BES Başkanı Akpınar: Krizi biz emekçiler çıkarmadık

Büro Emekçileri Sendikası, Türkiye'nin birçok yerinde "Toplu İş Sözleşmesi hükmünü yitirmiştir. Ek zam istiyoruz" eylemi yaptı. Ankara'da eylemlerine izin verilmeyen sendikanın Genel Başkanı Serpil Akpınar, taleplerini anlattı.

Abone ol

ANKARA - Büro Emekçileri Sendikası (BES) Türkiye'nin birçok yerinde 15 Kasım'da "Toplu İş Sözleşmesi hükmünü yitirmiştir. Ek zam istiyoruz" kampanyası düzenleyerek basın açıklaması yaptı. Ankara'daki eyleme polis izin vermedi ve BES üyeleri gözaltına alındı.

Meclis’te devam eden bütçe görüşmelerinde "emekçilerin seslerinin daha fazla duyurulmasını" amaçladıklarını ifade eden BES Genel Başkanı Serpil Akpınar hem taleplerini hem de sendikaya üyesi çalışanların ekonomik sorunlarını anlattı.

'VERGİ DİLİMİ SOYGUNUNA SON DİYORUZ'

Bütçe görüşmelerinin yapıldığı dönemde sendika olarak asgari ücretten vergi dilime kadar pek çok talebi dillendirmeyi hedeflediklerini aktaran BES Başkanı Akpınar, "Sermayeye değil emekçiye bütçe istiyoruz. Bir yıl içerisinde maddi kayıplarımızın bu bütçe döneminde  karşılanmasına ilişkin düzenlemelerin bir an önce yapılmasını amaçlıyoruz" açıklamasını yaptı.

'Krizi biz emekçiler çıkarmadık' diyen Akpınar taleplerini  şu maddelerle özetledi:

- Krizi biz emekçiler çıkarmadık. Bu  yüzden krizin bedelini biz emekçiler ödemeyeceğiz. Krizin faturasını yüzde 99 değil krizi yaratan yüzde 1'lik sermaye kesimi ödesin.

-Enflasyondan kaynaklı farkların yıl sonu beklenmeden  bir an önce ödenmesini istiyoruz. Son dönemde enflasyon sürekli artarken biz emekçilerin alım güçleri sürekli azaldı.

-Vergi dilimi soygununa son diyoruz. Adil bir vergi sisteminin yaratılmasını istiyoruz. Çok kazanandan çok az kazanandan az vergi alınması gerekiyor. Bütün ücretliler Türkiye'de artan oranlı vergi dilimine maruz kalıyor. Biz adil bir vergi sistemini talep ediyoruz.

'İNSANLAR GEÇİNEMEYECEKLERİNİ DÜŞÜNDÜKLERİ İÇİN EMEKLİ OLMUYORLAR'

- Ek ödemelerin emekli aylığına yansıtılmasını talep ediyoruz. Kamu emekçilerinin büyük bir kısmı fiili olarak çalışırken bir takım hizmetlerden dolayı ya da görev unvandan kaynaklı ek ödeme alıyor. Fakat emekli olduktan sonra maaşlarına bu yansımıyor. Bizler 65 yaşına kadar çalışmak zorunda kalıyoruz ve ek ödemeler dahil edilemediği için emekli aylıklarımız da çok düşük seviyede oluyor. İnsanlar geçinemeyeceklerini düşündükleri için emekli olmuyorlar.

- “Kamusal emeklilik haktır, gasp edilemez” talebimiz var. Yeni ekonomi programında sosyal güvenliğin esnekleştirilmesi ya da sosyal güvenliğin azaltılmasına dair bazı ibareler vardı. Bizler sendika olarak bireysel olarak insanların sigortalanmalarına karışamayız ancak kamusal hak olan sosyal güvence kamunun güvencesi altında olmalı. Zorunlu bireysel sistemini, sosyal güvenlik sisteminin özelleştirmesi olarak okuyoruz.

'BAZI İNSANLAR EVLERİNİ DEĞİŞTİRMEK ZORUNDA KALDILAR'

Önümüzdeki günlerde  bireysel emeklilik sistemine dair kampanya başlatacaklarını belirten Akpınar ekonomik krize dair üyelerinin yaşadıkları sıkıntıları ise şu sözlerle anlattı; "Bu ekonomik kriz sürecinde bazı çalışanlar evlerini bile değiştirmek zorunda kaldılar. Merkezi olarak ısınan apartmanlarda oturanlar geçinemediklerini söyleyerek evlerini terk ediyorlar. Üyelerimizden çocukların eğitim masraflarını karşılayamadıklarını söyleyenler var. İnsanlar iş yerlerinde, 'Kış geldi çocuklarımıza mont, bot alacağız ama nasıl alacağız' diye konuşuyorlar. Birçok arkadaşımız evde bir şeyler yapıp onları satmaya başladı. Örgü örmeyi bilen arkadaşlarımız ev içi üretimler yaparak ekonomilerine katkı sağlama peşindeler. Bunlar normal şartlarda çalışmaya devam eden insanlar. Üyelerimizden buna benzer kriz etkileri sürekli gelmeye devam ediyor."

'BİZ DAHA BÜYÜK EYLEMLER YAPMAK İSTİYORUZ'

Ankara'da BES tarafından yapılmak istenen basın açıklamasına polis tarafından müdahale edildiğini ve üyelerinin gözaltına alındığını hatırlatan Akpınar sözlerini şöyle sürdürdü;

"Biz durumumuzu açık bir şekilde ifade etmek istiyoruz. Bu yoksullaşma, asgari ücretinin düşük olması, işsizlik sigorta fonunun talan edilmesi,  ihraç edilen arkadaşlarımızın OHAL komisyonuyla oyalanması vb. gibi konular grev sebebidir. Fakat şimdiye kadar grev kararlarını yasakladılar, en ufak bir basın açıklamasına dahi izin vermiyorlar. Biz daha büyük eylemler yapmak istiyoruz. İleriki süreçte eylemlerimizi daha da güçlü bir şekilde yapıp sokaklara çıkacağız."