'Baykal'ın kasedi Gülen'e gitti'

Bazı MHP'li vekiller ile CHP Genel Başkanı olduğu dönemde Baykal'a kurulan 'kaset kumpası'na ilişkin fezleke hazırlandı. Fezlekeye göre, Gülen'e bağlı olan istihbaratçılar bütün yasadışı dinleme ve görüntüleri bizzat Gülen'e götürdü. Öyle ki, Gülen'in elinde çok geniş bir arşiv var...

Abone ol

DUVAR - CHP'nin eski genel başkanı Deniz Baykal ve bazı eski MHP’li vekillerin de arasında bulunduğu siyasileri hedef alan 'kaset kumpası'na ilişkin fezleke hazırlandı. Fezlekede, şüphelilerin 18 kişiye yönelik 13 adrese dinleme cihazı ile kamera yerleştirdiği belirtildi; bu faaliyetten İstihbarat Daire Başkanlığı C Şubesi ile Ankara Emniyet İstihbarat Şubesi’nde çalışan polisler sorumlu tutuldu. Fezlekenin en çarpıcı kısmıysa, söz konusu görüntülerin Fetullah Gülen’e götürüldüğü iddiası.

'HER ŞEY GÜLEN'İN ARŞİVİNDE'

Cumhuriyet'in haberleştirdiği fezlekede şöyle denildi: “Kamu kurumlarında çalışan örgüt mensupları elde ettikleri bilgileri örgüte aktarmakta ve toplanan bütün bilgiler büyük bir havuz oluşturulmaktadır. Örgüt hedeflerine ulaşmak için havuzdaki bilgi ve belgeleri amaca uygun hale getirerek hasım cephedeki kişi ve kurumlar aleyhinde kullanmaktadır." 

Fezlekede, Gülen'in bütün yasadışı dinleme ve görüntüleri arşivlediği savunuldu: "Örgütün istihbarat ağı ya da gücü konusunda bahsedilmesi gereken bir husus da Gülen’in sahip olduğu arşivdir. Bu yasa dışı arşivde, örgütün yasa dışı adli ve önleme dinlemeleri, kendine ait gelişmiş cihazlarla yaptığı teknik takip, telefon ve ortam dinleme kayıtları, kamu personeline yönelik fişlemeler ile örgütle teması olan öğrencilerin ve ailelerinin bilgileri bulunmaktadır.”

'ÎSTİHBARATÇILAR YURTDIŞINA ÇIKTI'

Eski istihbarat müdürü Gürsel Aktepe'nin 8 Nisan 2012'de, istihbaratçı polis şefleri Lokman Kırcılı ve Tamer Bülent Demirel'le birlikte İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan çıkış yapıp 13 Nisan 2012'de Türkiye'ye geri dönmesi de, bu yasadışı verilerin Pennsylvania'ya götürülmesinin kanıtı olarak sunuldu.

'BAYKAL ADIM ADIM TAKİP EDİLDİ'

Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Daire Başkanlığı'nın hazırladığı fezlekedeki iddialar şöyle:

  • Fezlekede, şüphelilerin 18 kişiye yönelik 11’i ev 2’si işyeri olmak üzere toplam 13 adrese dinleme cihazı ile kamera yerleştirdiği, teknik araçlarla da izleme ve dinleme yaptıkları anlatılıyor;
  • İstihbarat Daire Başkanlığı C Şubesi ile Ankara Emniyet İstihbarat Şubesi’nde görevli emniyet müdürleri ile istihbarat polisinin komplonun merkezinde yer aldığı belirtiliyor;
  • Baykal’ın arasında bulunduğu hedef kişilerin istihbarat tarafından adım adım takip edildiği ifade edildi;

'SİYASETİ YENİDEN DİZAYN AMACI'

  • Siyasetçilerin istihbarat polisleri tarafından nasıl takip edildiği grafiklerle anlatıldı;
  • İstihbarat polislerinin siyasetçileri hem dinledikleri, hem de izledikleri, hedef adreslere girip çıktıkları, komplonun kurulduğu tarih ve saatte de hedef evlerin etrafında bulundukları grafiklerle gösterildi;
  • Çoğu polis olan şüphelilerin kaset kumpasları ile FETÖ’nün menfaatleri doğrultusunda iktidar, ana muhalefet ve muhalefet partilerini kontrol altına alarak siyaseti dizayn etmek istediği belirtildi;
  • Şüphelilerin, 2008-2012 arasında kesintisiz biçimde bu eylemleri sürdürdükleri, yasa dışı örgütlenme oluşturup suç işlemek amacıyla bir araya geldikleri belirtildi;

'GAZETECİ, SİYASETÇİ VE ASKERLER HEDEF ALINDI'

  • Fezlekede, "Devletin istihbarat faaliyetleri kapsamında görevlerinin sağladığı nüfuz ve gücü ile yasaların verdiği yetkileri görevin gereklerine aykırı kullanarak amaçlarına ulaşmak için toplumda ve kamuoyunda tanınan belirli ekonomik güce sahip kişileri, basın ve siyaset alanında belirli konumu olan devlet bürokrasisi içerisinde yer alan kişileri (eski parlamenter ve bakanlar, milletvekilleri, üst düzey askeri görevliler (general, emniyet görevlilerini) terör ve organize suç örgütleriyle ilişkilendirerek, bu kişilere ait bilgileri bildikleri halde kişinin gerçek kimliklerini gizlemek veya eksik ya da yanlış bilgi vermek suretiyle içeriği itibariyle sahte oluşturulmuş belgelerle temin edilen dinleme ve izleme kararlarını uygulamaya koyup, amaç dışı kullanmak suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal ettikleri” ifadeleri kullanıldı. (Kaynak: Cumhuriyet)