Barolar adli yıl açılışına davet edilmedi: Bu suça ortak etmemeleri sevindirici

Yargıtay Başkanlığı tarafından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bugün (1 Eylül) organize edilen adli yıl açılış törenine barolar davet edilmedi. İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, “Yapısal bir yargı reformuna ihtiyacımız olduğu bir dönemde açılacak her adli yıl adil olmayacak” derken, Gaziantep Barosu Başkanı Bektaş Şarklı, “Yargı mensubunun, mahkeme kararıyla ‘kaçak’ olduğu tescil edilmiş bir yapıda düzenlenen adli yıl açılışına katılması akıl tutulması” diye konuştu.

Abone ol

ANKARA - Yargıtay’ın geçmiş yıllarda geleneksel şekilde kendi binasında düzenlediği adli yıl açılış töreni, 2016 yılında yaşanan 15 Temmuz darbe girişiminin ardından son 4 yıldır Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenleniyor.

Törenin Beştepe’de yapılmasını ‘yargı bağımsızlığını zedeliyor’ ifadeleriyle eleştiren ve adli yıl açılışının Yargıtay binasında yapılması gerektiğini savunan çok sayıda baro, geçtiğimiz yıl törenle ilgili davetiyeyi reddederek açılışa katılmamıştı.

Barolar, Yargıtay Başkanlığı tarafından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde organize edilen törene bu yıl ise davet edilmedi. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla bugün (1 Eylül) gerçekleşecek olan adli yıl açılışını değerlendiren baro başkanları, “Böyle bir dönemde açacağımız her adli yıl, adil olmayacak” yorumunda bulundu.

DURAKOĞLU: BÖYLE BİR DÖNEMDE AÇACAĞIMIZ HER ADLİ YIL ADİL OLMAYACAK

Adli yıl açılış törenine davet edilmediklerini ifade eden İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, “Zaten davet edilsek de orada olmazdık. Geçtiğimiz sene 52 baro olarak yürütmenin boyunduruğu altındaki adli yıl açılışını protesto ederek, törene katılmadık. Bu sene davet dahi edilmedik. Adli yıl açılışının, Anayasa’nın 104. maddesine göre yürütmenin başının bulunduğu bir mekânda yapılması zaten doğru bir şey değil. Yargı mensuplarının da katılmalarını doğru bulmuyorum. Çağlayan Adliyesi’ndeki kalemden hâkimler savcılar kuruluna kadar devam edecek büyük bir yapısal reforma ihtiyacımız varken, yürütmenin yargı üzerindeki baskısı artıyor. Böyle bir dönemde açacağımız her adli yıl adil olmayacak” dedi.

POLAT BALKAN: AÇILIŞA DAVET EDİLMEDİK

Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan da adli yıl açılışına davet edilmediklerine dikkat çekerek, özellikle ‘çoklu baro’ sistemine karşı ortaya koydukları eylem süreciyle iktidarın üzerlerini tam olarak çizdiğini söyledi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılan törene karşı tavırlarının net olduğunu da belirten Balkan, “Bu tören kuvvetler ayrılığına, yargı bağımsızlığına aykırı. Çoklu baro, e-duruşma derken yargı yürütmenin esiri edilmek isteniyor: Bu proje büyük ölçüde de başarıldı. Sarayda yapılan tören yargının bağımsızlığının ortadan tamamen kalktığının tescilidir” diye konuştu.

‘‘KAÇAK’ OLDUĞU TESCİLLENMİŞ MEKÂNDA ADLİ YIL AÇILIŞI AKIL TUTULMASI’

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin mahkeme kararıyla “kaçak” olduğunun tescillendiğini söyleyen, yargı mensuplarının buradaki tören katılımını “akıl tutulması” olarak niteleyen Gaziantep Barosu Başkanı Bektaş Şarklı, “Baroların adli yıl açılışına çağrılmamasını bir tavır olarak değerlendiriyorum. Siyasetin yargı üzerindeki baskısı o kadar görünür ki, Gaziantepli olan Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, baro başkanı seçildiğim günden bu yana kente geldiği hiçbir gün baromuzu ziyaret etmedi. Bu da kimin ideolojik olduğunu, siyasetten beslendiğini gösteriyor. Biz zaten adli yıl açılışına katılmazdık. Bunun yanında mahkeme kararıyla ‘kaçak’ olduğu tescil edilmiş bir yapıda düzenlenen adli yıl açılışına katılan yargı makamı nasıl orada bulunuyor; anlamak mümkün değil. Akıl tutulması” ifadelerini kullandı.

Yargıtay'dan adli yıl açılışı için ilk kez geçen yıl davet aldıklarını ancak bu sene davet edilmediklerini belirten Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın ise şunları söyledi:

“Yargıtay’ın baroları davet etmemesi hayırlı bir durum aslında. Çünkü yargı bağımsızlığının zedelendiği, halkın güvencesiz bırakıldığı dönemde bu suça bizi ortak etmemeleri sevindirici. Geçen sene olduğu gibi çağrılsaydık bile bu sene de gitmeyecektir.”