Ben senin iktidar olabilme ihtimalini sevdim CHP

İyi niyetli bir değerlendirme ile Özgür Özel’in 'yumuşama, normalleşme' adıyla başlattığı sürecin, aslında Erdoğan’ın gerçek yüzünü açığa çıkarma amacı taşıdığı söylenebilir! Hem iyi niyetli hem de komplocu bir değerlendirme ile AKP-MHP bloğunu çatlatmayı hedeflediği de eklenebilir! Ya kötü niyetli değerlendirme yaparsanız, Kılıçdaroğlu’nun bıraktığı yerden değil, İmamoğlu’nun başladığı yerden yola çıkmak olarak da…

Yavuz Halat yavuzhalatt@gmail.com

Yerel seçim sonuçlarıyla birlikte CHP’de etkinlikler arttı, gündem atakları arttı, motivasyon arttı. Artık daha “çalışkan”, daha “etkin” ve daha “atak” bir CHP var. Sadece daha genç ve dinamik bir genel başkan değil daha motive olan, CHP’li belediye kadroları ve CHP teşkilatı da daha motive. (Üstelik sadece iktidarında olanları değil, iktidardan uzaklaştırılanları da daha motive)

Harbiden, ne oldu bu CHP’ye? Görünür gelecekte genel seçim yok, yerel seçim de yok (vekil podyumuna çıkmaya 4 yıl, BB pazarlıklarına 5 yıl var). Hatta partinin kurultayı da yok (Eylül ayındaki tırışkadan tüzük kongresi sayılmazsa). Ama partinin 76 yaşındaki eski genel başkanı bile yeniden başkan olmak için kariyer planı yapmış, örgütlemeye girişmiş durumda.(1) (Allah uzun ömür vermiş)

Genel Başkan, miting üzerine miting, açıklama üzerine açıklama yapıyor her konuda. İyi niyetli bir değerlendirme ile, Özgür Özel’in “yumuşama, normalleşme” adıyla başlattığı sürecin, aslında Erdoğan’ın gerçek yüzünü açığa çıkarma amacı taşıdığı ve hatta şimdiden başarılı olduğu bile söylenebilir! Hem iyi niyetli hem de komplocu bir değerlendirme ile de bu sürecin AKP-MHP bloğunu çatlatmayı hedeflediği de eklenebilir! Ya kötü niyetli değerlendirme yaparsanız, Kılıçdaroğlu’nun bıraktığı yerden değil, İmamoğlu’nun başladığı yerden yola çıkmak olarak da…

Belediye başkanları da proje üzerine proje yarıştırıyorlar birbirleriyle. Kısa, orta ve seçime yakın uzun vadeli. Genç, dinamik, heyecanlı. Başkan odaklı, göze girme hedefli.

Bu hareketlenme yeni bir program doğrultusundan mı, bir sistem değişikliğinden mi kaynaklı? Aslında parti programı olduğu yerde duruyor, yeni vizyon belgesi, strateji falan da açıklanmadı. Aslına bakılırsa bir kurmay heyeti değişikliği de söz konusu değil, tepedeki ekip aynı ekip. İmamoğlu moderatörlüğünde yapılan “zoom toplantısı”ndaki ekip!

***

İlginç olan bir diğer durum; CHP yöneticilerinin sola, özellikle de solculara meyletmiş olması, bu aralar. İlginç olmayan, zaten beklenen durum ise solcuların(2) da CHP’ye meyletmiş olması.

CHP’li belediyelerin, özellikle solcuları istihdam etmesi(3), diğer öbeklerin (liberal, milliyetçi, gerici, v.b.) oy potansiyellerin sanılanın aksine çok sınırlı olduğundan kaynaklı olabilir. Belki de yeterince “doymuşlar”, doyurulmuşlardır. Ya da popülist proje üretmekte solcular, bunlara göre daha mahirlerdir. Ama kesin olan şudur ki bu eğilimin, CHP’nin (bırakın sosyalist) tutarlı bir sol çizgiye evrimleşeceğinin göstergesi olarak kabul edilemeyeceğidir. Çünkü CHP’de, birkaç yöneticinin sol popülist açıklamalarının dışında yapısal/programatik bir dönüşüm “henüz” mevcut değil!

Solcuların CHP’ye meyletmesi ise zaten çekinik ama içsel olan nükleotidinlerin harekete geçmesidir belki! Bilindiği üzere sosyalist hareket tarihi boyunca bir türlü CHP’den bağımsızlığını “ilan edemedi”. Ve son seçim dönemlerindeki tutumlar, sadece solcuları değil sosyalistleri de CHP’nin “ilişiği” haline getirdi. Birlik oluşturmak bir yana, ittifak yapmayı bile “düşünmeyen”, hatta seçimlerde ortak tutum almayı akıllarına bile getirmeyen sosyalist yapılar (asıl olarak yöneticileri), CHP aday(lar)ını açıklamadan destek açıklamaları yaptılar, bağımsız bir CB adayı çıkarmayı (neredeyse) sosyalizme ihanet olarak değerlendirdiler, Mansur’a gizli gizli değil açıktan çalıştılar, v.s. v.s. Ülkenin gericilikten ve faşizmden kurtuluşunun; sosyalist ideoloji, sosyalist kadrolar eliyle değil de CHP sayesinde sağlanabileceğini “öngördüler”. Vaaz ettiler…

Eee gelinen noktada, bu fikrin ve yönlendirmenin sol kitlelerde bir karşılığı olacaktı elbette. Onlar da kişisel kariyer planlarını (maddi ve manevi) CHP şemsiyesi altında yapmaya karar vermiş durumda. İşin ilginç yanı, CHP’ye meyleden her solcu, “var mı alternatif bir öneri” diye soruyor.(4) Sanırım bu soruya yanıt vermesi gerekenler CHP destekçiliği yapan sol örgütler olmalı değil mi? Var mı bir öneriniz??(5)

İşin vahim yanı ise CHP’ye meyletmenin ortak bir politik amaç taşımaması. Yani CHP’yi sosyal-demokrat evrensel ilkeler doğrultusunda yeniden inşa edeceğiz, CHP’yi ulusalcı-kafatasçı anlayıştan temizleyeceğiz, CHP’yi müteahhit partisi olmaktan çıkarıp inşaat işçilerinin partisi yapacağız, CHP’nin her aşamasına eşbaşkanlık getireceğiz, Kürt halkıyla ortak bir politik proje oluşturacağız, v.s. v.s. gibi bir hedefi içermemesi.(6)

Örneğin, tutarlı bir sosyal-demokrat çizgiden, kadrolardan beklenmesi gereken Hakkari’ye kayyum atanmasına sanki İstanbul’a kayyum atanmış gibi tepki vermesidir, değil mi?

Bu arada Kürt Siyasi Hareketi de CHP’ye meyletmenin sonuçlarını kendi kitle ilişkilerine nasıl etkide bulunacağını(!) mutlaka yakında ayırdına varacaktır.

Hiç kimse “ben CHP’den besleniyorum, kendime siyasi konfor alanı oluşturuyorum ya da kariyerimi CHP elitlerinin el vermesine bağladım, o yüzden CHP’ye yakın duruyorum” demiyor, herkes bir politik kılıf oluşturmakta mahir!

***

Neyse çok uzatmadan, CHP’deki bu dinamizmin ve motivasyonun radikal bir politik programdan kaynaklanmadığı ve hatta böyle bir programa da yol açmayacağı aşikar. Bu dinamizm, şu an iktidar olmaktan ve daha büyük bir iktidar olabilme hayalinden kaynaklanıyor. Elbette buna rekabeti, bir yukarıdaki koltuğa oturma hırsını ve mutlaka maddi getiri edinme dürtüsünü falan da eklemek gerek! (Bu arada not edelim, istisnaların olabileceğini)

Mesela Kılıçdaroğlu’nun hala genel başkan (hatta CB) olma hırsının ve faaliyetlerinin Özgür Özel’in dinamizmine dinamizm katmadığı söylenebilir mi? Adam hala eski defterleri gündemde tutarak (sanki kendisi o sırada uzay turistiydi) Bay Kemal’i gömmeye çalışıyor!(7)

Mesela CB olma isteği ve hırsının İmamoğlu’na motivasyon katmadığı iddia edilebilir mi? Mansur ile “tatlı” bir rekabet yok mu aralarında?

Ya da ilçe belediye başkanlarının, il BB’si olma rekabetinde ürettikleri projelerin etkisi nedir?

Ya da orta düzey kadroların birbirini tepiklemesinde sosyal-demokrat ilkeler mi motivasyon katmaktadır?

Pekiyi ya bu ülkenin sosyalistlerinin motivasyonu? 4 yıl daha bekleyip İmamoğlu bayrağı sallamak mı olacak?!

İlgilisine (yararlı) bilgi:

Palyaço balığının hikayesi; Bilindiği üzere palyaço balıkları sürü halinde yaşarlar. Bir dişi, bir erkek ve hem dişi hem de erkek üreme organlarına sahip olsa da cinsel olgunluğa erişmemiş (olağan durum devam ettiği sürece de aynı halde kalacak olan) diğer bireylerden oluşur, bu sürü. Dişi, cüsse olarak en büyüktür ve baskın olandır. Hiyerarşide dişiden sonra gelen erkek ondan biraz daha küçüktür ama diğerlerinden büyüktür. Geri kalanların hepsi aynı boyutta ve sosyal statüde eşittir.

Dişinin başına bir şey gelirse, mesela ölürse sürüde “anormal” değişiklikler yaşanır. Erkek, hem büyümeye başlar hem de cinsiyet değiştirerek dişiye dönüşür. Ve sürünün baskın karakteri olur. Sürüdeki “bazı” bireyler arasında da bir dönüşüm süreci başlar. Büyümeye ve “boş kalmış” erkeğin pozisyonuna yerleşmek için cinsiyet değiştirmeye başlarlar (hatta dişi olmaya çalışanlar bile görülebilir). Ancak pozisyon tek bireylik olduğu için sadece biri, baskın dişi tarafından kabul edilecektir.

Pekiyi, bu değişim sürecine giren yani hiyerarşide yükselmek için yarışan ama beceremeyenlere ne olur? Eski pozisyonlarına dönemezler çünkü artık şekil değiştirmiş ve cinsel kimlik sahibi olmuşlardır. Sonuç kaçınılmaz; sürüden atılırlar!(8)

1) Hedef; 80 yaşında cumhurbaşkanı olmak, 85’ine kadar da o koltukta oturmak, sonrasına da bakarız. Aklınıza ilk gelen hangisi, Ecevit mi, Biden mi?
2) Yanlış anlaşılmasın, sosyalistlerin ne işi var CHP’de. Genel anlamda “solcu” yani.
3) Mansur Yavaş bile solculara kapıyı aralamış, kendine solculardan ekip oluştur(uyor)muş bile…
4) Bu sorudaki asıl niyetin, var olan durumlarını meşrulaştırmaya çalışmak olduğunu, söylemeye gerek yok herhal.
5) Bu soruya yanıt; CHP içinden bize olanak sağlayın, olamaz değil mi?
6) Madem sosyalistler görevlerini yapmayacak bari CHP içinde bu prensiplerle bir “hizip” faaliyeti işe yaramaz mı??
7) https://www.gazeteduvar.com.tr/ozgur-ozel-imamoglu-ya-da-yavas-aday-olsaydi-erdogan-su-an-cumhurbaskani-koltugunda-oturmuyordu-haber-1700514 
8) Ya da ayrılmak zorunda kalırlar sürüden. CHP’de (geçmişinde ve geleceğinde) buna benzer hangi örnekler aklınıza geldi? Boşlukları doldurunuz; …... ……

Tüm yazılarını göster