Ben Meclis'e yürüdüm; Meclis cezaevine yürüyor!

Biz Roboski'den Meclis'e yürümüştük; Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis'ten cezaevine yürüyor!.. Bu, Meclis'in bittiğinin mi yoksa yeniden itibar kazanmasının mı işareti hep birlikte göreceğiz!

Abone ol

Halil Savda

'Ben yürüyorum' dedim ve 34 Kürt köylüsünün öldürüldüğü Roboski'den 1 Eylül 2012'de BARIŞ için yola düştüm.

Tektim!

Miraz, ilk üç günümde yoldaşlık etti. Sonra Jihat geldi, Deniz geldi, İlkay geldi, İbrahim ve Bingöl geldiler... Her gün sayımız arttı; 10 olduk, 20 olduk, 100 olduk...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'da 'ben yürüyorum' dedi ve yürüyor!

ADALET için çıktığı yolda daha ilk günden 1000'lerce kişi ona ona eşlik etti.

Eşlik edenlerin sayısı 10 bini aşmış durumda.

Benim yürümekteki amacım Türkiye'de 40 yıla varan iç çatışmanın sona ermesi ve tarafların barış masasına oturmasıydı.

Türkiye'ye bir fotoğraf sunarken kendimde bir yüzleşme yolculuğu yaptım ve bu yolculuğa Türkiye'nin her bölgesinden ve her kesiminden kadınlar ve erkekler katıldılar; barış yürüyüşü katılan herkesindi...

.

50 günün sonunda 1300 km yol yürüyerek Ankara'ya varmıştık.

Her metrekaresinde insanların düştüğü yolda yürüdük.

Yürüyüş 100 binlerle buluşamasa da Ankara'ya vardığımızda Sakarya Caddesi'nde bizleri 5 bin kadın ve erkek karşıladı!

Toplumun her kesiminden kadın ve erkeklerin arzularına tercüman olmuştuk.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun başlattığı ve finale yaklaşan ADALET Yürüyüşü, 2015 Temmuz'undan başlayarak gittikçe artan adaletsizliğe karşı toplumun her kesiminde insanda ADALET duygusuna tercüman olmuş durumda.

Bu nedenledir ki AKP tarafından yapılan anketlerde bile 'Türkiye'nin yüzde 75'i yürüyüşü haklı buluyor' deniyor.

ADALET Yürüyüşü'nün finali Pazar günü İstanbul/Maltepe sahilinde olacak. Yürüyüş finaline 100 binlerce kadın ve erkeğin katılması bekleniyor.

CHP, HDP, sendikalar ve sivil toplum iyi bir hazırlık yaparsa Maltepe'de 1 milyon insanı bir araya getirmek zor olmaz...

Pazar günü ellerinde ADALET dövizleriyle 2 milyon insanın yürüdüğünü hayal edin!..

Bu hayal gerçek olduğunda Pazartesi çok daha güzel olacaktır.

Bu, ADALET çabasının gerçek olmasını sağlar...

.

Hikaye toplayıcıları ve peygamberler kelamlarını yollarda toplarlar; biz de barış sözcüklerini yollardan toplayıp geldik. O sözcükleri TBMM'ye taşımak için yürümüştük!

Görüşme talebimize CHP ve HDP grupları olumlu yanıt vermiş ve görüşmüştük; AKP ve MHP ise talebimize yanıt vermediler...

Hikâye anlatıcıları ve peygamberlerin kelam topladığı o yollardan topladığımız BARIŞ kelamını HDP ve CHP grupları vasıtası ile Meclis'e emanet ettik.

O gün Meclis'in ağırlığı vardı ve insanlar oraya bakıyorlardı; Temmuz 2015'ten bugüne kadar yaşananlar yasama organını işlevsiz bırakmış durumda.

20 Temmuz 2016'da ilan edilen ve devam eden OHAL ve Nisan referandumu sonucu Meclis'i ciddi olarak işlevsiz kılmış durumdadır.

Kimse Meclis'e ve grup toplantılarına bakmıyor; herkes Erdoğan'ın diyeceği kelama bakıyor; yargı, yasama ve yürütme 1100 odalı sarayın tek sahibinde toplanmış vaziyette...

Meclis, neredeyse iş yapamaz haldedir.

Biz Roboski'den Meclis'e yürümüştük; Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis'ten cezaevine yürüyor!..

Bu, Meclis'in bittiğinin mi yoksa yeniden itibar kazanmasının mı işareti hep birlikte göreceğiz!

Oraya yürümekle haklı çünkü adaletsiz karar ve uygulamalarla binlerce kişi hapsedilmiş durumda.

Denilebilir ki ADALET tek kişilik hücrede can çekişmektedir...

ADALET Yürüyüşü o hücrenin kapısını açıp can çekişen hastaya su taşıyabilecek mi?

Pazar günü Maltepe sahilinden çekilecek fotoğraf çok çok önemli.