Barınaklar sokak hayvanları üzerinden yeni bir rant kapısı arayışı mı?
Sokak hayvanlarına çözüm arayışı adı altında barınak çözümünün öne sürülmesinin barınak ihaleleri ile yeni bir rant kapısı yaratmaya yönelik olduğu iddiaları gündeme geldi.
DUVAR- Barınaklarda yaşananlar, sokak hayvanları için kalıcı ve sağlıklı barınma koşullarına ilişkin arayışları yeniden gündeme getirdi. Hayvanseverler, gönüllüler ve sivil toplum kuruluşları sağlıksız koşullara dikkat çekerek, barınakların bir seçenek olmadığını ifade ediyor. Tarım Bakanı Vahit Kirişci, son olarak İstanbul’un pilot bölge seçildiğini, hayvan barınakları için ormanlık alanlarda yerel yönetimlere yer tahsis edileceğini açıkladı. 29 Kasım'da ise konuyla ilgili ‘Sahipsiz Hayvanların Popülasyon Artışına Çözüm Çalıştayı' yapıldı.
Cumhuriyet yazarı Zülal Kalkandelen, çalıştayı değerlendirdiği yazısında, sokak hayvanları konusunun bu kadar tartışmalı hale gelmesinin ardında AK Parti iktidarının olduğunu ileri sürdü, çalıştayın "hayvanlar üzerinden yürütülen bir rant oyunu" olduğunu belirtti.
Kalkandelen, katılımcıları arasında HAVRİTA sözcüsünün de yer aldığı çalıştaya ilişkin şu değerlendirmeleri yaptı:
"Oysa paylaşılan fotoğraflara dikkatlice bakınca gördük ki katılımcılar arasında Havrita Başıboş Köpek Haritası’nın sözcüsü avukat Devrim Koçak da var!
Havrita’yı duymayan varsa hatırlatayım. Sokak köpeklerinin yer bilgilerinin girilmesi için kurulan ve onların yaşam haklarını tehdit eden bir yazılım programıydı.
Geçen yaz Antalya Barosu Hayvan Hakları Kurulu’nun başvurusu ve Antalya 5. Sulh Ceza Hâkimliği’nin kararıyla, 'sokak köpeklerinin hedef gösterildiği ve tehlikeye atıldığının tespit edildiği' gerekçesiyle erişimi engellenmişti.
İşte kamuoyunda büyük tepkiye yol açan Havrita adına sözcülük yapan kişi, çalıştaya çağrılmış.
Sokaktaki hayvanların 'itlafını' yani öldürülmesini savunanların, bireysel silahlanma çağrısında bulunanların ve cemaat bağlantıları ortaya çıkanların yer aldığı yapılanmaların sözcülüğünü üstlenen birinden söz ediyoruz.
Güvenli Sokaklar Derneği’nin sosyal medya hesabından, bu kişi hakkında İstanbul Barosu’nun soruşturma açtığı da duyurulmuştu.
BUNUN SONU TECRİT VE VAHŞET
Çalıştayda en ön sırada oturanlardan biri de hayvan hakları savunucularını 'bir avuç hayvantapar' diyerek küçümseyen Sabah gazetesi yazarı Hilal Kaplan’dı.
Sokak köpeklerine karşı aylardır nefreti körükleyenlerden görüş alarak çözüm oluşturulacağını söyleyenler, demokratik kitle örgütlerini ve sahada yıllardır mücadele veren aktivistleri yok saydı.
Elbette şaşırmadım. Çünkü sokak köpeklerine karşı yürütülen bu kirli operasyonu, yapacakları devasa tesislere hayvanları hapsederek sürdürme niyetindeler.
Hayvanlara 'yaşam alanı' sağlanması bahanesiyle, belediyelere ormanlardan alan tahsis etmeyi fırsat bilip yeni bir yağmayı başlatacaklarını düşünüyorum. Bu tesislerin inşası, köpeklerin sokaklardan toplanması ve beslenmeleri için yapılacak ihalelerin kimlere gideceğini tahmin etmek de zor değil.
Gaddar insanlar, yüzyıllar önce sömürmek için evcilleştirdikleri köpekleri hâlâ üretip satmaya devam ederken artık onları sokakta istemiyor. Bu yüzden hepsini tecrit edecekler ve yapacakları hapishanelerin kent içinde insanların kolaylıkla ulaşabildiği bakımevlerinden daha iyi olacağına inanmamızı bekliyorlar.
Gerçek şu ki bunun sonu, Konya’dakine benzer vahşettir.
Bu, hayvanlar üzerinden yürütülen bir rant oyunudur. Derhal durdurulması için çağrı yapıyorum ve bir kez daha yineliyorum:
5199 sayılı Hayvanları Koruma Yasası yürürlüktedir ve hükümetin görevi yasalara uymaktır!" (HABER MERKEZİ)