Berberoğlu'ndan Güneş'e yanıt: Bu yöntemlerle ağır insanlık suçları işlendi
CHP'li Berberoğlu, Güneş gazetesinin kendisiyle ilgili iddialarına yanıt verdi. Güneş'in yalan haber yazdığını belirten Berberoğlu, "Kişilere ailesi üzerinden saldırmak, sağlık konusunda bile iftira atmak FETÖ yöntemidir. Ergenekon ve Balyoz’da bu yöntemle işlenen ağır insanlık suçları unutulmadı, hatırdadır" dedi.
DUVAR - MİT TIR'ları davasında çarptırıldığı 25 yıl hapis cezasının ardından tutuklanan CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu, Güneş gazetesinin kendisiyle ilgili yayınladığı iddialara yanıt verdi.
Maltepe Cezaevi'nde tutuklu bulunan Enis Berberoğlu’nun kasık fıtığı ameliyatı olmak için hastaneye kaldırılmıştı. Güneş gazetesi dün çıkan sayısında Berberoğlu’nun hastanede VİP hizmet aldığını iddia ederek “Berberoğlu, olası tahliye kararını hastanede yatarak beklemeyi planlamış” diye yazmıştı.
GÜNEŞ'İN İDDİALARINI HATIRLATTI
Berberoğlu Güneş'in iddialarına avukatları Murat Ergün ve Yiğit Acar aracılığıyla yaptığı açıklamayla cevap verdi. Berberoğlu, "Aile ve sağlık üzerinden saldırmak FETÖ yöntemidir!" başlıklı açıklamasında önce şu hatırlatmalara yer verdi:
"Güneş Gazetesi, 11 Ekim 2017’de geçirdiğim ameliyatla ilgili gerçek dışı ve iftira dolu bir haberi manşetten yayımladı. Haberde hiçbir kanıt veya tanık gösterilmeden, bana veya avukatlarıma sorulmadan, ameliyatın gereksiz olduğu, ameliyat gününün Anayasa Mahkemesi başvurusuna denk düşürüldüğü, Tüm planlamanın hapishane yerine hastanede kalabilmem için yapıldığı, iddia edildi."
10 MADDELİK DÜZELTME
Berberoğlu, neden açıklama yapma gereği duyduğunu şu sözlerle anlattı: "Eğer bu haberde sadece ben hedef seçilmiş olsaydım, gazeteyi ciddiye almaz, yanıt vermeye bile değer bulmazdım. Ama iftiralar nedeniyle, ameliyatım ve güvenliğim için emek harcayan kamu personeli de töhmet altında kalabilir endişesiyle bu yalanı düzeltme yoluna gidiyorum."
Enis Berberoğlu, yaşadıklarını 10 madde halinde şöyle sıraladı.
1. Bana kasık fıtığı teşhisi 2 ay önce konuldu. Bir ay önce cezaevi hastanesi tarafından ameliyat kararı alındı.
2. Üç hafta kadar önce – medyaya yansıdığı gibi – ameliyat edildiğim hastanede son muayeneden geçtim.
3. Ameliyat tarihi, güvenlik riski gerekçesiyle son ana kadar bana, aileme, avukatlarıma bildirilmedi.
4. İstinaf Mahkemesi 9 Ekim günü hakkımdaki mahkumiyet kararını dosya üzerinden bozdu. Avukatlarım bu gelişme üzerine Anayasa Mahkemesi’nde bekleyen tahliye talebimi yeniledi.
5. Özetle, İstinaf Mahkemesi kararının içerik ve tarihini önceden bilmem mümkün değildi. Ameliyat tarihini de ben seçmedim. Bu sebeple iki tarihi denk düşürmem imkansızdı.
6. Hastanede mahkum koğuşu yerine özel odada kalmam ayrıcalık değil, güvenlik gerekçesi kaynaklıydı. Sadece hastanede değil cezaevinde de koğuşta yalnızım, havalandırma ve görüşlerim de ayrı yapılıyor.
7. Bana zorunlu olarak refakat eden onlarca asker, polis ve infaz memurunu yormamak adına, ameliyat planlamasının her aşamasında, hastanede kalmama konusunda ısrar ettim.
8. Ancak ameliyata geç başlanması ve uzun sürmesi neticesinde doktorlar beni o gece müşahede altında tuttu. Ameliyattan sadece 15 saat sonra taburcu oldum.
9. Kişilere ailesi üzerinden saldırmak, sağlık konusunda bile iftira atmak FETÖ yöntemidir. Ergenekon ve Balyoz’da bu yöntemle işlenen ağır insanlık suçları unutulmadı, hatırdadır.
10. Hakkımdaki iftiralar için hukuk yoluna gideceğimi, kara propaganda tetikçileri ile ister içeride ister dışarıda olayım, yargı önünde mücadelemin süreceğini, kamuoyuna saygıyla duyururum." (HABER MERKEZİ)