Barınamayanlar: Tek hissimiz öfke

DUVAR - Akşam saat 21.30… İlk geceyi Kadıköy’deki Yoğurtçu Parkı’nda geçiren Barınamıyoruz Hareketi, ikinci geceyi nerede geçireceğini henüz ilan etmedi. Üniversite öğrencilerinin yetersiz devlet yurtlarına, fahiş ev ve yurt kiralarına karşı başlattığı “Barınamıyoruz Hareketi” ikinci gününde gizliliğe büründü.

Barınamıyoruz Hareketi’nden Yunus, bunun sebebini “polis engelini aşmak” olarak açıklıyor. Saat 10.00’a yaklaştığında Barınamayanlar, sosyal medya hesaplarından Beşiktaş’ta oldukları bilgisini paylaştı. Yaklaşık 30 öğrenci, sabahlamak için Şairler Parkı’nı mesken tuttu. Öğrencilerin konum bilgisini alan polis ekipleri de parkın girişine iki gözaltı aracıyla geldi. Parkın bir köşesinde Barınamayanlar, diğer köşesinde de polis ekiplerinin bekleyişi başladı.

‘BU AYKİ KİRAMI ÖDEYEMEDİM’

Medyanın yoğun ilgisi altında açıklamalarını yapan Barınamayanlar, kamera ışıklarının sönmesi ve medya mensuplarının yavaş yavaş gitmesiyle parkta, onlara desteğe gelen bir grup siyasetçi ve polisle baş başa kaldı. Kimisi çantasını yastık yaptı yattı kimisi de ceketini kafasının altına koyup öyle yattı. Gördükleri ilgi onları şaşırtmamış. Aksine çok daha fazlasını beklediklerini söylüyor Yunus. Türkiye’nin dört bir yanından mesaj aldıklarını ve barınamamanın binlerce öğrencinin ortak sorunu olduğunu belirten Yunus, sorunlarına çözüm üretilene kadar dışarda sabahlamaya devam edeceklerini anlatıyor. Yunus 21 yaşında, Marmara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler 2. sınıf öğrencisi. Kadıköy’de bir apartmanın birinci kotunda, 3 oda bir salon rutubetli bir eve 1900 lira kira ödediğinden bahsediyor. Ev arkadaşının ayrılmasıyla kira tek başına Yunus’un omuzlarına binmiş ancak onun da bunu karşılayacak gücü yok. Bu ayki kirasını ödeyemediğini söyleyerek “Çoğu öğrenci bu durumda. Kiralar yüksek olunca öğrencilik için geldiğimiz şehirde barınmak için mecburen çalışmak zorunda kalıyoruz. Pandemi öncesi ailemden destek alıyordum. Babam ticaret yapıyordu, pandemide iflas edince destek alamadım. Çalışmak durumunda kaldığım için eğitim hayatım aksıyor” diye anlatıyor yaşadığı zorluğu. Yunus’a aslında KYK yurdu çıkmış ama okuluna çok uzak kaldığı için yurttan ayrılmak zorunda kalmış. “Okuluma ulaşmak için 6 araç değiştiriyordum” diyen Yunus, yurttan çıkıp eve yerleşmiş ama sorunları bitmemiş. Yunus, kendi gibi yurtta kalamayan, şehir dışında buraya okumaya gelip ev bulamayan pek çok öğrenciye evinin kapılarını açmış. “Zaman zaman 10-12 kişi kaldığımız oluyordu evde. Bu sefer de ders çalışmak zor oluyordu” diye ifade ediyor bu durumu. Barınma sorununu hem yaşayan hem gözlemleyen biri olarak Yunus, kira ve apart fiyatlarının denetlenip, yurt sayılarının artırılmasını, öğrencilere kira desteği verilmesini ve burs miktarının artırılmasını talep ettiklerini dile getiriyor.  

‘PENCERESİ OLMAYAN EVE 2 BİN 200 LİRA KİRA İSTENDİ’

23 yaşındaki Mert, sosyal medyadan görüp dahil oluyor gruba. İTÜ’de Bilim Teknoloji ve Toplum bölümünde yüksek lisansa başlayan Mert’in çilesi, kardeşiyle ev arama sürecine girmesiyle başlıyor. 2 haftadır Şişli ve Kağıthane’de ev aradığını belirten Mert, aylık 2 bin 500 lira kira bütçesiyle başladığı ev arama macerasında 3 bin 500 liraya kadar çıkmasına rağmen ev bulamadığını söylüyor. Bardağı taşıran son damla Şişli’nin 19 Mayıs Mahallesi’nde görmeye gittikleri ev sonrası oluyor: “Baktığımız evde mutfakta ve bir odasında hiç pencere yoktu. Diğer odada olan pencereyi açmak için merdiven kullanmak gerekiyor ve bu eve 2 bin 200 lira istendi. Kız kardeşim ‘ağlamak istiyorum’ dedi.” Bir süredir kardeşiyle arkadaşlarında kalan Mert, sosyal medyada Barınamıyoruz Hareketi'nin Beşiktaş’ta olduğunu görünce soluğu parkta almış. Hikayesini anlatmasıyla da gruba hızlı bir giriş yapmış. Mert parkta olma nedenini ve duygularını şöyle tarif ediyor: “Tüm ev arama sürecinde boşlukta yüzüyor gibi hissediyoruz. Buraya gelerek katkıda bulunmak istedim. Ne kadar kalabalık olursak, çözüme o kadar kolay ulaşabileceğimizi düşünüyorum. Bu nedenle buradayım.”

‘ÖĞRENCİLER OLARAK ARTIK HAYAL KURAMIYORUZ, TEHLİKELİ GELİYOR’

Mert Seçkin Uyma, barınma ihtiyacını karşılamak için öğrenciyken çalışmaya başlayan ama bir noktada çalıştığı için eğitim hayatına devam edemeyen binlerce gençten biri. Henüz 22 yaşında. Öğrenciyken tek başına hayatta kalmanın nasıl bir tecrübe olduğunu deneyimleyen Mert, yaşadıklarını “sudan çıkmış balığa” döndüm şeklinde özetliyor. Akdeniz Üniversitesi’nde okumak için İstanbul’dan Antalya’ya gidişini, KYK bursu çıkmadığı için şehrin çeperinde tek başına ev kiralamak zorunda kalışını, kirayı ödeyemediği için çalıştığını ve nihayetinde okulu 3. sınıfta bırakmak zorunda kalışını yarı hüzünlü yarı esprili bir dille anlatıyor. Sanat tarihi bölümünü isteyerek seçtiğini aslında hedefinin akademisyenlik olduğunu söyleyen Mert’in yeni hedefi İstanbul’da bir okula yerleşmek. Ancak bu sefer maddi olarak kendini hazırlamak istiyor. Bu nedenle garsonluk yaptığını, biraz para biriktirip öyle öğrenciliğe geri dönmeyi planladığından bahsediyor. Barınamıyoruz Hareketi'nin çağrısını sosyal medyada görüp geldiğini anlatan Mert, barınma sorununa karşı hissini “öfke” olarak tanımlıyor. “Öfkemi de kolektif harekete dahil olarak kullanmak istiyorum. Bir kişi daha fazla olursak sorunu aşabileceğimizi düşünüyorum, o yüzden buradayım” diyen Mert’in, “hayalin ne” sorusuna cevabı “Öğrenciler olarak artık hayal kuramıyoruz, tehlikeli geliyor” oluyor. CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal ve farklı siyasi parti temsilcilerinin parkta olmalarıyla ilgili Mert “Onların burada olması kişisel olarak benim motivasyonumu artırmıyor” diyor ve eleştiriyor: “Onlar işlerini düzgün yapabilseydi, biz zaten burada olmazdık. Buraya gelmelerini desteklemiyorum, hareketimizin içini boşalttığını düşünüyorum. Kendimi PR çalışmalarının ürünü olarak hissettiriyor.”

TANAL: İKTİDAR YAPIN SORUNU ÇÖZELİM

Olayı sosyal medyadan gördüğünü ve destek olmak için iki gündür Barınamıyoruz Hareketi ile parklarda sabahladığını kaydeden CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, barınma hakkının bir insan hakkı olduğunu bunu karşılamanın da devletin görevleri arasında olduğunu dile getiriyor. Barınma hakkı sağlanamayan öğrencilerin eğitimlerinin de sekteye uğradığını belirten Tanal, bu sorunun bir dizi hak ihlaline yol açtığını ifade ediyor. Sorunun çözümü için iktidar partisini işaret eden Tanal, “Stokta bulunan gayrimenkuller öğrencilere tahsis edilebilir. Sosyal tesislerde öğrenciler kalabilir. Boş otellere öğrenciler yerleştirilip, ücretini devlet karşılayabilir” diyor. CHP’nin konuyla ilgili ne yapmayı planladığıyla ilgili sorunun birkaç kere sorulmasına kızarak “Yurt sorunu, öğrenci sorunu. CHP ile bunun ne ilgisi var? Parti meselesi değil. Doğru soru sormuyorsunuz. İktidara soracaksınız bunu. CHP iktidarda değil, biz nasıl çözeceğiz? İktidar yapın, çözelim” diye cevap veriyor.

Saat 01.30 civarı bir kaç kişi elleri kolları dolu şekilde “yemek” diye bağırarak parktan giriş yapıyor. Hem CHP’nin hem de öğrencilerin getirdiği yemekler sohbet eşliğinde yeniyor. Yemek sonrası Mahmut Tanal öğrencilere dönerek, tuvalet ihtiyacı için Beşiktaş’ta bir esnafın destek olduğunu belirtip konumunu paylaşıyor. Polislerin olduğu köşeye bakarak sandviçlerini yiyen öğrenciler, “Yok polisler müdahale etmeyecek, bize öyle söylendi” diyerek yemeklerine ve sohbetlerine kaldıkları yerden devam ediyor.