Bilecik’te gezilecek-görülecek yerler

Son yıllarda ziyaretçi sayısını artıran illerden biri Bilecik. Yemyeşil ve hayranlık uyandıracak doğasıyla tarihî mekânlarıyla tatillerin yanı sıra günübirlik seyahatlerin de adresi olmaya başlayan Bilecik’te gezilecek ve görülecek yerleri bu haberimizde bir araya getirdik.

BİLECİK MÜZESİ

Bilecik Müzesi, 1794’te iki katlı jandarma binası olarak inşa edilmiş, daha sonra alt kat hapishane yapılmış. 1921-1922 yıllarındaki Yunan işgalinde tamamen yanan binanın enkazı üzerine işgalden sonra iki kat olarak adliye binası inşa edilmiş, alt katı hapishane olarak kullanılmış. 1996 yılında cezaevinin yeni yapılan binasına taşınmasıyla birlikte müze olarak kullanılmak üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı’na tahsis edilen bina, 2005 yılındaki restorasyon-teşhir-tanzim ve çevre düzenlemesi çalışmalarından sonra 2006 yılından itibaren müze olarak hizmet veriyor. Müzede arkeolojik ve etnografik eserler yer alıyor.

ATATÜRK KÖŞKÜ

Bozüyük ilçesine yirmi iki kilometre uzaklıkta, Gülalan mevkisinde orman dokusu içerisinde yer alan Atatürk Köşkü, güzel bir sivil mimari örneği. 1930 yılında Bilecik’i ziyaret eden Atatürk, bu köşkte ağırlanmış.

BİLECİK SAAT KULESİ

Eskişehir’den Bilecik’e girerken ilk göze çarpan eserlerden biri olan saat kulesi, 1907 yılında, Ertuğrul Mutasarrıfı Musa Kazım Bey tarafından yaptırılmış. On beş metre yüksekliğinde olan kule, İstasyon Caddesi’nde bulunan idadi mektebinin (Günümüzde belediye hizmet binası olarak kullanılmaktadır.) yakınına inşa edilmiş.

RÜŞTİYE MEKTEBİ

Günümüzde Bilecik Belediyesi hizmet binası olarak kullanılan yapı, 1905 yılında II. Abdülhamid tarafından Rüştiye (Ortaokul) olarak yaptırılan zarif bir eser. Uzun yıllar okul olarak kullanılan bina, 2005 yılında restore ettirilerek, belediye hizmet binası olarak kullanılmaya başlanmış.

ŞEYH EDEBALİ TÜRBESİ

Osmanlı Devleti’nin manevi kurucusu kabul edilen ve Mevlana Celaleddini Rumi’nin çağdaşı Şeyh Edebali’nin zaviyesi, Bilecik’in Osmanlılar tarafından fethedilmesinden sonra zaviyesini buraya taşınmış. Şeyh Edebali, uzun bir hayat sürdükten sonra 726 (1326) yılında Bilecik’te vefat etmiş. Zaviyesinin mescit olarak kullanılan odasına defnedilmiş. Bilecik Edebali zaviyesine kendisiyle birlikte eşi, kızı, zamanın büyüklerinden Molla Hattab-ı Karahisar, Şeyh Muhlis Baba ve isimleri bilinmeyen bazı yakınları da defnedilmiş.

ORHANGAZİ CAMİİ

Orhan Gazi Camii’nin ilk yapılış tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber Orhan Gazi’nin diğer eserleriyle birlikte 14. yüzyıl başında yapıldığı sanılıyor. 1973 yılında tamirattan geçirilmiş ve restore edilmiş. Şeyh Edebalı Türbesi’ne 50 metre uzaklıkta olup en ilginç yanı, minareler camiye bitişik olması ve asıl minaresinin ana binadan otuz metre uzakta bir kayanın üzerine inşa edilmesi. II. Abdülhamid zamanında önemli bir onarım görmüş. Kubbe üzeri restorasyon sırasında kurşunla kaplandığı için “Kurşunlu Camii” adıyla bilinir.

ERTUĞRUL GAZİ MÜZESİ

Söğüt ilçesindeki Ertuğrul Gazi Müzesi’nin yapım tarihi kesin olmamakla birlikte belediye reisi Memiş Ağa tarafından 1900’lü yılların başlarında “sargı evi” olarak inşa edildiği biliniyor. Ahşap işçiliğiyle dikkat çeken yapının ön cephesinde yan yana iki yuvarlak kemerli kapı, iki yan duvarlarda ise dikine dikdörtgen birer pencere ve üstlerinde üçgen alınlılar yer alıyor. Ahşap kırma çatılı olup çatı alaturka kiremitle kaplı. Eski Türk evi mimarisiyle restore edilerek 2001 yılında hizmete açılan müzede. Söğüt ve civarı ile yakın çevrede yaşayan Yörüklere ait etnografik eserler ve eşyalar sergileniyor. Müzede ayrıca sancak, eski giyim ve kuşamlar, el dokuması kilim ve halılar, silahlar, ölçü ve tartı aletleri, peşkir ve para keseleri, arkeolojik eserler (Roma, Bizans, Osmanlı dönemlerine ait sikkeler, Roma dönemine ait toprak kaplar) de mevcut.

ERTUĞRUL GAZİ TÜRBESİ

Söğüt ilçesindeki Ertuğrul Gazi Türbesi, Osmanlı Beyliği’nin kurucusu Osman Gazi’nin babası ve Selçuklu Uçbeyi Ertuğrul Gazi’nin, Bilecik ilinin Söğüt ilçesinde bulunan türbesi.13. yüzyıl sonlarında inşa edilen yapının yapım tarihi kesin olarak bilinmemektedir. İlk olarak Osman Gazi tarafından açık mezar olarak yaptırılmış, daha sonra I. Mehmet Çelebi tarafından türbe hâline getirilmiş. 1757’de III. Mustafa, 1886 yılında ise II. Abdülhamid tarafından yeniden restore ettirilmiş. Türbenin dışında ve hemen yakınında Ertuğrul Gazi’nin eşi Halime Hatun ile oğlu Savcı Bey’in mezarları bulunuyor. Osman Gazi’nin makam mezarı da burada yer alıyor.

METRİSTEPE ZAFER ANITI

Bozüyük-Eskişehir karayolunun sonunda yola on iki kilometre uzaklıkta bulunan anıt, İnönü Savaşları’nın kazanıldığı ve Atatürk’ün İsmet İnönü’ye gönderdiği kutlama telgrafında “Siz orada yalnız düşmanı değil, milletin makûs talihini de yendiniz.” diye belirttiği yer olan Metris Tepe’de inşa edilmiş.

HAGİOS GEORGİOS RUM-ORTODOKS KİLİSESİ

Osmaneli ilçe merkezindeki yapı, doğu ve batı sanatının işlendiği üç nefli, haç planlı kubbeli bazilika tarzında inşa edilmiş. Ortadaki küçük kubbesi ve çatı örtüsü yıkılmış. Kubbe dışında kalan çatı örtüsünün tonozla örtülü olduğu anlaşılıyor. Bina, Orta Çağ kiliselerinin XIX. yüzyıl sonlarına doğru yapılmış bir taklidi.

DAR’ÜL - EYTAM - YETİMLER YURDU

Hamidiye Camii ve Hamidiye İdadisi ile birlikte 1905 yılında Sultan II. Abdülhamid tarafından savaşta yetim kalan çocukların eğitimi için yaptırılmış. Millî Eğitim Bakanlığı’na tahsisli olan bina, 2008 yılında restore ettirilmiş.

HAMİDİYE İDADİSİ

Hamidiye Camii ile birlikte Sultan II. Abdülhamid tarafından 1905 yılında yaptırılmış. İki katlı kırmızı kesme taştan inşa edilen yapının alt ve üst kat planları aynı şekilde. Giriş kapısı alnında mermerden yapılmış Osmanlı arması bulunan bina, 2008 yılında restore ettirilmiş ve ilçe kütüphanesi olarak hizmete sunulmuş.

HAMİDİYE CAMİİ

Söğüt ilçesinde son Osmanlı Dönemi’nin neoklasik mimari tarzdaki yapılardan güzel bir örnek. 1903-1905 yıllarında II. Abdülhamid tarafından yaptırılmış. Kare planlı olup duvarları kırmızı kesme taştan. Yapının üstü kurşun kaplı tek bir kubbeyle örtülü. İki minareli olduğu için halk arasında “Çifte Minareli Camii” olarak da tanınyor.

MİHALBEY HANI

Eskiden kervanların konaklayıp istirahat ettikleri yer olarak yapılan Mihal Bey Hanı, Vezirhan, Mahan,Taşhan, Katırhan, Nallıhan, Çayırhan gibi Gölpazarı Ankara istikametindeki han ve kervansaraylar zinciri içinde bulunuyor. Han iri taş kalıplarla yapılmış, kalın duvarlı dikdörtgen şeklinde üstü yarım silindir (tonoz) örtüsü şeklinde bir yapı. Doğu-Batı doğrultusunda dikdörtgen planlı olan yapı aynı doğrultuda dört bölümden meydana geliyor.

AŞEVİ

18. yüzyıl sonlarında yaptırılıp uzun süre aşevi, askerlik şubesi ve lojman olarak hizmet veren bina, 2002 yılında restore ettirilerek kullanıma açılmış ve şu an Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü hizmet binası olarak kullanılıyor. Yapı, Osmanlı mimari estetiğinin tüm özelliklerini taşıyor.

BOZCAARMUT GÖLETİ

Pazaryeri ilçesi Bozcaarmut köyü yakınlarındaki Bozcaarmut Göleti, el değmemiş doğası, olta balıkçılığı için uygunluğu, gölü çevreleyen çam ağaçlarının sularla vuslatı, havası, sessizliği ve olağanüstü güzelliğiyle ziyaretçilerin vazgeçemedikleri bir doğa harikası.

KÜÇÜKELMALI GÖLETİ

Pazaryeri ilçesi, Küçükelmalı köyü sınırlarındaki Küçükelmalı Tabiat Parkı, her yıl binlerce kişi tarafından ziyaret ediliyor. Doğaseverler için yürüyüş imkanı sunan, dinlenmek isteyenler için de piknik masaları ve restoranı bulunan tabiat parkı, karavan veya çadır kampı da yapılabiliyor.

KÖMÜRSU YAYLASI

Bozüyük ilçe merkezine yirmi sekiz kilometre uzaklıkta köknar, karaçam, kayın, ardıç ağaçları ve envaiçeşit çiçeklerle kaplı Kömürsu Yaylası’nda dört adet kaynak suyu bulunuyor. En yüksek zirvesi, 1.700 metre civarında. Şu anda yayla ve yürüyüş turizmi amaçlı kullanılan bu doğal cennetin yapılacak düzenlemelerle bir kış turizmi merkezi olarak kullanılması planlanıyor.

ÇİÇEKLİ YAYLA

1.906 metrelik rakımıyla Bozüyük ilçesinin en yüksek yaylası olan Çiçekli Yayla, tertemiz havası, berrak suları, yemyeşil çimenleri, rengârenk çiçekleri, orman dokusu ve endemik bitkisi “Çimtien” ve kekik kokularının tüm doğayı kapladığı olağanüstü güzellikte bir doğa harikası.

GÜNYURDU GÖLETİ

Sulama amaçlı yapılan gölet, hem doğal güzelliği hem de olta balıkçılığı açısından zamanla Bilecik’in en çok tercih edilen mesire yerlerinden biri hâline gelmiş.

PELİTÖZÜ GÖLETİ

Etrafı çam ağaçları ile kaplı olan Pelitözü Göleti, il merkezine yedi kilometre uzaklıkta. 213.50 hektar alanı olan gölet sulama amaçlı oluşturulmuş. Ulaşım kolaylığı ve geniş bir alana sahip olması nedeniyle özellikle hafta sonları büyük ilgi görüyor.

TÜRBİN MESİRE YERİ

Türbin Mesire Yeri, Bozüyük’e yedi kilometre uzaklıkta yeşili, suyu ve oksijeni bol olan dinlenme ve piknik alanı. Yamaçtaki şelaleden jeneratör vasıtasıyla elektrik üretimi yapılması ve söz konusu jeneratörün türbininden bölge bu isimle anılıyor.

SUUÇTU ŞELALESİ

Yenipazar ilçesi, Yukarıçaylı köyüne iki kilometre uzaklıktaki Suuçtu Şelalesi, 875 metre rakımda bulunuyor. Yaklaşık 30 metre yükseklikten düşen suyu, küçük bir havuzda toplanıyor.

İNHİSAR ŞELALESİ

“Çalkara Şelalesi” olarak da biliniyor. İnhisar ilçesinden Çalkara yönüne giderken yol ayrımlarında sol tarafları takip ederek şelalenin bulunduğu bölgeye geliyorsunuz. Aracınızı park edip bir süre yürümeniz gerekiyor. Sündiken Dağları’nın yamaçlarında, 520 metre rakımda bulunuyor ve suyu yaklaşık sekiz metreden düşüyor.

KINIK ŞELALESİ

Bilecik-Bursa yolunda ilerlerken Yarhisar’a dönüp yaklaşık altı kilometre sonra Kınık köyüne ulaşıyorsunuz. Köyden de neredeyse bir o kadar ilerlemelisiniz. Ama şelaleye ulaşan toprak yolun son kısımları biraz bozuk. 360 metre rakımdaki bu şelale, özellikle mart ve nisan gibi ilkbahar aylarında daha etkileyici oluyor. İncir ve çınar ağaçlarının gölgelerinde oturup on metreden düşen suyu izlemek inanılmaz huzur veriyor.

HARMANKAYA KANYONU

Yenipazar ve İnhisar ilçeleri arasında bulunan Harmankaya Kanyonu, 260 hektarlık alanı kapsıyor ve tabiat parkı ilan edilmiş durumda. Kanyona Karahasanlar köyünden girip Harmanköy’den çıkabiliyorsunuz. Yaklaşık üç kilometre uzunluğunda ve beş metre genişliğinde. Kanyon içinde yirmi beş metrelik ve yirmi metrelik iki büyük şelale ve onlarca küçük şelaleler görmeniz mümkün.

İNHİSAR MAĞARASI

İsmini bulunduğu ilçeden alan İnhisar Mağarası, tam anlamıyla turizme açılmış hâlde değil. Derinliği yüzeyden yükselerek kırk metreye kadar ulaşan mağaranın uzunluğu, 170 metre. Kısmen tahrip edilen İnhisar Mağarası’nda binlerce yarasa bulunuyor.

KASIM PAŞA CAMİİ

Klasik Osmanlı camilerinin örneklerinden ve Mimar Sinan’ın çıraklık eserlerinden biri. 1525-1528 yıllarında Kanuni Sultan Süleyman’ın Bağdat seferine giden komutanlarından Kasım Paşa tarafından yaptırılmış.

ÇELEBİ MEHMET CAMİİ

1414-1420 yılları arasında I. Mehmed Çelebi tarafından yaptırılmış ve Osmanlı mimarlık sanatının kubbeli yapılar türündeki ilk örneklerinden.

KÖPRÜLÜ MEHMET PAŞA CAMİİ

1665 yılında Köprülü Mehmet Paşa tarafından yaptırılan caminin Mimar Sinan eseri olduğu ileri sürülüyor ancak bu iddiayı kesinleştirecek bir belgeye rastlanmamış.

KUMRAL ABDAL TÜRBESİ

Osmanlı Devleti’nin kuruluş döneminde önemli bir role sahip dervişlerden, Ertuğrul Gazi’nin sancaktarı ve Şeyh Edebali’nin müridi olan Kumral Abdal’ın türesi Bozüyük’e iki kilometre uzaklıkta, Kovalıca köyü yolu üzerinde.

(KÜLTÜR SANAT SERVİSİ)