Biden'dan Mısır ve Katar liderlerine 'ateşkes' mektubu: Hamas'a baskı yapın
ABD Başkanı Biden'ın, Mısır ve Katar liderlerine bir mektup yazarak Mısır ve Katar'a 'ateşkes görüşmelerini hızlandırması için Hamas'a baskı yapmaları' çağrısında bulunduğu belirtildi.
DUVAR - ABD Başkanı Joe Biden'ın, Mısır ve Katar liderlerine, "ateşkes için Hamas'a baskı yapılması" çağrısı içeren birer mektup gönderdiği bildirildi. Konuya ilişkin açıklama yapan ve ismi belirtilmeyen bir yetkili, Biden'ın kısa süre önce Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani'ye özel birer mektup gönderdiğini belirtti.
'CIA DİREKTÖRÜ İLETTİ'
Buna göre Biden, mektubunda Mısır ve Katar'a "ateşkes görüşmelerini hızlandırması için Hamas'a baskı yapmaları" çağrısında bulundu. Mektupların Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü Bill Burns'ün, İsrail ile Hamas arasındaki esir takası konusunu ele almak üzere Kahire'de Katar, Mısır ve İsrailli üst düzey yetkililerle bir araya geleceği haberleriyle aynı döneme rastlaması dikkati çekti.
ABD Başkanı Biden, perşembe günü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı telefon görüşmesinde "Gazze'de acil ateşkes sağlanması" ve "İsrail'in bu konuda ateşkese yönelik adım atması" çağrısında bulunmuştu. ABD medyasına yansıyan haberlerde, CIA Direktörü Burns'ün Kahire'ye ziyaretinin bu hafta sonu gerçekleşmesinin beklendiği bildirilmişti.
MÜZAKERELERDE SON DURUM
Mossad Başkanı David Barnea liderliğindeki İsrail heyeti, esirlerin serbest bırakılmasına ilişkin müzakerelerin yeni turu için 19 Mart'ta Katar'ın başkenti Doha'ya gitmişti. İsrail basını, Mossad Başkanı liderliğindeki heyetin Doha'ya ulaşmasıyla birlikte Hamas ile Tel Aviv arasında esir takası müzakerelerinin resmen başladığını duyurmuştu.
İsrail heyetinde İç Güvenlik Teşkilatı Şin-Bet (Şabak) Direktörü Ronen Bar ve İsrail ordusunda kaçırılan ve kayıp kişiler dosyasının sorumlusu Nitzan Alon'un de yer aldığı belirtilmişti. Haaretz gazetesi, İsrail'in ateşkes ve esir takasına ilişkin müzakereleri arabulucular olmaksızın doğrudan Hamas'ın Gazze'deki lideri Yahya Sinvar ile yapacağını öne sürmüştü.
İsrail'in Kanal 12 televizyonunun haberinde, müzakerelerin yaklaşık iki hafta sürebileceği kaydedilmişti. İsrail basınında Tel Aviv heyetine başkanlık eden Mossad Başkanı Barnea'nın aynı gün ülkesine döndüğü haberleri yer almıştı.
'BAĞIMSIZ SORUŞTURMA PLANIMIZ YOK'
Öte yandan, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, World Central Kitchen (WCK) yardım görevlilerinin Gazze'de İsrail tarafından öldürülmesiyle ilgili "bağımsız ve ayrı" bir soruşturma planlarının olmadığını söyledi. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı Kirby, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın konuyla ilgili sabahki açıklamasına dair basın mensuplarına bir değerlendirme yaptı.
AA'nın aktardığına göre Kirby, Blinken'ın "WCK çalışanlarının öldürülmesiyle ilgili bağımsız soruşturma çağrısını" içeren sözlerine izahat getirdi ve bakanın kastının İsrail'in soruşturma raporundan ayrı bir şey olmadığını söyledi. ABD olarak WCK görevlilerinin öldürülmesiyle ilgili "bağımsız ve ayrı bir soruşturma" planlarının olmadığını kaydeden Kirby, İsrail'in yürüttüğü ve sonucunu açıkladığı raporu yeterli bulduklarını belirtti.
"Bakan Blinken (İsrail'in) üzerinde zaten çalıştığı raporu kastederek bağımsız bir soruşturma ifadesini kullanmıştı. Kaldı ki o açıklaması İsrail'in raporunu açıklamadan önceydi, biz de şu an o raporu inceliyoruz" şeklinde konuştu. Söz konusu raporu dikkatle incelediklerini ifade eden Kirby, raporla ilgili görüşlerini ve ABD olarak bu konuda nasıl bir politika izleyeceklerini ilerleyen günlerde açıklayacaklarını söyledi.
ABD Başkanı Joe Biden, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile perşembe günü yaptığı telefon görüşmesinde, Gazze'de görev yapan insani yardım görevlilerine yönelik saldırıların "kabul edilemez" olduğunu ve ABD'nin İsrail'e yapacağı bundan sonraki yardımların "sivilleri korumaya dönük adımlar atmasına" bağlı olacağını söylemişti.
Ne olmuştu?
İsrail ordusundan yapılan açıklamada, Gazze'de saldırıya ilişkin yürütülen soruşturmaya göre, yardım konvoyuna yönelik saldırı emrinin, İsrail ordusu subaylarınca "düşük düzeyli güvene rağmen konvoyda Hamas üyesi silahlı kişilerin bulunduğu şüphesiyle" verildiği ileri sürülmüştü.
"Saldırı emri verildiğinde subayların araçların WCK'ya ait olduğunu tespit etmediği" öne sürülen açıklamada, soruşturmanın sonuçlarının İsrail Genelkurmay Başkanı Halevi'ye ve WCK'nın yanı sıra saldırıda vatandaşları öldürülen büyükelçilere de sunulduğu kaydedilmişti. Halevi'nin, Albay Nochi Mendel ve bir binbaşının saldırıya dahil olmaları nedeniyle görevden alınması emrini verdiği ve Tümgeneral Yaron Finkelman, Tuğgeneral Itzik Cohen ile Albay Yair Zukerman'ı kınadığı ifade edilmişti.
İsrail'in 1 Nisan'da Gazze'deki Deyr el-Belah bölgesine düzenlediği saldırıda World Central Kitchen'ın çalışanları hayatını kaybetmişti. Merkezi ABD'nin başkenti Washington'da bulunan WCK'den yapılan açıklamada, saldırıda ölen 7 çalışanın Avustralya, Polonya, Birleşik Krallık, ABD-Kanada ve Filistin uyruklu olduğu belirtilmişti.
Açıklamada, ekibin saldırı sırasında çatışmasızlık bölgesinde kuruluş logosu taşıyan 2 zırhlı araçta bulunduğu kaydedilmişti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise WCK çalışanlarının öldürülmesinde "kasıt olmadığını" savunarak, "Savaşlarda bu tür olaylar olur, bunu sonuna kadar araştıracağız. İlgili hükümetlerle iletişim halindeyiz. Bunun yeniden olmaması için her şeyi yapacağız" ifadelerini kullanmıştı.
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)