Baydemir, Koruköy’ü Meclise taşıdı

Baydemir, Koruköy'de yaşananları Meclis'e taşıdı. Baydemir, Nusaybin'e gitme çağrısı yaptı.  

Abone ol

DUVAR - HDP Urfa Milletvekili Osman Baydemir, Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı Koruköy'üne geçişlere izin verilmemesini Meslis gündemine taşıdı. Baydemir, işkence iddialarına dair fotoğrafları ortaya çıkan köylülerden Abdi Aykut’un fotoğrafıyla Meclis kürsüsüne çıktı.

Evrensel'de yer alan habere göre, Baydemir, "1978'de ilkokul çağlarında bir çocuktum. Doğduğum ve büyüdüğüm köy olan Şeyhkent’e jandarmalar bir operasyon düzenledi. İstihbarat alınmış, ‘köyde silah var’ diye. O silahların toplanması amacıyla bütün köy halkı "bender" dediğimiz köy meydanında toplatıldı. Kadınlar, çocuklar bir tarafa ayrıldı, erkekler bir başka tarafa ayrıldı. Saatler boyunca kadınların ve çocukların gözleri önünde, yani hepimizin gözleri önünde babalarımıza, dedelerimize akla hayale gelmeyecek işkenceler, gayriinsani muameleler yapıldı. Gel zaman git zaman cunta gerçekleşti, cuntadan sonra da Kürdistan köylerindeki bu uygulama değişmedi. 1990'lı yıllar geldi; 4 bin tane köyümüz, yerleşim birimimiz yakıldı; bu uygulamalar değişmedi. 2015 yılının Haziran ayında şehirler, kasabalar yıkıldı; bu uygulamalar değişmedi. Şimdi aynı uygulama, 70'li yılların uygulaması Nusaybin'in 3 köyünde uygulanıyor" dedi.

Köye insan hakları heyetlerinin girişine izin verilmediğini belirten Baydemir, “Hangi istihbari bilgi, hangi neden insanlık ailesinin suç saymış olduğu işkence etme alçaklığını meşrulaştırabilir? Bu uygulamanın sahipleri alçaktır. Bu dünyanın neresinde olursa olsun hiçbir hukuk, hiçbir nizam, hiçbir düzen bir başka insana işkence yapma hakkını vermez” dedi.

VEKİLLERE NUSAYBİN’E GİTME ÇAĞRISI

Osman Baydemir, Mecliste grubu bulunan partilere Nusaybin’e gitme çağrısı yaptı:

“Birazcık onuru olan, 'Ben işkenceye karşıyım, ben reddediyorum zulmü' diyen AKP Grubundan bir vekil istiyorum, CHP Grubundan bir vekil istiyorum, MHP Grubundan bir vekil istiyorum. Gelin, bu akşam Nusaybin'e gidelim, gelin yarın sabah Xerabe köyüne gidelim. Gelin oradaki yurttaşlara, 'Burada ne oldu' diyelim.”