dilim çok yandı” diyerek başlayan Yanık, İstanbul Sözleşmesi’nden kadına yönelik şiddete ve toplumsal cinsiyet eşitliğine kadar birçok soruyu yanıtladı.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ ŞEYTANLAŞTIRILAN VE MELEKLEŞTİRİLEN TARTIŞMALARLA ZEMİNİNDEN KAYDI”
Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararına yönelik eleştirileri değerlendiren Yanık,
“İstanbul Sözleşmesi, bir taraftan şeytanlaştıran bir taraftan da melekleştiren tartışmaların ortasında gerçek zemininden kaydırılan bir metin oldu. İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili Avrupa Birliği ülkelerinde de cinsel yönelim, eşcinsellik, LGBT+ lobileri üzerinden yürüyen çok ciddi tartışmalar var. Bu tartışmalar Türkiye’de de devam etti. Bir tarafta aileyi yıkıyor; öbür tarafta LGBT+ özgürlükleri gibi iki uç arasında yapılan tartışmalar kadın hakları mücadelesine zarar veriyor. İstanbul Sözleşmesi’nden çekildik; kadın hakları ve kadına yönelik şiddetle mücadelede değişen ne var?” ifadelerine yer verdi.
KADIN ÖRGÜTLERİNİ DOĞRULADI: 'SAHADAN 6284 KALDIRILMIŞ GİBİ DUYUMLAR VAR'
Bakan Yanık, kadın örgütlerinin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldığının açıklandığı mart ayından bu yana güvenlik birimlerine başvuruların azaldığı tezini de kabul etti. Yanık şöyle konuştu:
“İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararıyla beraber önleyici, koruyucu tedbirler için karakola giden kadınlarla ilgili olarak sahadan bize de bilgiler geliyor. Sanki 6284 sayılı kanun mülga (kaldırılan) hâle gelmiş gibi duyumlar var. Tedbir kararlarıyla alakalı kafa karışıklıklarının olduğuna yönelik bilgiler geliyor. Bu tamamen uygulamayla alakalı bir problem; mevzuatın ilga olduğu, mevzuatla ilgili bir sorun ortaya çıktığı için değil. 6284 sayılı kanunun uygulanması, şiddetle mücadele, tedbir kararları ve tedbir kararlarının etkisi anlamında çok ciddi bir mesafe alınacağı, bu noktadaki eksikliklerin giderileceği kanaatindeyim.”
'56 BİN ERKEK İÇİN DE TEDBİR KARARI VAR'
Bakan Yanık, tedbir kararlarının erkekler için de geçerli olduğunu söyledi, “Mağdurun kimliği yoktur, mağdurun cinsiyeti yoktur, mağdur kimse bundan yararlanabilir. 6284 kapsamında tedbir kararına başvuran çok ciddi sayıda erkek mağdur vardı Türkiye’de. Yani tam sayı bilmiyorum ama 2020 itibarıyla 56 bin 454 civarında” dedi.
'TOPLUMSAL CİNSİYET LGBT+ GRUPLARI ÜZERİNDEN TARTIŞILIYOR'
Milletvekillerinin “toplumsal cinsiyet eşitliği” konusundaki düşüncelerini merak ettiğini söyleyen Bakan Yanık, bu konunun sadece Türkiye’de değil dünyada da kadın hakları ve LGBT+ grupları üzerinden tartışıldığını söyledi.
“Toplumsal cinsiyet biyolojik cinsiyetin reddedilmesi, biyolojik cinsiyet özelliklerinin reddedilmesi değildir” diyen Bakan Yanık,
“Batı’da son yıllarda özellikle LGBT+ grupları ile kadın hakları, feminist grupları arasında toplumsal cinsiyet kavramına verilen anlamın değişmesi ve biyolojik cinsiyetin de tanımlanan verili bir cinsiyet olması iddiası üzerinden yürüyen bir tartışma vardır. Bizim anladığımız, aslında birinci kuşak kadın hakları tartışmasının getirdiği biyolojik cinsiyet, insan hakkı itibariyle kadın ve erkek açısından eşitliği mutlak kılar; hiçbir farkı yoktur ama biyolojik cinsiyetin farklılıkları, davranış ve sosyal hayata katılım noktasında bir fark oluşturur” diye konuştu.
'238 BELEDİYEDEN 32’Sİ SADECE KONUKEVİ AÇTI'
Kadın konukevleri hakkında da konuşan Yanık, yerel yönetimlerin bu konuda eksik kaldığını işaret etti. Bakanlık olarak belediyelere yaptırım yetkilerinin olmadığını belirten Yanık, bir yerleşim yerinde kadın konuk evine ihtiyaç olması durumunda çalışmasını yaparak konuyu ilgili belediyeye aktardıklarını söyledi. Yanık, kadın konuk evlerinden gelen taleplerin her zaman değerlendirildiğini, taleplerin yaklaşık yüzde 50'sinin barınma, geri kalanının ise şiddet başvurusuyla olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
“Ülkemizde, nüfusu 100 bini geçen 238 belediye birimimiz var: 5393 sayılı kanuna göre de konukevi açmak zorundalar. Bu 238 belediyeden 32’si konukevi açtı. Nüfusu 100 binin üzerinde olan yerleşim yerlerinde kadın konukevleri açılması mecburiyeti vardır ancak bu her yerde açılmadı.”