Barış Akademisyeni için beraat yerine yetkisizlik

İzmir 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi'nin hak ihlali yönündeki hükmüne karşın KHK ile ihraç edilen Barış Akademisyeni Lülüfer Korükmez'in davasında beraat kararı vermedi. Avukat Aysun Akşehirlioğlu, yargılamaya devam edilmesinin 'lekelenmeme hakkı'nın ihlali anlamına geldiğini söyledi.

Abone ol

İZMİR - Barış Akademisyenleri ile ilgili Anayasa Mahkkemesi'nin (AYM) hak ihlaline hükmetmesinin ardından mahkemelerde beraat kararları çıkmasına karşın İzmir 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, Barış Bildirisi İmzacısı Dr. Lülüfer Körükmez hakkında yetkisizlik kararı verdi.

"Bu suça ortak olmayacağız" diyerek Barış Bildirisi'ne imza atan ve KHK ile ihraç edilen Ege Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Lülüfer Körükmez  bugün Terör Örgütü Propagandası Yapmak’ suçlamasıyla yargılandığı davada hakim karşısına çıktı.

Lülüfer Körükmez KHK ile ihraç edilmişti. Fotoğraf: Agos

Duruşmada beyanda bulunan Körükmez, suçlamaları reddederek beraatını talep etti. Mahkeme, AYM kararına uymayarak yetkisizlik kararı verdi.

'LEKELENMEME HAKKININ İHLALİ’

Avukat Aysun Akşehirlioğlu'nun hazır bulunduğu duruşmada savcı, İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi’nden dosyada yetkisizlik kararı verilmesini ve yetkisizlik uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Yargıtay'a gönderilmesini talep etti. Avukat Aysun Aksehirlioğlu suçlamaya konu edilen metnin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söyleyerek suçun unsurları oluşmadığından Körükmez’in derhal beraat edilmesini istedi. Akşehirlioğlu, mütalaada Barış İçin Akademisyenlerin Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) yapmış oldukları bireysel başvurular sonucunda AYM'nin bildirinin ifade özgürlüğü kapsamında kaldığı doğrultusunda karar verdiğini aktardı. Bu yargılamalara devam edilmesinin dahi 'lekelenmeme hakkının ihlali' niteliğinde olduğuna dikkat çeken Akşehirlioğlu, suçlamanın çöktüğünü, yeni hak ihlalleri yaratmamak adına beraat kararı verilmesi gerektiğini söyledi.

'BAŞLARINA GELMEDİK KALMADI'

Eğitim-Sen 3 Nolu Şube, Dava çıkışı İzmir Adliyesi önünde açıklama yaptı. 'Akademi Biat Etmeyecek' yazılı pankart taşıyan akademisyenler adına açıklamayı Ulaş Yasa okudu. 44 aydır bir cadı avının sürdüğünü söyleyen Yasa, Barış İmzacısı hocaların barışı savunduklarını ve hak ihlalleri karşısında devleti uyardıklarını belirtti. Yasa, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sadece düşüncelerini açıkladıkları için başlarına gelmedik kalmadı. Üstelik terör örgütü propagandası iddiası ile yargılandılar ve hapse atıldılar. Anayasa Mahkemesi'nin 26 Temmuz 2019’da verdiği karar üzerine tüm yargılamaların ivedilikle beraatla sonuçlanmasını bekliyorduk, talep ediyorduk. Adli yılın açılmasıyla birlikte bu beraat kararları ardı ardına gelmeye başladı.”

'694 SAYILI KHK İPTAL EDİMELİ'

Ege Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi iken KHK ile ihraç edilen barış akademisyeni Dr. Lülüfer Körükmez’in davasının yetkisizlik kararı ile İstanbul’a gönderildiğini belirten Yasa, Barış İmzacısı olan tüm hocaların duruşmalarının görülmesi beklenmeden beraat etmelerini beklediklerini söyledi. “Biz kazandık, fakat asla ve asla bu yeterli değildir. Hocalarımız hemen işlerine, üniversitelerine, kürsülerine iade edilmelidir. OHAL Komisyonu, görevini yerine getirmeli ve bu kararları hemen şimdi almalıdır” diyen Yasa, 694 sayılı KHK’nin 198. maddesi de Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi gerektiğini vurguladı.

'YARGILAMA 4-5 AY UZAYACAK'

Avukat Aysun Akşehirlioğlu da kararın ardından yaptığı açıklamada, Anayasa Mahkemesi'nin barış bildirisi imzacısı akademisyenlerin mahkumiyet kararlarının hak ihlali yarattığına dair bütün tespitlerinin İzmir 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından göz ardı edilerek Lülüfer Körükmez hakkında yetkisizlik kararı verildiğini söyledi. Kararın Yargıtay tarafından İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi'ne geri gönderilmesinin en az 4-5 aylık bir süre yargılamanın uzaması anlamına geldiğini aktaran Akşehirlioğlu, "Müvekkilimizin imzaladığı bildiri tamamen düşünce ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmektedir. Bu nedenle uygulanan yaptırımın hak ihlali olduğu anayasa mahkemesince tespit edilen bir yargılamanın neticesinde buradayız. Artık yargılama isnatsız bir yargılamaya dönüşmüştür. Dosyada yöneltilen suçlamanın tamamen asılsız ve hukuksuz olduğu, hak ihlali yarattığı tespit edilmiştir. Buna rağmen yargılamaya devam ediliyor olması, derhal beraat kararı verilmemesi müvekkilimin hak ihlallerine bir yenisini eklemiştir" diye konuştu. (DUVAR)