Başak Demirtaş: Bu dayanışmayla dayanma direnci buluyoruz

Başak Demirtaş, "Demirtaş ile dayanışma imza günü" etkinliğine katıldı. Eşinin kitaplarını imzalayan Demirtaş "İçeride olan sevdiklerimiz de bizler de, bu dayanışmayla dayanma direnci buluyoruz" dedi.

Abone ol

DUVAR- TÜYAP 39. İstanbul Kitap Fuarı'nda düzenlenen "Demirtaş ile dayanışma imza günü" etkinliğinin ikincisi 10 Aralık Cumartesi günü gerçekleşti.

Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş ile yazarlar Jaklin Çelik, Pınar Öğünç, Menekşe Toprak, Sezai Sarıoğlu, Ahmet Telli, İsmail Güzelsoy, Mahir Ünsal Eriş ve Şükrü Erbaş Demirtaş’ın kitaplarını imzaladı.

Bianet'ten Ruken Tuncel'e konuşan Başak Demirtaş, 10 Aralık'ın görüş günü olduğunu ve cezaevinden çıkıp etkinliğe geldiğini anlattı.

Selahattin Demirtaş'la imza gününe dair sohbet ettiklerini belirten Demirtaş, şunları söyledi:

"Selahattin ile bu sabah görüştük, geçtiğimiz hafta da imza günü vardı, o etkinliğin tüm fotoğraflarını kendisine götürdüm. Çok mutlu oldu, hem katılan yazarlar hem de halkın desteği inanılmaz mutlu etti, teşekkürlerini iletti. Hatta bugün yazarlara ayrı ayrı kart gönderdi ve kadayıf ısmarladı. Diyarbakır'dan kadayıf getirmemi istemişti onun ısmarladığı kadayıfı bugün burada paylaştık"

'BU SEVGİ ÇOK BÜYÜK BİR GÜÇ VERİYOR'

Okurların ilgisi hakkında da konuşan Demirtaş, "Sadece Selahattin'in kitaplarını da değil, Gültan Kışanak'ın, İdris Baluken'in kitaplarını da imzaladık. Karşılaştığımız bu ilgi ve sevgi bizlere çok büyük bir güç ve direnç veriyor. İçeride olan sevdiklerimiz de bizler de bu dayanışmayla dayanma direnci buluyoruz" dedi.

'BURUK BİR HİS VERİYOR'

Demirtaş'ın kitaplarını imzalamanın kendisinde yarattığı hissiyatı anlat yazar Jaklin Çelik, "Onun yerine kitap imzalamak buruk bir his veriyor. Size emanet edilmiş bir çocuğa bakmak gibi, yazarın kalbini elinde bir kristal parçası gibi tutuyorsun" ifadelerini kullandı.

İmza gününe katılan gazeteci-yazar Pınar Öğünç de Selahattin Demirtaş'a ve kitaplarına dair şöyle konuştu:

"Cezaevinde yazılmış cümlelerden oluşan bir kitabı elde tutmanın dahi başka bir duygusu var, içiniz bunu biliyor, ki yazarı hâlâ içerideyken o kitabı dayanışma adına imzalamak daha da dokunuyor."

'BİR KÜLLİYAT OLUŞTURDU'

Şair-yazar Sezai Sarıoğlu ise "Hapishaneler insanın; hem eski kendisinden hem de yeni kendisiyle  yolculuğa çıkarır. İçeri ile dışarı, benle ve biz, birey bütün bunları yeniden keşfeder içeride. Selahattin'in de yolculuğu böyle oldu. Politik bir özne olan Selahattin içeride kitaplarıyla bize döndü. Bu çok kıymetli bir şey değerine bilmek gerekiyor. Bir külliyat oluşturdu" dedi.