Geçen haftaki yazımı okuyanların hatırlayacakları gibi kalan 16 bilimsel tezimi bu hafta sunacağımı, ama bir haftalık süreçte yeni tezler üretebileceğimi yazmıştım. Nitekim öyle oldu. 7 tez daha ürettim. Her güne bir tez yani. Nazarınızdadır.
1. Parasını sponsorun verdiği lüks otellerde kalırken mutlu bir yavaşlıkla yürüyüp zengin toptancı pozu verme; çünkü çalışanlar 500 metreden avam olduğunu anlarlar.
2. Devlet burjuvazinin taşeronu, hükümet devletin taşeronu, patron hükümetin taşeronu, polis ve asker patronun taşeronu ise adalet de mülkün görümcesidir.
3. Mardin'de, bir şehir içi dolmuşunda önümdeki kadının elindeki kitabın ara başlığı dikkatimi çekti: "Batı'da Yaygınlaşan 'Yoga'yı Yaparsak Namaz Kılmış Sayılır mıyız?" Dolayısıyla bilimin de bir sınırı vardır.
4. Taşrada yapılan "bilimsel sempozyum"ların program akışı şöyledir:
A. İstiklal marşı
B. Davet edildiği halde gelmeyen bakanların özel kalemlerince hazırlanan telgraflarının okunması
C. Valinin “gençler spor yapsın” temalı konuşması
D. Belediye başkanının kentin kanalizasyon sorunlarından da söz ettiği ufuk açıcı konuşması
E. Uçakta aldığı notları okuyup bakanlarla anılarını anlatarak taşralıları bir güzel komplekse sokan köşe yazarının gevezelikleri
F. Vali ve belediye başkanının salondaki kalabalığın yarısını oluşturan korumalar ve genel müdürlerle salondan ayrılması
G. Aynı powerpointi küçük değişikliklerle her sempozyumda gösteren zihinsel emekli akademisyenlerin konuşmaları
H. Parlak beyinlerce hazırlanmış iyi tebliğlerin boş salona okunması
I. Çevre gezisinde yöresel lezzetlerle ilgili bitmez tükenmez sözler
J. Kıymetli misafirlerin alana bırakılması
K. Sempozyum düzenleme kurulu üyelerinin marketlere gelen yeni mallar için sıraya girmesi
L. Kapanış
5. Her yerde gaz kokusu var ise devlet fazla uzaklaşmış olamaz.
6. TRT en duyarlı TV kanalıdır, çünkü elindeki silahlarla onu bunu vuran oyuncuların sigaralarını mozaikler.
7. İnsanlık tarihinin en önemli icadı “mandal”dır. Bir kere şekil olarak mükemmeldir ve diğer bütün icatların aksine doğada mandalı esinleyecek herhangi bir nesne yoktur.
8. Genç nesil Veliyü'z-zaman Edward Wadie Said-i Filistinî'nin "demokratik hümanizm" risaleleriyle nurlu ufuklara yürümelidir.
9. İçeriden haber ve bilgi verene "ajan" ya da "itirafçı" denir, ama Türk medyası böyle kişilere "Kürt aydını" der.
10. KPSS’nin olduğu bir dünyada hayatın herhangi bir anlamı olamaz.
11. Kürtçe kursuna giden her öğrenci, başlangıç kurunun üçüncü dersinde kendini dilbilimci saymaya başlar.
12. Eski ünlüler Survivor'a, eski ünlü köşeciler İMC, BirGün ve Özgür Gündem'e gider.
13. İmaj in, iman out.
14. Mamoste in, heval out.
15. Esnafımızın sorunları yeni örgütlenmelerle aşılabilir. Birkaç öneri: Varoluşçu Manavlar Odası, Post-Yapısalcı Overlokçular Federasyonu, Hegelyen Tesisatçılar Birliği, Kübist Manifaturacılar, Empresyonist Bakkallar İnisiyatifi, İndividüalist Midyeciler Girişimi.
16. Hüseyin Aygün, twitter biosuna "CHP Dersim Milletvekili" diye yazmıştı ki bu, "ABD Halk Sağlığı Kurumu Hiroşima Temsilciliği Müdür Yardımcısı" gibi bir şeydir.
17. Photoshop çağında kusur, güzelliğin yeni tanımıdır.
18. Her Tofaş marka eski arabanın en az üç ortak özelliği vardır:
A. Satılıktır
B. Tüplüdür
C. Torpido gözünde bir Azer Bülbül kaseti olur.
19. Otobüs ikramlarında Fanta içenler ya köylü ya da Almancıdır.
20. Sonradan zengin olanlar ucuz zeytin almaya devam ederler, çünkü zeytinin "gerçek" tadını yoksulken aldıkları tat sanırlar.
21. Kamera özelliği de olan fotoğraf makinesini kullanmayı öğrenen her DİHA muhabirinin düşündüğü ilk şey ya Êzidî ya da dengbêj belgeseli çekmektir.
22. Her yüz Sevilay'dan yetmiş dördü Hataylıdır.
23. Siteler fabrikadır, bloglar sendika.