'Barış akademisyenleri' hakim karşısına çıkıyor: 10 dakika arayla duruşma

'Bu suça ortak olmayacağız' bildirisine imza atan akademisyenlerin davaları başlıyor. Yarın ilk olarak Galatasaray Üniversitesi'nden Olcay Kunal hakim karşısında çıkacak. Eğitim Sen İstanbul 6 No’lu Üniversiteler Şubesi Başkanı Görkem Doğan, “Bu dava bir hukuk katliamı” diyerek savcılığın hazırladığı iddianamelere tepki gösterdi.

Abone ol

DUVAR - 'Barış bildirisi'ne imza atan akademisyenler bu hafta hakim karşısına çıkıyor. Akademisyenler ayrı ayrı duruşma salonlarında 'Terör örgütü propagandası'ndan yargılanacak. Yargılanan akademisyenler arasında Anayasa Profesörü İbrahim Kaboğlu ve Türk Tabipler Birliği Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel de var. İlk yargılanacak isim ise Galatasaray Üniversitesi'nden Olcay Kunal.

Eğitim Sen İstanbul 6 No’lu Üniversiteler Şubesi Başkanı Görkem Doğan, akademisyenlere tek tek davalar açılarak akademisyenleri yalnız bırakmaya çalıştıklarını fakat akademisyenlerin yalnız kalmayacaklarını söyledi: “Akademisyenler itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor. Bu dava bir hukuk katliamı.”

150'YE YAKIN AKADEMİSYENE SORUŞTURMA AÇILDI

'Barış bildirisi'ne imza atan birçok akademisyen görevlerinden ihraç edilirken haklarında dava da açıldı. İstanbul'da bulunan akademisyenlere yönelik ilk davada, henüz toplu dava açılmayan akademisyenlerden 150'ye yakını, İstanbul'da hakim karşısına çıkıyor. Kaç akademisyene dava açıldığı ise henüz belli değil. Çünkü akademisyenlere tek tek tebligat gönderiliyor. Savcılık ise daha önce avukatlara, bütün barış akademisyenlerine dava açacağını söyledi.

10 DAKİKA ARALIKLARLA DURUŞMA...

Yarın ilk olarak Galatasaray Üniversitesi'nden akademisyen Olcay Kunal, saat 09.30'da İstanbul Adliyesi 35'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkacak.

7 Aralık'ta ise Çağlayan Adliyesi'nde 40'a yakın 'Barış Akademisyeni' yargılanacak. Bu davalar ise saat 09.30'da başlayacak. 32, 33 ve 34'üncü Ağır Ceza Mahkemelerinde görülecek duruşmalarda Türk Tabipler Birliği Başkanı Raşit Tükel de yargılanacak. Tükel'in duruşması ise 34'ncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde saat 11.00'de görülecek. 19 Aralık, 21 ve 26 Aralık tarihlerinde de birçok akademisyen hakim karşısına çıkacak. Aralık ayından sonra ocak ve şubat aylarında da birçok akademisyen hakim karşısına çıkacak.

"AÇILAN DAVALAR HUKUK KATLİAMI"

Eğitim Sen İstanbul 6 No’lu Üniversiteler Şubesi Başkanı Görkem Doğan, açılan davaları 'hukuk katliamı' olarak gördüklerini söylüyor. Doğan, 'Barış Akademisyenleri'nin ilk açılan davada 'Terör örgütü propagandası'ndan yargılandıklarını, yapılan itirazlar sonucunda 'Örgüt propagandası' suçunun unsurlarının oluşmadığını belirtti. Doğan; “İddianamede önce 'terör örgütü propagandası' suçlamaları yer aldı. Barış bildirisine imza atan akademisyenlerin yargılandığı ilk davada ilgili ağır ceza mahkemesinin hakimi 'Terör örgütü propagandası' suçunun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle 301'inci maddeden yargılama için Adalet Bakanlığı'na başvurmuştu. O mahkeme bu suçlamayı kabul etmemişken savcının bu davaları hâlâ terör örgütü propagandasına sokarak akademisyenleri itibarsızlaştırmaya çalışması da başka bir hukuk katliamı. Böyle bir suçun unsurları olmadığı için, kesinlikle bu davadan yargılanacak bütün akademisyenlere beraat verilmesi gerekiyor. Ayrıca 10'ar dakika aralıklarla yapılacak duruşmalar ne anlama geliyor ve önce örgüt propagandası daha sonra 301'den dava açılması ne anlama geliyor?” dedi.

NE OLMUŞTU?

Barış İçin Akademisyenler’in “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi 11 Ocak 2016'da Türkiye’de 89 üniversiteden 1128, yurtdışından 355’i aşkın akademisyen ve araştırmacının imzasıyla duyuruldu. Bildirinin amacı 'Kürt kentlerinde uygulanan sokağa çıkma yasaklarının son bulması ve barış ortamının yeninden sağlanması'ydı.

İlk olarak imzacılardan Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan (Boğaziçi Üniversitesi), Doç. Dr. Kıvanç Ersoy (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) ve Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya (Nişantaşı Üniversitesi) ve Yrd. Doç. Dr Meral Camcı'ya (İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi) soruşturma açıldı. Dört akademisyen hakkında yakalama kararı çıkarılarak evlerine baskın düzenlendi. Yurtdışında olan Meral Camcı dışındaki üç akademisyen kendileri Emniyet'e gitti. 15 Mart’ta çıkarıldıkları mahkemece “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi gerekçe gösterilerek “terör örgütü propagandası yapmak” iddiasıyla tutuklandılar.

Hakkında yakalama ve gözaltı kararı çıkarılan Meral Camcı, “Barış sözümün arkasında duracağım, mücadeleye devam edeceğim” diyerek Türkiye’ye döndü ve emniyete kendisi gittikten sonra tutuklandı. Savcı, daha sonra suçlamayı TCK 301 (Türklüğü, Cumhuriyeti, Devletin kurum ve organlarını aşağılama) olarak değiştirdi ve dosyanın durmasını, 301'inci madde hakkında Adalet Bakanı'ndan yanıt gelmesinin beklenmesini ve tahliyeleri talep etti. Mahkeme, sanıkların savunmalarının alınmış oluşu, dosya kapsamı, mevcut delillerin toplanmış olması ve tutuklulukta geçen süre dikkate alınarak tahliyelerine karar vermişti.