Sakat oyuncularının dönüşüyle formunu yükseltmeye başlayan Fenerbahçe, zorlu bir sezon geçiren Beşiktaş’ı deplasmanda 3-1’lik skorla geçerek ligin 15’inci haftasını da lider tamamlamayı başardı. Sarı lacivertliler, bu sezonki tempolu oyununu bu maçta da sahaya yansıttı ve 2017 yılından sonra ilk defa Beşiktaş deplasmanından 3 puanla döndü.
Maçın büyük bölümünü domine eden Fenerbahçe’nin performansı, iki konuda artık pozitif sonuçlardan bahsedilebileceğini de gösterdi.
İlk olarak Fenerbahçe, artık geçtiğimiz yıl Jorge Jesus döneminde yapıldığı gibi yapmıyor, büyük maçlarda birinci oyun planından vazgeçmiyor. Geçtiğimiz yıl Jesus’a yapılan en büyük eleştirilerden birisi büyük maçlara takımın birinci planını bozarak sahaya 3’lü diziliş ile çıkması ve bu maçların çoğunda başarısız olmasıydı. İsmail Kartal’ın Fenerbahçe’si, her ne kadar Kadıköy’de Trabzonspor tarafından ağır bir mağlubiyet yaşasa da, artık ezbere sayılabilen ilk 11’inin sağlıklı olması halinde maçın büyüklüğüne bakılmaksızın kendi oyununu oynamaya çalışacağını gösterdi. Ay sonunda 5 gün arayla oynanacak iki Galatasaray maçı, bu çabanın da test edileceği karşılaşmalar olacak.
OYUNUN EZBERİ
Fenerbahçe için ikinci pozitif nokta ise artık oyuncular arasından bir oyun ezberinden bahsedilebiliyor olunması. Kadroda Tadic-Ferdi, İrfan Can-Osayi, Fred-Szymanski gibi birbirini tamamlayan ikililer oluşurken bu ikililerin hepsiyle bağlantı kurabilen Dzeko’nun varlığı da takımın performansını yukarı çekiyor.
Fenerbahçe’nin bulduğu birinci gol de yine bu oyun ezberinin meyvesiydi. Stoper Djiku, daha önce çok kez yaptığı gibi sol çizgideki Ferdi’ye uzun bir top oynadı. Çizgide topla buluşan Ferdi, iç koridordaki Tadic’le topu buluştururken Tadic ise artık ezberlenen servislerinden birini yaparak Dzeko’ya topu yuvarladı. Orta sahada faulü alarak pozisyonun başlamasını sağlayan Dzeko, ceza sahasında tekrar topa dokunarak takımının deplasmanda 1-0 öne geçmesini sağladı.
MERT’İN KURTARIŞLARI, FENER’İN KAÇIRDIKLARI
Sarı lacivertliler için bu maçta da devam eden sorun ise stoperlerinin bireysel hataları oldu. Maç boyunca Fenerbahçe kalesini zorlayamayan, bireysel performans ve çabalar dışında organize şekilde ne savunma ne hücum yapabilen Beşiktaş, yaklaşık 1,5 aylık sakatlığın ardından ilk maçına çıkan Djiku’nun pres sonucu kaptırdığı topta kademeye gelen Samet’in hamle hatası yaparak Cenk’i yere düşürmesiyle penaltıdan skoru eşitlemeyi başardı.
Ancak maça ortak olmayı başaramayan siyah beyazlılar, Fenerbahçe’nin arka arkaya gelen ataklarına direnemeyerek sahadan 3-1 mağlup ayrıldı. Beşiktaş’ta kaleci Mert’in performansı, Fenerbahçe hücumcularının ise son vuruşlardaki tercihleri, maçın çok daha farklı bir sonuçla tamamlanmasını önledi.
Takımdaki olumsuz havayı dağıtmak ve kadroya uygun oyunu bularak oyuncuları işin içine çekmek ise Şenol Günel ve Burak Yılmaz’ın ardından bu sezon teknik direktörlük koltuğuna oturan üçüncü isim Rıza Çalımbay ve yeni seçilen Başkan Hasan Arat’ın sezonun geri kalanında en büyük görevleri olacak.
‘VAR’LIĞIN BİR DERT, YOKLUĞUN YARA
İki takımın sahaya koyduğu performanslardan ayrı olarak hakem kararları da maçın çok farklı bir şekilde sonuçlanmasına neden olabilecek düzeydeydi.
Maçın hakemi Atilla Karaoğlan, Fenerbahçe’nin kullandığı iki penaltıyı da ıskaladı, Szymanski’yi düşüren Tayfur Bingöl’e ise Beşiktaş savunmasında son bir oyuncu daha bulunmasına rağmen kırmızı kart gösterdi. Üç pozisyonda da devreye VAR girdi.
Maçı VAR uyarısıyla verdiği iki penaltı ve iptal ettiği bir kırmızı kartla tamamlayan Karaoğlan’ın performansının en kibar haliyle yetersiz olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Süper Lig’de uygulanmaya başladığı haftadan beri eleştiri konusu olan VAR sistemi ise maçın hakemini doğru pozisyonlarda uyararak üç facia kararın düzeltilmesini sağladı ve yaşanabilecek bir kaosu şimdilik önledi.