Bakanlık onaylı Kürtçe kitaplar tutuklulara verilmiyor

İHD Mersin Şubesi, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dair hazırlanan raporda, tutuklulara bakanlık onaylı Kürtçe kitapların verilmediğini aktardı

Abone ol

DUVAR - Tarsus, Aksaray ve Ereğli T Tipi cezaevlerinde hasta tutukluların tedavi edilmediğini belirten İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şubesi, tutuklulara bakanlık onaylı Kürtçe kitapların verilmediğini kaydetti. İHD Mersin Şubesi, Tarsus, Aksaray ve Ereğli T Tipi Kapalı cezaevlerinde şubat, mart, nisan ve mayıs aylarında yaşanan hak ihlallerine dair hazırladığı raporu dernek binasında açıkladı. Açıklamaya, İHD yöneticileri, Mersin Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri, Mersin Barış Anneleri Meclisi, Çukurova Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (Çukurova TUAY DER) üyeleri katıldı. Raporu açıklayan İHD Mersin Şubesi Cezaevi Komisyonu Sözcüsü Battal İnci, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dikkat çekerek, çözüm bulunmasını istedi.

Hasta tutuklulardan Suphi Aydın ve İbrahim Oruç’un durumuna değinen İnci, Aydın’ın, böbrek (böbrekleri yüzde 84 iflas etmiş) ve kalp yetmezliği, yüksek tansiyon, damar tıkanıklığı, prostat hastalıklarının olduğunu en son 11 Şubat 2022’de Mersin Şehir Hastanesindeki tedavisinde doktorların kalp yetmezliği sebebiyle anjiyo olması gerektiğini söylediğini aktardı. Ameliyatın riskli olduğu, ameliyat sonrası böbreklerinin tamamen iflas edebileceği, cezaevi koşullarında bu riskleri alamadığından Aydın’ın ameliyat olmak istemediğini paylaşan İnci, Aydın’ın öncelikle böbrek nakli olması gerektiği, ilgili kurumlardan böbrek nakli sürecinin başlatılmasını talep ettiğini kaydetti. 

PSİKOLOJİK DESTEK VE TEDAVİ TALEBİ REDDEDİLDİ

Tutuklu İbrahim Oruç’un ise 2013 yılında çocuk yaşta aldığı darbeler sebebiyle kafatasına platin takıldığı, 18 yaşını dolduğu anda kendisi ile ilgili hapis cezası ve tutuklama kararı verildiği, kendisi ile ilgili İstanbul Adli Tıp kurumu tarafından “cezaevinde kalamaz” raporu verildiğini hatırlatan İnci,  savcının talebiyle Elazığ Adli Tıp Kurumu tarafından yeniden “cezaevinde kalabilir” şeklinde rapor alındığını ifade etti. Oruç’un psikolojik destek ve tedavi alması gerektiği halde bu talebinin reddedildiğini belirten İnci, “Suphi Aydın ve İbrahim Oruç hakkında gerekli sağlık tahkikatının başlatılarak mahpusların hapishanede kalmasının hayatları için kesin bir tehlike teşkil etmesi durumunda cezalarının infazının geri bırakılması, öte halde cezalarının infazına resmi sağlık kuruluşunda devam edilmesi gerektiği, aksi durumun mahpusların yaşam ve sağlık haklarını ve infaz kanunu ilkelerini ihlal edeceği önemle vurgulanmalıdır. Raporumuza yansıdığı kadarıyla hapishane şartlarının kötü olması sebebiyle mahpuslarda ekseriyetle; hipertansiyon, kalp rahatsızlığı, akciğer rahatsızlığı, böbrek ve sair iç organ rahatsızlıkları, fıtık, eklem rahatsızlıkları, diş ve göz rahatsızlıkları, olduğu gözlemlenmiştir. Kötü hapishane koşullarının ve yaşanan hak ihlallerinin hasta mahpusların yaşamını çekilmez duruma getirdiği, özellikle ağır kronik rahatsızlığı olan mahpuslara makul yaşam ve tedavi koşullarının sunulmadığı, sağlık haklarının  ihlal edildiği gözlemlenmiştir” diye konuştu.

'AİLE HAYATINA SAYGI HAKKI İHLAL EDİLİYOR'

Tutukluların haberleşme ve sosyal haklarının da  gasp edildiğini vurgulayan İnci, tutuklulara havalandırmaya çıkma, spor yapma ve sosyalleşme imkanının tanınmadığı, tecrit koşullarının dayatıldığı, koğuş değiştirme taleplerinin yerine getirilmediği, eğitsel ve kültürel faaliyetlerin neredeyse tamamen durduğunu dile getirdi. İnci, Mezopotamya Ajansı'nın aktardığına göre, "Kürtçe yazılan mektupların verilmediği ve sair ihlaller gözlemlenmiştir.  Mahpusların ailelerine yakın yerlere nakil taleplerinin yerine getirilmeyerek aile hayatına saygı haklarının ihlal edildiği gözlemlenmiştir. Kitap, dergi, gazete ve sair imkanları ile dilekçe hakkı ile ilgili; mahpuslara Yeni Yaşam gazetesi ve bakanlık onaylı Kürtçe ya da Kürt tarihi ile ilgili kitapların verilmediği, kırtasiye ihtiyaçlarının karşılanmadığı, keyfi şekilde kitap kotasının uygulandığı, kurum ve kuruluşlara yazılan dilekçelerin gönderilmediği ve sair ihlaller gözlemlenmiştir. Mahpusların idare ile iletişime geçemediği, görüşme taleplerinin dikkate alınmadığı, hukuki taleplerin yerine getirilmediği bu noktada idarenin yükümlülüklerini ihmal ettiği ve sair durumlar gözlemlenmiştir” dedi.

Son dönemde cezaevlerinde hak ihlallerin arttığına dikkat çeken İnci, “Bizler hak savunucuları olarak gözlem ve tespit edilen hak ihlallerinin, işkence ve kötü muamele uygulamalarının son bulması için; TBMM İnsan Hakları Komisyonu, Adalet Bakanlığı, Valilik İnsan Hakları Birimi, Hapishane İzleme Kurulu, adli birimler, siyasi partiler, insan hakları örgütleri ve görevli birimlerden gereğinin yapılmasını talep ediyor, onurlu ve insani bir yaşamın tesisi adına sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna bildiriyoruz” ifadelerini kullandı. (HABER MERKEZİ)