DUVAR - 11 Ocak 2016’da yayınlanan ve 'Barış Bildirisi' olarak bilinen 'Bu Suça Ortak Olmayacağız' başlıklı bildiriye imza attıkları gerekçesiyle Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tiyatro bölümündeki görevlerinden KHK ile ihraç edilen akademisyenler Süreyya Karacabey ve Elif Çongur, Ankara Mülkiyeliler Birliği’nde Corpus Dergi’nin düzenlediği 'Yerine Ölmediğiniz İnsanlar: Tiyatro ve Savaş' başlıklı söyleşide bir araya geldi.

Karacabey ve Çongur 'savaş' ve 'barış' kavramlarının izini sürerken, savaşın tiyatro ve edebiyattaki yansımalarını değerlendirdi.

Karacabey, savaşın karşısında barış mücadelesinin doğal olarak savunulması gereken meşru bir mücadele olduğunu vurgularken “Ben buna bir hakikat olarak, en sert biçimde Gezi’de, Ethem Sarısülük’ün cenaze töreninde çarpmıştım. Biri ölmüştü, gözlerimizin önünde öldürülmüştü, annesi, babası, yakınları vardı ve onun cenazesine yine de bir mahcubiyet duygusuyla o kadar saldırabileceklerini düşünememiştim” dedi.

'BARIŞTA ISRAR ETMEK ZORUNDAYIZ'

Süreyya Karacabey, her şeye rağmen barış için mücadelede ısrar edilmesi gerektiğini ortaya koyarak, bunun bir toplumun varlığını ve devamlılığını sağlaması için önemine vurgu yaptı. Karacabey “Her şey bir oyun, devletin ve savaşın ne olduğunu” biliyorsunuz gibi yılgınlığı ve çaresizliği öne çıkaran söylemlere karşı durulması gerektiğini vurgularken “Evet yığınlarca kitap okuduk, biliyoruz. Ama mesele bir şeyi teorik olarak bu kadar kolay kavramak değil, mesele bunu içinizin kaldırması. Arada insana ayar çekiyorlar ‘aptal mısınız’ diye, hayır değiliz, bunda ısrar etmek zorundayız” dedi.

CORPUS DERGİNİN İLK ETKİNLİĞİ

Etkinliğin moderatörlüğünü üstlenen Elif Çongur, “Yağmurlu bir pazar günü evlerinizden çıktınız, geldiniz, teşekkür ederiz. Bu Corpus Dergi’nin de ilk etkinliği o yüzden bugün ayrıca heyecanlıyız” derken etkinliklerin sosyal medyadan ve corpusdergi.com’dan takip edilebileceğini kaydetti.