Batman'da kayıp yakınlarının 600. haftası: Kuşaklar boyu mücadele

Batman'da kayıp yakınları, İnsan Hakları Derneği'nin öncülüğünde 600 haftadır kayıplarını arıyor. Çocuklar, anne ve babalarından devraldıkları mücadeleyi sürdürüyor.

Abone ol

Metin Yoksu

BATMAN - Batman'da kayıp yakınları, İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) öncülüğünde kara, yağmura, sıcağa ve sokağa çıkma yasaklarına rağmen 600 haftadır aynı pankartın arkasında kayıplarını aradı. Yıllar geçtikçe kayıp yakınları baskı, sürgün ve yaşlılığın getirdiği sağlık sorunları nedeniyle meydanlara çıkamamaya başladı. 4 bin 200 gündür meydanlardan iki isim ayrılmadı. Birbirlerine de yoldaş olan Altusaç Biçici ve Birgül Ekinci, annelerinin mücadele mirasını alıp kardeşlerinin kemiklerini arama mücadelesini sürdürüyor.

Alana çıkmanın yasaklandığı dönemde Birgül Ekinci (soldaki) ve Altusaç Biçici, üç metrekarelik koridorda haklarını armaya devam etti. 

YASAKLARA RAĞMEN ALANA ÇIKMAYA DEVAM ETTİLER

Cumartesi Anneleri, kayıplarının akıbetini sormak için 27 Mayıs 1995 İstanbul Galatasaray’da adalet arayışına başladı. Cumartesi Anneleri'nin mücadelesi, kayıp yakınlarına ilham oldu ve birçok kayıp yakını mücadeleye katıldı. Tüm baskılara rağmen mücadelesini sürdüren kayıp yakınları, polis müdahalelerinin artmasıyla eylemlerine 13 Mart 1999'da ara vermek zorunda kaldı. 31 Ocak 2009 tarihinde yeniden alanlara inen Cumartesi Anneleri'nin mücadelesi kentlere yayılmaya başladı.

Batman'daki kayıp yakınları 2011 yılının ortalarında ilk eylemlerini, 'Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın' pankartının ardında başlattı. Kimi zaman kentin en işlek yeri olan Yılmaz Güney Sineması'nın önü oldu bu yer; kimi zaman da Gülistan Caddesi'ndeki İnsan Hakları Anıtı'nın önü oldu. 4 Kasım 2016 tarihinde OHAL gerekçe gösterilerek kayıp yakınlarının alana çıkmaları yasaklandı. Kayıp yakınları bu sebeple 24 Ekim 2021 yılına kadar adalet mücadelesini her cumartesi günü üç metrekarelik koridorda aramak zorunda kaldı. Kayıp yakınlarının mücadelesi 517'nci haftada yani 19 Şubat 2022 tarihinde yeniden yasağa takıldı. Ancak alana çıkıp kayıplarının akıbetini sormaya devam ettiler.

Kimi kayıp yakınları yaşlılığın getirdiği sağlık sorunları nedeniyle meydanlara çıkamamaya başladı. Onların mücadelesini çocukları sürdürdü. Batman'da da 600 haftadır Altusaç Biçici ve Birgül Ekinci, annelerinin mücadele mirasını devralıp kardeşlerinin kemiklerini aradıklarını söylüyor.

Birgül Ekinci, yıllardır kardeşi Mehmet Zeki Akyıldız'ın akıbetini öğrenmek için mücadele ediyor. 

'YETER Kİ KARDEŞİMİN YERİNİ SÖYLESİNLER'

58 yaşındaki Birgül Ekinci, kardeşi Mehmet Zeki Akyıldız'ın bir parça da olsa kemiğini bulmak için mücadele ettiğini ifade ediyor. İHD Batman Şubesi'nin 2011 yılındaki ilk eyleminde de olduğunu dile getiren Ekinci, mücadele içinde çok kişinin desteğini gördüklerini vurguluyor. 2011 yılında bu yana dernekte çok eş başkan değiştiğini ama mücadelelerinin değişmediğine dikkat çeken Ekinci, "Çocuğum, kardeşim yaşında yoldaşlarım oldu" diyor.

Kardeşinin kaybedilme öyküsünü 600 hafta içinde kaç defa anlattığını dahi unuttuğunu ifade eden Ekinci, "Yıllar geçtikçe unutmamak için defalarca kendime anlattım. Gazetelere anlattım. Yoldan geçenlere anlattım. Polislere dahi anlattım. Anlatmam gerekiyor çünkü hafızam bir gün anlatmaya yetmeyebilir. 600 haftadır anlattıklarım, söylediklerim aslında hepimizin hafızası, hepimizin belleği" diye konuşuyor.

600'üncü haftada bir kez daha kardeşini anlatmak isteyen Ekinci, "Kardeşimin kaybedilmesinin bu yıl, 30'uncu yılı. 1993 yılında kardeşim Batman'da 60'ıncı Yıl Ortaokulu'nda okuyordu. Hizbullahçılar tarafından birkaç kez tehdit edildi darp edildi. Bir gün Diyarbakır Silvan'daki ablasının ziyaretine gitti. Bir daha kimse ondan haber alamadı. Annem o yıllarda Hizbullahçıların kahvelerine gidip kardeşimi aradı. 'Belki birinin vicdanı vardır' diyerek herkese sordu. Kimse yanıt vermedi. Kardeşimin sağ olmasından umudumuzu kestik. Sadece mezarına gidip dua etmek istiyorum. Babam onun acısıyla, özlemiyle öldü. Annemin artık gözleri bile doğru düzgün görmüyor. Ben de yaşlandım. Ama her hafta cumartesi günü, kardeşimin fotoğrafını alıp gidiyorum. Belki birisi tanır da mezarının yerini bize söyler diye. Ama 3 yıl bizim sokağa çıkmamıza dahi izin vermediler. 600 hafta oldu. Gücüm yeterse bir 600 hafta daha meydana çıkarım. Yeter ki kardeşimin mezarının yerini söylesinler" diyor. 

Mehmet Şirin Maltu'nun 54 yaşındaki ablası Altusaç Biçici, eskiden daha kalabalık olduklarını belirtiyor. 

'BU, HEPİMİZİN ORTAK HAFIZASI'

600 haftadır meydanlardan ayrılmayan bir diğer isim ise Mehmet Şirin Maltu'nun 54 yaşındaki ablası Altusaç Biçici oldu. Birgül Ekinci ile cumartesi günleri bir araya gelerek birbirlerine yoldaş olduklarını söyleyen Biçici, "İlk defa meydana 40 günlük çocuğum ile çıkmıştım. Oğlum Fatih 12 yaşını bitirdi. Fatih hiç tanımadığı dayısı Mehmet Şirin'in akıbetini benimle birlikte soruyor. 600 haftadır kardeşim için buradayım. 600 haftada sadece hasta olduğum zamanlar gelemedim. Ama evde dahi olsam basın açıklamalarını televizyondan, gazeteden takip ettim. Ömrüm yettiği sürece de kardeşimi arayacağım. Ben kendi kardeşim için buradayım ama başkaları için de buradayım. 600 hafta geçti. Eskiden daha kalabalıktık. Anneler artık yaşlandı. Peki ya kardeşleri, çocukları nerede. Bu hepimizin ortak hafızası, mücadelesi, hepimizin adalet arayışı değil mi?" diye soruyor.

'GÖZLERİMİZİN ÖNÜNDE KARDEŞİMİ ALIP KAYBETTİLER'

Kardeşinin kaybedilme öyküsünü ise Biçici şöyle aktarıyor: "Bizim köyümüz Kozluk'a bağlı. Köyümüzün adı Zediya'dır. Panzerler ile bir gün köyümüz basıldı. Kardeşimi alıp köyün içinde işkence ettiler. Kardeşimin iki koluna girip gözaltına aldılar. Bütün köy onun gözaltına alındığını gördü. Ayakta dahi duracak hali yoktu. Devlet 'biz kardeşini almadık' dedi. Gözlerimizin önünde kardeşimi alıp kaybettiler. 1995 yılından beri kardeşimizi arıyoruz. Bir parça da olsa kardeşimizin kemiğini bize versinler, mezarına geçip duamızı okumak istiyoruz."