Ankara ve KKTC'den Netflix tepkisi: Mezalim film değil gerçekti

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Beştepe ve Dışişleri Bakanlığı; Netflix'in yayınlamaya hazırlandığı Famagusta dizisine tepki gösterdi: Tarihi gerçekleri çarpıtarak kara propagandaya hizmet etmektedir.

Abone ol

DUVAR - Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Dışişleri bakanlığı, 20 Eylül 2024'te yayına girmesi beklenen “Famagusta” dizisi nedeniyle Netflix'e tepki gösterdi. 

Yılmaz sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Tarihi gerçekler senaryolarla örtülemez. Dijital yayın platformları Rum propagandasına alet olmamalıdır" dedi.

Cevdet Yılmaz, şöyle devam etti: "Enosis hayalleriyle darbeye kalkışan, Kıbrıs Türkü'nü çocuk, yaşlı ayırmadan katleden Rum EOKA mezalimi film değil gerçekti. Bu zalimliğin izleri bugün hala KKTC'de açıkça görülmekte, hala Kıbrıs Türklerine ait toplu mezarlar bulunmaktadır. Ne yaparlarsa yapsınlar, Barış Harekatı ile başlayan ve yarım asra varan huzur ortamını, sahadaki KKTC devleti gerçekliğini değiştiremezler. Barış harekatı olmasa, bugün Gazze'de yaşanan katliamların, fırsatını bulduklarında Kıbrıs Türkü'ne de reva görülmeyeceğini kim garanti edebilir."

DIŞİŞLERİ: KARA PROPAGANDA

Dışişleri Bakanlığı'ndan da diziye ilişkin şu açıklama yapıldı: "Dijital bir platformda yayınlanacak olan 'Famagusta' adlı dizi, tarihi gerçekleri çarpıtmak suretiyle Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin kara propagandasına hizmet etmektedir. Bu dizi, 1963-74 yılları arasında gözlerini kan bürümüş Kıbrıslı Rum çeteler tarafından katledilen Kıbrıs Türklerinin aziz hatıralarına büyük bir saygısızlık teşkil etmektedir. Gerçekleri olduğundan farklı yansıtmaya dönük bu tip nafile girişimler, Milli davamız Kıbrıs konusundaki mücadele azmimizi daha da güçlendirmektedir. Kıbrıs gazilerimizi saygı, şehitlerimizi rahmetle anıyoruz."

TATAR: KARA PROPAGANDA

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise, Türk yapımcılara Kıbrıs'ta halihazırda yaşayan canlı tarihi dinleyerek güçlü bir dizi yapma çağrısında bulundu.

"Famagusta" dizisinin tarihi gerçekleri yansıtmadığını ve Kıbrıs meselesinin 1974'te başladığına dair kara propaganda yaptığını söyleyen Tatar şöyle devam etti: "Kıbrıs meselesi 1950'lerde başladı. Kıbrıs Türkü silah zoruyla devletin dışına atıldı. 1960'larda 103 köyün yakılıp yıkılmasıyla binlerce insan göç etti. Türklere yönelik defalarca katliam yapıldı ve bütün dünya olanları izledi.

Şimdi de kara propagandayla Kıbrıs Türkü'ne bir haksızlık daha yapmalarını asla tasvip etmiyorum.

Doğru yolumuz, bizim kendi devletimizin bağımsızlığını, istiklalini hürriyetini savunmaktır, bunu yapmaya devam edeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti bu konuda bizim için büyük bir destek ifade etmektedir."

(HABER MERKEZİ)