Baydemir: Hani Kürtler kardeşindi?
Osman Baydemir referandum çalışmaları kapsamında Çınar'da halka seslendi. Erdoğan'ın Kerkük'te alınan referandum kararını "işgal hareketi" olarak nitelendirmesini eleştiren Baydemir "Hani Kürtler kardeşindi?" diye sordu.
DİYARBAKIR - HDP Sözcüsü Osman Baydemir, Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, Batman Milletvekili Saadet Becerekli, Diyarbakır Milletvekilleri Feleknas Uca ve Ziya Pir referandum etkinlikleri kapsamında Diyarbakır'ın Çınar ilçesinde halkla buluştu.
Çınarlı yurttaşlarla bir araya gelen heyet adına konuşma yapan Osman Baydemir, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kerkük’te Kürdistan bayrağının asılmasına ilişkin yaptığı açıklamaları eleştirdi. Baydemir "Bir bakıyorsunuz Diyarbakır’da Ankara’da, Kayseri’de, Trabzon’da bambaşka konuşuyorlar. Hani Kürtler senin kardeşindi?" diye sordu.
Baydemir'in açıklamasından başlıklar şöyle:
KİMYASAL SİLAH KULLANANLARI KINIYORUZ: Suriye iç savaşının derinleşmesinin en büyük nedenlerinden biri AKP hükümetinin Kürt düşmanlığı politikası dolayısıyla komşusunun yangınına benzin dökmesidir. Bu yüzden bu kadar büyük acılar yaşandı ve yaşanıyor. Her şeyden önce çocukların, sivillerin ölümüne sebep olan savaşa lanet olsun, savaş politikasına lanet olsun. Kim ki komşusunun ölümüne sebep olursa, savaşa, yangına benzin dökerse lanet olsun. İdlib’de çocukların, kadınların, masumların kimyasal silah kullanılmak suretiyle katledildiklerine tanık oluyoruz. Kimyasal silah kullanan zihniyeti HDP adına, Kürt halkı adına şiddetle kınıyoruz, lanetliyoruz. Yegane yol diyalogdur, istişaredir. Ama bunun yanında savaşın da bir hukuku vardır. Savaş hukukunu yerle bir eden bütün diktatörlerin canı cehenneme. Onları bir kez daha Çınar’dan lanetliyoruz. Tıpkı Halepçe’de olduğu gibi kimyasal silah kullanan tüm zalimler gün gelecek kendi zulümlerinin kurbanı olacaklardır.
CİZRE'Yİ YAKANLAR ADALET ÖNÜNE ÇIKACAKTIR: O kimyasal silahı üretenler, oraya gönderenler de kullananlar kadar suçludur. BM’nin soruşturmayı bu derinlikte ele alması çağrısında bulunuyoruz. Aynı şekilde Cizre’yi yakanlar, Sur’u yıkanlar, Taybet ananın cenazesini sokakta bırakanlar, Miray bebeği katledenler; sizlerin de günahı kimyasal silah kullananlar kadar ağır bir günahtır. Sizler de bir gün bu suçlarınız için adalet önünde yargılanacaksınız. Biz de Çınar’dan bir kez daha bu savaş paketine hayır diyoruz.
HANİ KÜRTLER KARDEŞİNDİ: Bir bakıyorsunuz Diyarbakır’da Ankara’da, Kayseri’de, Trabzon’da bambaşka konuşuyorlar. Hani Kürtler senin kardeşindi. Kürt halkı kendi sembolünü, kendi değerini, kendi şehri olan Kerkük’te astığı için bunu bir tehdit ve şantaj aracı olarak Güney Kürdistan hükümetine, Kürt kardeşlerimize karşı kullanıyorlar. Sayın Erdoğan’ın Kerkük’e, Kürt bayrağına karşı beyanlarının altında sadece ve sadece Kürt düşmanlığı vardır. Şırnak’a bakış açısı neyse Kerkük’e, Erbil’e, Kamışlo’ya bakış açısı da odur.
6 MİLYONUN TEMSİLCİSİ NEREDE? Diyarbakır halkının gözünün içine baka baka diyor ki “Ben belediye başkanıyken belediye başkanlığım elimden alındı”. İnsaf. 6 milyonun temsilcisi şu anda neredeler? Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ neredeler ve kimin zulmüyle cezaevine konuldular? Bunu bir de Diyarbakır meydanında, belediye binasına 500 metre mesafede söylüyorsun. Allah’tan kork, Peygamber’den utan. Bir mağdur oldunuz, on binlerce mağduriyet ve mazlumiyet yaşattınız. Gültan Kışanak, Fırat Anlı hangi halkın iradesiyle seçildi? Faşizm öyle bir şey ki Çınar’da 120 çalışan var 60’ının işine son veriliyor. Rızkı veren Allah’tır. Sen rızkı da insanların elinden alıyorsun. Elinde ekmek olan herkesi ekmeğiyle tehdit ediyorlar. AKP ortaklığıyla kuzu postuna girmiş kurt paketine hayır diyoruz, savaşa hayır diyoruz. Hayırlı bir kapının açılacağının müjdesini hep birlikte veriyoruz.” (DUVAR)