Baro başkanlarına Ankara girişinde polis barikatı
Barolarla ilgili yeni yasa girişimine karşı 'savunma yürüyüşü' başlatan baro başkanları Ankara girişinde polis tarafından engellendi. Engellemelere karşı oturma eylemi başlatan bazı baro başkanları polis şiddetine maruz kaldı. Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan, sabah TBB Başkanı Feyzioğlu ile birlikte Anıtkabir'e giden 15 baro başkanının da yapılanları protesto etmek ve birlikte mücadele etmek için eyleme katıldıklarını söyledi.
ANKARA - Baroların seçim sistemini ve yapısını değiştirecek düzenlemeye tepki olarak bulundukları illerden Ankara’ya “savunma yürüyüşü” başlatan baro başkanları, yürüyüşün dördüncü gününde Ankara’ya ulaştı.
Kente yürüyerek girmek Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan'ın da aralarında bulunduğu 56 baro başkanı, Eskişehir Yolu üzerinde polis tarafından engellendi
Yürüyüşlerine izin verilmeyen baro başkanları kendi aralarında konuşurken polis kamerasının çekim yapması tepki çekti. Çekim yapan polis kamerası üzerine baro başkanları cübbe kapattı.
Polis ile baro başkanları arasında yaşanan tartışmada polis amirinin, polislere yönelik "Provakasyona gelmeyin" demesi üzerine avukatlar tepki gösterdi. Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, "Böyle bir durumda kaldığımız için üzgünüz" dedi.
Engellemelere karşı, "Savunma susmadı susmayacak" sloganı haykırılırken, bazı baro başkanları polis koridorunu geçerek tek yürüyüşe geçti.
FEYZİOĞLU ANITKABİR'E GİTTİ
Yürüyüş yapan baro başkanlarının Ankara'ya girişine izin verilmezken aynı saatlerde TBB Başkanı Metin Feyzioğlu beraberinde bazı baro başkanları ile Anıtkabir ziyaretinde bulundu.
Sosyal medya hesabından Anıtkabir ziyaretini duyuran Feyzioglu "Afyon, Ardahan, Iğdır, Ağrı, Konya, Elazığ, Sivas, Gümüşhane - Bayburt, Çorum, Yozgat, Kütahya, Edirne, Samsun, Erzurum, Kahramanmaraş baro başkanlarımızla Atamızın manevi huzurundayız" dedi.
BAROLARDAN FEYZİOĞLU'NA: BAROLARI AYRIŞTIRIYOR
Ankara girişinde baro başkanlarına polis müdahalesi yapıldığı sırada Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ve beraberindeki 16 baro başkanının Anıtkabir ziyaretini değerlendiren Muğla Barosu Başkanı Cumhur Uzun "Feyzioğlu baroları ayrıştırıyor. Burada bizimle olmasını beklerdik. Bizim anayasal hakkımız engelleniyor" dedi.
Baro başkanları, Feyzioğlu'nun tutumuna ilişkin "Utanç fotoğrafı" yorumunu yaptı.
OTURMA EYLEMİ BAŞLATTILAR
Açıklamanın ardından yürüyüşlerine izin verilmeyen baro başkanları oturma eylemi başlattı.
İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, baro başkanlarının Ankara'ya giremediğini belirterek, "Hiçbir gerekçe göstermiyorlar. Yürüyüşümüzün ne kadar haklı olduğunu gösterdi bu durum. Bizi Ankara'ya sokmayan zihniyet haklılığımızı ortaya koyuyor. Bu tek adam rejimini afişe edeceğiz. Bu görüntü, bunun resmen ortaya çıktığı andır. Biz buradan geçeceğiz" dedi.
BARO BAŞKANLARI YENİDEN YÜRÜYÜŞE GEÇMEK İSTEDİ
Oturma eylemi yapan baro başkanları yeniden yürüyüşe geçmek istedi ancak polis izin vermedi. Polis, yürüyüş izni olmadığını ifade ederken, baro başkanları yazılı bir emir olup olmadığını sordu. Polis yürüyüşe izin vermemekte kararlı görünürken, baro başkanları arasında "Buradan dönersek kaybederiz" yorumları yapılıyor.
BALKAN: BİZİ AKAN TRAFİĞİN ÖNÜNE ATTILAR
Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan, Ankara girişinde polis şiddetine maruz kaldıklarını söyledi. Gaziantep Barosu Başkanı Bektaş Şarklı ve İzmir Barosu Baskanı Özkan Yücel'in çevik kuvvet tarafından fiziki şiddete maruz kaldıklarını belirten Balkan, "Yürüyüşümüzün engellendiği sırada bizi akan trafiğin önüne attılar" dedi.
ANITKABİR'E GİDEN BARO BAŞKANLARI DA GELDİ
Diğer yandan TBB Başkanı Feyzioğlu ile Anıtkabir ziyaretinde bulunan 16 baro başkanından birçoğu Ankara girişinde polis müdahalesine uğrayan baro başkanlarının bulunduğu yere geldi. Baro başkanları durumdan haberdar olmadıklarını, duyar duymaz geldiklerini söyledi.
Antalya Barosu Başkanı Balkan, sabah Feyzioğlu ile Anıtkabir'e giden 15 baro başkanının da yapılanları protesto etmek ve birlikte mücadele etmek için kendilerinin yanına geldiğini söyledi.
ANKARA BAROSU BAŞKANI: ANAYASAL HAKKIMIZ GASP EDİLİYOR
Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, bulundukları illerden yola çıkan baro başkanlarının Ankara'ya girişlerine izin verilmediğini söyledi.
Baroların halkın haklarını ve meslek onurunu korumak için yola çıktıklarını belirten Sağkan "Baro başkanlarımızı Ankara'da coskuyla karşılamak isterdik. Ama baro başkanlarının girişlerine izin verilmemiş, Anıtkabir'e gitmeleri anayasaya aykırı olarak engellenmiştir. 'Yazılı bir emir var mı?' diye soruyoruz, yok. Bu talimatı kimin verdiğine ilişkin sorularımız da cevapsız kalıyor" dedi.
[embed] https://www.youtube.com/watch?v=rS0NIQzC1F8&feature=youtu.be[/embed]
BASIN POLİS ÇEMBERİNE ALINDI
Kayseri Barosu Başkanı Cavit Dursun da baroların yapısında biat olmadığını vurgulayarak, yapılan muamelenin polis devleti resmi çizdiğini söyledi.
Diğer yandan polisler, basın mensuplarını çembere aldı.
ÇADIRA İZİN VERİLMEDİ
Baro başkanları, yaklaşık 6 saat süren bekleyiş sırasında Ankara'ya girmekten vazgeçmedi. Ancak polis engeli kaldırılmayınca yürüyüşte kararlı olan avukatlar için Ankara Büyükşehir Belediyesi görevlileri bölgeye çadır getirdi. Ancak avukatların çadır kurmasına izin verilmeyeceğini açıklayan polis, belediye ekiplerini alandan çıkardı. Avukatların tepkisi üzerine arbede çıktı.
'BURASI ÇADIR DEVLETİ DEĞİL'
Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, bu gece çadırda kalacaklarını söyledi. Polis ise, "Burası çadır devleti değil. İzin vermiyoruz" dedi. Kısa süren gerilimin ardından avukatların bekleyişi sürüyor.
EMNİYET’TEN ‘YÜRÜYÜŞ’ AÇIKLAMASI: GRUP USULE UYGUN KENARA ALINDI
Polisin baro başkanlarına yönelik polisin tutumuna çok sayıda tepki geldi. Baro başkanlarının yürüyüşüne ilişkin açıklama yapan Ankara Emniyet Müdürlüğü ise şunları kaydetti:
“Yurdumuzun çeşitli illerinden baro başkanları ve avukatlardan oluşan bir grup, 22 Haziran 2020 günü saat 10:00 sıralarında ilimiz Eskişehir Yolu 15. km'ye gelerek, burada yaptıkları basın açıklamasının ardından kendilerini karşılamak için bekleyen Ankara Barosu üyelerinin bulunduğu yere şehirlerarası yol üzerinden yürüyüş yapmak istemişlerdir. 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunun 6. maddesi gereği il genelinde toplantı ve gösteri yürüyüşü yapılabilecek alan ve güzergahların mülki amirliklerce belirlendiği, yürüyüş yapmak istedikleri güzergahın belirlenen yerlerden olmadığı, aynı kanunun 22. maddesine göre şehirler arası yollarda toplantı ve gösteri yürüyüşü yapılamayacağı ile mevcut pandemi tedbirleri kendilerine hatırlatılarak grubun yürüyüşüne müsaade edilmemiş, araçlarla şehre girebilecekleri, Anıtkabir ya da bir başka mahale gitmeleri hususunda ve varsa diğer talepleri konusunda kendilerine yardımcı olunacağı ifade edilmiştir. Buna rağmen yürüyüş yapmakta ısrar eden ve bir süre yolu trafiğe kapayan grup usulüne uygun şekilde kenara alınarak, yol trafiğe açılmıştır.” (DUVAR)
BAŞKANLAR SAĞANAK YAĞIŞ ALTINDA BEKLİYOR
Ankara'ya yürüyen ve şehrin girişinde polis tarafından engellenen baro başkanlarının bekleyişi sağanak yağış altında sürüyor. Baro başkanları yürümeden buradan ayrılmayacaklarını tekrar etti. Bu arada baro başkanlarını takip eden gazetecilere fiziki müdahalede bulunuldu. Gazeteciler ile baro başkanlarının bulunduğu alan arasına Çevik Kuvvet tarafından barikat çekildi. Gazetecilerin görüntü alması ve fotoğraf çekmesi engellendi.
Bu arada eylem alanının yakınında bulunan, avukatların yiyecek ve içecek ihtiyacını sağladığı kafenin, 'sosyal mesafe kurallarına uyulmadığı' gerekçesiyle kapatılması istendi. Eğer kapatılmazsa işletmeye ceza yazılacağı ifade edilerek servis durduruldu.
VANLI AVUKATLAR: SALDIRILAR PERVASIZ BİR HADSİZLİK
Baro başkanlarının ‘Savunma Yürüyor’ yürüyüşüne Ankara’da gerçekleşen polis müdahalesi Van’da meslektaşları tarafından protesto edildi. Van Barosu'nda bir araya gelen avukatlar polisin tutumuna tepki gösterdi.
Van Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Doğan İlhan yaptığı açıklamada, "Anayasal haklarını kullanan bazı baro başkanları fiziksel müdahaleye uğramış, Van Barosu Başkan Yardımcımız Av. Hamza Çiftçi'ye müdahale esnasında kolluk tarafından copla vurulmuş, Gaziantep Baro Başkanımız ise kolluk tarafından polis kalkanlarıyla darp edilmiştir. Ayrıca baro başkanlarının üzerine kolluk araçlarının sürüldüğü görüntülerden anlaşılmaktadır” İfadelerini kullandı.
İlhan konuşmasını şöyle sürdürdü: “ Bu durum son zamanlarda hukuksuzluğun da ötesine geçerek pervasız bir hadsizlik haline evrildiği tartışmasızdır. Utanç vesikası haline gelen bir baro başkanının cübbesinden çekilerek engellenmeye çalışıldığı fotoğrafı veren kolluğu da ayrıca şunu hatırlatmak isteriz ki; bugün durdurmak için asıldığın o cübbe yarın haklarının savunulması için sığınacağın tek limandır. Unutulmasın ki avukatın sesi kesilirse yurttaşların nefesi kesilir. Sorumlular hakkında gerekliği yasal her türlü mücadeleyi vereceğiz ve bu hadsizliği kabul etmeyeceğiz.”
TTB: Hekimler avukatları yalnız bırakmayacak
Avukatlara yönelik polis şiddetine ve engellemelere karşı bir tepki de Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi’nden geldi. Baro başkanlarının polis zoruyla Ankara’ya girişinde alıkonulmalarını kınadıklarını belirten tabipler yaptıkları, “Hekimler Avukatları, Türk Tabipleri Birliği Baroları Yalnız Bırakmayacak” başlıklı açıklamada, “Avukatların ve savunmanın temsilcisi baro başkanlarına yönelen bu engellemelerin aynı biçimde mesleğine sahip çıkan hekimlere ve hekimlerin örgütü TTB’ye yönelik engelleme çabalarının ve baskıların bir parçası olduğunu biliyoruz” dedi. Anayasaya göre herkesin önceden izin almadan barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı olduğunu belirten tabipler, “Hiç kimsenin, Anayasa'da açık biçimde yer alan bu hakkın kullanılmasını keyfi biçimde engelleme yetkisi bulunmamaktadır. Baro başkanlarının şehre girişleri ve Anıtkabir’e ziyaretleri önündeki engel derhal kaldırılmalıdır. İnsan hak ve özgürlüklerini keyfi biçimde sınırlandırmaya yönelik baskıcı uygulamalara derhal son verilmelidir” ifadelerini kullandı.
Yeneroğlu: Polis şiddetini kınıyoruz
Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı, İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu Ankara’ya girmeleri engellenen baro başkanlarına ilişkin açıklama yaptı. Baroların karşı çıktığı çoklu baro sistemini, “Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde eşi benzeri olmayan, birçok olumsuzluğu bünyesinde barındıran bir sistemdir” ifadeleriyle niteleyen Yeneroğlu, “Öncelikle illerde çoklu baro kurulması, baroların taraf tutmasının ve siyasallaşmasının önünü açacaktır. Ne yazık ki böyle bir durum, baroların insan haklarını ve hukukun üstünlüğünü savunmalarını engelleyecektir” dedi.
Baro başkanlarının Ankara’ya girişlerinde engellendiğini ve “orantısız polis müdahalesine” maruz kaldığını belirten Yeneroğlu, “Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının anayasal bir hak olduğu unutulmamalıdır. Yargının asli unsuru olan avukatların sadece anayasal bir haklarını kullanmak istedikleri için polis müdahalesi ve şiddetine maruz kaldığı bir ortamdan ciddi endişe duyuyoruz. Türkiye’nin hukuk devleti ve insan haklarına müdahaleler bakımından geçirmekte olduğu ciddi kriz; ancak hep birlikte yapılan mücadele ve dayanışma ile çözülecektir. Bu inançla, avukatların ve baroların baskı altında olmadan; mesleklerini özgürce icra etmesi, bağımsız ve tarafsız yargı ve savunma hakkı için yapılan Savunma Yürüyüşü’nde Baroların ve avukatların yanlarında olduğumuzu ve avukatlara yönelik polis şiddetini kınadığımızı belirtmek isteriz” ifadelerini kullandı.