Barış Akademisyenlerine 6.5 yıl sonra dönüş yolu
Ankara 21’inci İdare Mahkemesi'nin haklarında ihlal kararı verdiği Barış Akademisyenleri için ortak açıklama: Hocalarımızın görevlerine başlatılmasını istiyoruz.
Ogün Akkaya
ANKARA - OHAL döneminde yayımlanan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Ankara Üniversitesi’ndeki görevinden ihraç edilen ‘Barış Bildirisi’ imzacısı akademisyen Dinçer Demirkent’in davasında Ankara 21’inci İdare Mahkemesi ihlal kararı verdi. Ankara Üniversitesi yönetiminin karara itiraz etmemesi üzerine kararın kesinleşmesiyle birlikte Demirkent görevine iade edildi. Ankara Üniversitesi’nin ihraç edilen diğer akademisyenleri, Funda Şenol Cantek, Tezcan Durna, Nail Dertli, Can Irmak Özinanır ve Vahdet Mesut Ayan'ın OHAL Komisyonu’na yaptıkları başvurularsa olumsuz sonuçlanmıştı. Ancak Ankara 21’inci İdare Mahkemesi Cantek, Durna, Dertli, Özinanır ve Ayan'ın davalarında da ihlal kararı verdi ve akademisyenlerin Ankara Üniversitesi'ndeki işlerine geri dönmelerinin önü açıldı.
Barış Bildirisi imzacısı akademisyenler, mahkemenin görevlerine iade edilme kararına ilişkin Mülkiyeliler Birliği Genel Merkezi ve Eğitim Sen Ankara Üniversiteler Şubesi ile ortak açıklama yaptı. Mülkiyeliler Birliği'nde gerçekleşen açıklamaya CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu da katıldı.
TÜRKİYE GENELİNDE 24 AKADEMİSYEN İADE KARARI ALDI
Eğitim-Sen 5 no'lu Şube Başkanı Mutlu Arslan, 6.5 yıldır adaletin tecelli etmesi için beklediklerini söyleyerek, "Bugün mutlu bir haber için buradayız. İlk defa bir hocamız okuluna döndü. Türkiye genelinde 24 hocamız mahkeme kararıyla iade kararı aldı. Beklentimiz mahkeme kararlarının derhal uygulanması" dedi.
'MÜCADELEMİZ HUKUK VE BİLİM MÜCADELESİDİR'
CHP'li Kaboğlu ise sözlerine "Nihayet bugünü de görebildik" diyerek başladı. "Keşke bu cümleyi telaffuz etme gereği olmasaydı. Üzülmesi gerekenler bu büyük toplu katliamda bulunanlardır" diyen Kaboğlu şöyle konuştu:
"Dünya hukuk tarihinin en büyük toplu katliamlarında bulundular. Bütün arkadaşlar dönüş yolunda. Bu, Türkiye hukuk tarihine bir katkı niteliği taşıyacak. Komisyonlarda sabahlara kadar hükümlere direndik. Anayasa Mahkemesi'ne götürdük. Bu bir hukuk mücadelesiydi. Altı yıl sonra mahkemelere çıkabildik. Arkadaşları bekletmeye kimsenin yetkisi yok. Mahkeme kararlarını uygulamama seçeneği bulunmamaktadır. Haksızlık çok büyük ve derin. Mücadelemiz hukuk ve bilim mücadelesidir. Hepimizin yolu açık olsun."
'HER HAKKIMIZ İÇİN AYRI AYRI MÜCADELE VERDİK'
Görevine iade edilen akademisyen Dinçer Demirkent ise konuşmasında "Altı yılın bizler açısından nasıl geçtiği unutulmayacak" dedi ve hukuki sürece dair şunları kaydetti:
"En çok onur duyduğum şey arkadaşlarımızın hakikati savunmaya ve bilim üretmeye devam etmeleri. Bugün bir aradayız. Ben dün itibariyle göreve başladım. Göreve başlama sürecini dahi zorluğa çeviren, oyalayan, güvenlik soruşturması lafı eden, yöneticiler unutulmayacak. Asıl unutulmayacak olan bizim duruşumuz ve hukuk mücadelemizdir. Hukuk katliamlarının failleri de var. Onlar unutulmayacak”.
İhraç edilen akademisyenlerin pek çok hakkının ihlal edildiğini belirten Demirkent, “Mücadeleye devam edeceğiz. Bütün arkadaşlarımız hakkındaki kararların uygulanmasını istiyoruz. 30 gün beklenmeden göreve başlatılmalılar" dedi.
'İNTİHARLARA SEBEP OLUNMASINI UNUTMAYACAĞIZ'
Akademisyen Nilgün Erdem ise "Haksız ve hukuksuz altı yılın takipçisi olacağız. Kişilerin cezalandırılması için elimizden geleni yapacağız. İntiharlara sebep olunmasını unutmayacağız. Hukuksuz mahkeme kararlarının olumlu sonuçlanmasını bekliyoruz." diye konuştu.
'BÜTÜN DAVALARDAN BERAAT ALDIK'
Ankara 21’inci İdare Mahkemesi'nin hakkında ihlal kararı verdiği bir başka akademisyen Tezcan Durna ise "İhraç edildikten sonra hakkımızda ceza mahkemelerinde davalar açıldı. Bütün davalardan beraat aldık ama OHAL komisyonu iade kararımızın reddini verdi. Siyasi olarak da bir şey değişmeye başladı. İktidar güç kaybetmeye başladı. Dilekçemi henüz vermedim, en kısa zamanda vereceğim. Göreve başlamayı ümit ediyorum." diye konuştu.
'AKADEMİ BİZİMLE SOKAĞA YAYILDI'
Akademisyen Funda Şenol ise "Birçok insanın nasıl zorluklar çektiğini gördük. Tek başına kurtuluş yok. İlk atıldığımızda akademi bizimle sokağa yayıldı. Hak mücadelesi için uğraşan bir ekip oluşturduk. Artık geri döneceğimiz bir alternatif alan var. Akademi eski günlere geri dönebilir diye düşünüyorum. Farklı ideolojik kesimlerden destek aldık. Bize alanlar açtılar. Akademiye dönsek bile birlikte işler yapmayı diliyorum." dedi.
‘HOCALARIMIZIN GÖREVLERİNE BAŞLATILMASINI İSTİYORUZ’
"Haksız ve Hukuksuz Biçimde İhraç Edilen Hocalarımızın Görevlerine Başlatılmasını İstiyoruz" başlıklı açıklama, Mülkiyeliler Birliği Başkanı İlker Akçasoy
tarafından okundu. İhraç edilen akademisyenlerin bir an önce görevlerine dönmeleri çağrısının yer aldığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“’Bu Suça Ortak Olmayacağız' başlıklı bildiriyi imzaladıkları için ihraç edilen hocalarımızın görevlerine dönmeye başlamalarının sevincini yaşıyoruz. Geç kalmış adaletin adalet olmayacağını bilmemize, hala mahkemelerden ret kararlarının geldiğini görmemize rağmen bu sevinci yaşıyoruz. Cübbelerin yerlere serildiği ve polis postalları altında ezildiği günden bugüne, her bir ihraç kararı sonrasında 'Bütün çiçekleri koparabilirsiniz ama baharın gelişini engelleyemezsiniz' diyerek alkışlarla uğurladığımız hocalarımızın, kendilerine yaşatılan hukuksuzluğa ve eziyete rağmen gösterdikleri onurlu ve kararlı duruşun kimlere nasıl dert olduğunu gördüğümüz için seviniyoruz.”