Barınamayanlar: İki kardeşim okusun diye ben okumaktan vazgeçebilirim
Barınma sorunu nedeniyle eğitimini bırakma ihtimali olan üniversite öğrencisi Fatih Subaşı “Ortalama bir ekonomik seviyemiz var ama her şey o kadar pahalı ki, üniversite okumak lüks hale geldi" diyor.
ANKARA - Yüz yüze eğitimin başlamasıyla üniversite öğrencilerinin en büyük problemlerinden biri haline gelen ‘barınma’ sorunu, öğrencilerin eğitim aldıkları kentlere akın etmesiyle yeniden gündeme geldi.
Kredi ve Yurtlar Kurumu’na (KYK) bağlı yurtlarda kalmaya hak kazanamayan öğrenciler, konut kiralarındaki artış nedeniyle özel yurt ve apart odalara yöneldi.
Penceresi olmayan, kırık dökük, güneş görmeyen odalara dahi bin, bin 100 lira istenirken, iyi şartlarda ‘barınmak’ isteyen bir öğrencinin aylık yurt maliyeti 2 bin 500- 3 bin TL arasında değişiyor. Bu ‘astronomik rakamlar’ ise bireye ve ailelere çok ciddi bir maddi yük oluşturuyor. Öyle ki, öğrenciler konut kiralarındaki artış, yurt ve apart pahalılığı nedeniyle eğitimlerini yarıda bırakma ihtimaliyle dahi yüz yüze geliyor.
ÖĞRENCİLERİN EĞİTİMİ BIRAKMA İHTİMALİ
Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Fakültesi (İngilizce) İktisat bölümü birinci sınıf öğrencisi olarak üniversite hayatına başlamaya hazırlanan Fatih Subaşı da ‘eğitimini yarıda bırakmayı düşünen’ öğrencilerden sadece biri.
Şanlıurfalı memur bir ailenin dört çocuğundan ortancası olan Subaşı, bu yıl hayalini kurduğu üniversitede, hedefi olan iktisat bölümünü kazandı. Üniversite kaydını ve KYK yurt başvurusunu yaptı. İki kardeşi de üniversite okumasına rağmen Subaşı’na devlet yurdu çıkmadı. Hemen kendisine kalacak yer arayışına girişti; ancak 4 bin 500 TL maaş alan ve evleri kira olan memur babasının geliri, ‘astronomik rakamlar’ isteyen yurt ücretlerini karşılamaya yetmezdi.
'BABAM, 4 BİN 500 TL’YE İKİ KIZ KARDEŞİMİ Mİ YOKSA BENİ Mİ OKUTACAK'
“Böyle giderse kardeşlerim okuyabilsin diye ben okumaktan vazgeçeceğim” diyen Subaşı, Türkiye’de çocuk okutmaya çalışan ailelerin ‘ortalama’ gelir düzeyinin bu şekilde olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
“Alt kıdemde olan bir memurun dört çocuğundan biriyim. Babamın aldığı maaş, 4 bin 500 TL ve evimiz kira. Ben hariç iki kız kardeşim daha üniversitede okuyor. Büyük kardeşim Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesinde Eczacılık bölümü okuyor, bir diğer kardeşim ise Harran Üniversitesi’nde Gastronomi okuyor. En küçük kardeşim ise şu an ortaokul seviyesinde olup 7. sınıfta eğitim görüyor. Aslında Türkiye şartlarında ‘ortalama’ diyebileceğimiz bir ekonomik seviyemiz var; ancak elimizi attığımız her şey o kadar pahalı ki, üniversite okumak artık lüks hale gelmiş durumda. Bu kadar öğrencinin olduğu bir ailede normal şartlarda yurt çıkması lazımken bana yurt çıkmadı. Üstelik 3 bin 806’ıncı yedekteyim. Babam, 4 bin 500 TL’ye iki kız kardeşimi mi yoksa beni mi okutacak? Biri okumaktan vazgeçecekse o kişi ben olurum.”
'BARINMA SORUNUNU ÇÖZEMEZSEM MECBUREN OKULU BIRAKMAK ZORUNDA KALACAĞIM'
Barınma ihtiyacını karşılamak için çok sayıda yurt ve kiralık ev arayışına girdiğini ancak fiyatların pandemi nedeniyle iki katına çıktığını belirten Subaşı, “Tüm arayışlar sonuçsuz kaldı. Şu an kalacak yerim yok. Babamın durumu istenilen astronomik yurt ücretlerini karşılamaya elvermez. Babamın bana aylık 2-3 bin TL göndermesini bekleyemem, çünkü gönderemez. Eğer bana da para gönderirlerse annemle evde kuru ekmek dahi yiyemezler. Kalacak yer sorunumu çözsem hem okurum hem çalışırım. Ama çözemezsem mecburen okulu bırakmak zorunda kalacağım” diyor.
Türkiye’de genç olarak ‘hiçbir umudunun olmadığını’ ifade eden Subaşı, “Daha temel ihtiyaçları karşılayamayan bir öğrenci nasıl gelecek hayali kursun” sorunu soruyor.