Beraat ettirilmeyen barış akademisyeni: 'Kabul edilir bir durum değil'

Barış bildirisine imza attığı için hakkında dava açılan akademisyen Yasemin Karaca, AYM kararına rağmen beraat etmemiş bir akademisyen. Karaca'nın duruşması 23 Mart'a görülecek.

Abone ol

DUVAR - Barış bildirisine imza attığı için hakkında dava açılan akademisyen Yasemin Karaca, Anayasa Mahkemesi kararına rağmen henüz beraat etmeyen bir akademisyen. Karaca’nın Mersin’deki duruşması ise 23 Mart Perşembe günü görülecek. Karaca, “İdare mahkemeleri yoluyla işe iadelerin yaşadığı son süreçte benim hala yargılanıyor olmam kabul edilebilir bir durum değil” dedi.

İSTANBUL’DAN MERSİN’E DEVAM EDEN DAVA…

Barış bildirisine imza attıkları için yüzlerce akademisyen hakkında davalar açıldı. Anayasa Mahkemesi ise hak ihlali kararı verdikten sonra barış akademisyenleri hakkında yerel mahkemelerde açılan davalar beraatle sonuçlandı. Hakkında beraat kararı verilmeyen akademisyen Yasemin Karaca ise Mersin Üniversitesi’nde yardımcı doçent olarak çalışırken görevden uzaklaştırıldı. Bu nedenle yurtdışındayken pasaportu iptal edilen ve Türkiye'ye dönemeyen Karaca hakkında, 2018 yılında İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Mahkeme, yetkisizlik nedeniyle davayı Mersin 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.

Karaca yaşadığı dava sürecini şöyle anlattı: “Buraya kadar her şey ‘normal’ görünüyordu. Sonuçta aynı metni imzalamış yüzlerce arkadaşımla beraber yargılanıyordum. Fakat AYM kararından sonra benim davam farklılaştı. Arkadaşlarımın tamamı yargılandıkları mahkemelerin AYM kararına uyması sonucunda beraat ederlerken Mersin 9. Ağır Ceza Mahkemesi benim için bir türlü beraat kararı vermedi. Davam hala sürüyor ve 23 Mart 2023’te yine bir duruşmam var.”

GEREKÇE: İFADE VERMEDİ

Yerel mahkemenin beraat kararı vermemesine neden olan gerekçe ise Karaca’nın ifadeye gitmemesi. Karaca bu duruma şöyle tepki gösteriyor: “Türkiye’ye gidemediğim için ifade veremedim. Fakat benim gibi daha onlarca arkadaşım başka mahkemelerde ifade vermemiş olmalarına rağmen beraat ettiler. Avukatım bunu duruşmalarda defalarca dile getirmesine ve emsal kararlar sunmasına rağmen sonuç değişmedi. Sonuçta aynı bildiri nedeniyle yargılanan yüzlerce akademisyen içinde davası sonuçlanmayan ve beraat edemeyen bir tek ben kaldım. İdare mahkemeleri yoluyla işe iadelerin yaşadığı şu son süreçte benim hala yargılanıyor olmam kabul edilebilir bir durum değil. İşin daha da tuhaf tarafı bu uzun süreçte Mersin 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nin heyeti de değişti ama yeni gelen heyet de eskisinin tutumunu sürdürdü. Arkadaşlarımın yargılandığı diğer bütün mahkemeler AYM kararına uyar ve ifade vermiş olma şartı da aramazken Mersin 9.Ağır Ceza Mahkemesi’nin bu tavrı nasıl yorumlanabilir bilmiyorum.”