Bir aşk hikâyesi ve bir dengbêjlik eseri: 'Feqî û Qîza Mele'
'Feqî û Qîza Mele' isimli aşk hikâyesi, Arap edebiyatı kaynaklı olup birçok dilde edebi eserlere konu olmuş ve aynı zamanda Kur’an’da geçen 'Yusuf ve Züleyha' kısası ile birçok ortak öğe barındırmaktadır. Yalnız bu hikâyede 'Yusuf ve Züleyha’dan farklı bir öğe olarak kadın karakter değil erkek karakter evlidir.
Nevzat Eminoğlu
“Feqî û Qîza Mele” yani “Öğrenci ve Hocanın Kızı” bölgemizde yaşanmış güzel bir aşk hikâyesi ve aynı zamanda dengbêjlik eserlerine de konu olmuş bir olaydır. Kürt edebiyatının iki güçlü ekolü bu eserde buluşmuştur denilebilir. Yazılı ve sözlü Kürt edebiyatı bu eserde kesişiyor. Sözlü bir kültüre dayanan Kürt halk edebiyatının önemli bir dalı olan Dengbêjlik geleneğine ait olan bu eserin/aşk hikâyesinin yaşandığı mekan, yazılı klasik Kürt edebiyatının kaynağı olan medrese çevresidir.
Hikâyenin üç kahramanı da medrese kültürü ile ilişkilidir. Hikâyenin baş karakterlerinden biri olan “Feqî”, Kürtlerde tarihsel eğitim kurumu işlevi görüp asırlarca Kürtçe anadilde eğitimin ve yazılı Kürt edebiyatın kaynağını teşkil eden medrese eğitim sisteminde orta-lise dönemi öğrencisine verilen addır. “Mela” ise “hoca” anlamında olup hem cami imamlığı yapan hem de medresede “müderris” vasfı ile ders verip öğrenci yetiştiren eğitmen/öğretmendir. Hikâyede başkarakter olan “Feqî” yazılı edebiyatın kaynağı olan medrese öğrencisidir, aynı zamanda da sözlü edebiyat eseri olan “kılam”ın icra edicisi “dengbêj”dir. Diğer başkarakter olan “Telli Ayşan” da hem yazılı edebiyatın eğitimcisi olan “Mela/Müderris”in kızıdır hem de “dengbêj”dir.
Ben bu eseri, üç yıl önce Şırnak Üniversitesi’nin düzenlediği “Uluslararası Dengbejlik Kültürü ve Dengbejler Sempozyumu”na “Awayê Vegotina “Got û Got” Di Edebîyata Dengbêjîyê de Wek Mînak: Kilama “Feqî û Qîza Melle / Dengbejlik Edebiyatında (Dedi-Dedi’li Tarzı Söyleyiş): Talebe ve Hocanın Kızı İsimli Eser Örneği” başlığı ile Kürtçe bir tebliğ olarak sunmuştum. Dengbêjlik edebiyatında icra edilen eserler anlatım yönünden birkaç türe ayrılmaktadır. Bunlardan biri de “Dedi-dedi’li Tarz/Awayê Got-Got”’ şeklinde olanıdır. Esere oldukça etkili ve çarpıcı bir anlatım katan bu tür söyleyişte, diyaloglar adeta bir film şeridi gibi canlandırılmış olur. Amansız bir mücadele ve atışma atmosferi yansıtılır.
“Feqî”, “Mela” ,“müderris” gibi bölgemizin tarihsel eğitim kurumları olan medreseler ile ilgili bu eğitim kavramları hakkında ayrıntılı bilgi için, bölüm yazarı olduğumuz ve Pınar Yayınları'nda bu yıl çıkan 'Muş: Tarih, Toplum, Siyaset ve Hafıza' isimli kitaptaki “Muş’un Kültürel Zenginliği: Medreseler” isimli makalemize bakılabilir.
Bu dengbêjlik eserinin/kılamın iki kahramanından biri olan “Feqî”nin lakabı Hasan’dır. Asıl ismi Abdullah’tır. Kendisi Ağrı’nın Patnos ilçesine bağlı Kızkapan köyündendir. Feqî Hasan, Muş’un Bulanık/Kop ilçesine bağlı olup yeni ismi Adıvar olan Şervanşeyh köyünde Medrese eğitimi almaktadır. Şervanşeyh köyü eskiden beri medrese eğitiminin bulunduğu bir merkezdir. Bu köy Bulanık ile Muş arasında Murat Nehri ile bu nehrin büyük bir kolu olan ve Hınıs Çayı da denilen Heftreng Nehri'nin birleştiği yere, Duavan bölgesine yakın bir yerleşim yeridir. Bir dönem, Osmanlı'nın sonlarında bölgenin askeri idareciliğini yapmış olan Halid Beg-i Hesenî’nin de karargahı olan Şervanşeyh köyünde bölgenin meşhur ulema ve müderrislerinden Mela Osman-i Xorosî de medrese hocalığı yapmıştır. Yani bu aşk hikâyesi Muş’un Bulanık ilçesinde yaşanmıştır. Takriben 1920'li yıllarda. Etmanekî aşiretine mensup olan Hasan, yakışıklı bir genç ve aynı zamanda iyi bir dengbêj/ses sanatçısıdır. Köy medresesi müderrisi ve cami hocası Çuxurî aşiretine mensup Mela Muhammed’tir. Muş/Bulanık ve Norşin arası bölge Çuxuri/Berjêrî aşiretinin önemli bir merkezdir. Bu aşiret zaten alim ve mollaları ile ünlüdür. Mela, bu bölgedeki Morx köyündendir. Bu köy Norşin’e bağlıdır.
Hocanın genç, güzel ve özgüven sahibi bir kızı vardır. Adı Telli Ayşan. Genelde medreseler camiye bitişik olur ve hocanın evi de genelde camiye yakın yerde olur. Bu nedenle hocanın ailesinin talebeleri görme imkânı hep olur. Telli Ayşan bu yakışıklı talebeye gönlünü kaptırır. Belli ki Telli Ayşan’da da dengbejlik kabiliyeti var. Aşık gençler ara ara buluşurlar. Gençler birbirleri ile tanışma fasıllarını, aşklarını, evlilik tekliflerini vs. hepsini dengbêjlik dili ile yani karşılıklı kılam/melodik bir dil ile aktarırlar. Ayşan, delikanlı ile evlenmek ister ama bir sorun vardır. Feqî Hasan bir yıl önce evlenmiştir. Bu karşılıklı melodik diyaloglarda Ayşan, ikinci eş yani kuma/hêwî olmayı da kabul ettiğini ilan eder. Eşine sadık kalan Feqî, Ayşan’a “dünya ahret ana-bacımsın” der. Bu cevap Ayşan’ı oldukça üzer. Bu fedakarlığına da olumlu bir cevap alamayan Ayşan’ın aşkı, bu sefer hiddete ve kızgınlığa dönüşür. Bu yüzden son olarak “Feqî”ye: “Öyleyse kitap ve defterlerini al ve çabucak köyümüzü terk et, defolup git buradan” diyerek diyaloğu noktalar.
'Feqî û Qîza Mele' isimli bu aşk hikâyesi, Arap edebiyatı kaynaklı olup birçok dilde edebi eserlere konu olmuş ve aynı zamanda Kur’an’da geçen 'Yusuf ve Züleyha' kısası ile birçok ortak öğe barındırmaktadır. Yalnız bu hikâyede 'Yusuf ve Züleyha’dan farklı bir öğe olarak kadın karakter değil erkek karakter evlidir. Yine Kürt yazılı ve sözlü edebiyatının parlak bir eseri olup Kürt edebiyatının 'Yusuf ve Züleyha'sı olarak nitelendirilen 'Zembilfroş Destanı' ile de bazı ortak noktalar barındıran 'Feqî û Qîza Mele' eseri, 'Zembilfroş'tan farklı olarak sadece sözlü versiyonludur.
“Kewê Ribat/Keklik Sesli” lakabı ile bilinen ünlü Dengbêj Şakiro(Şakirê Bedîh /Şakir Deniz), “Feqî û Keçik/ Öğrenci ve Kız”, “Feqî û Têlî Eyşan” adlarıyla icra etmiştir. Şakiro, birçok defa hikayenin kahramanı olan Dengbêj Feqî Hesen’i ziyaret ederek bu klamı bizzat kendisinden almıştır. Dengbêj Nehsoyê Zado, Dengbêj Sadiqo gibi dengbejler de Dengbêj Feqî Hesen’den etkilenip bu sanatı öğrenmiş isimlerdendir. Feqî Hasan’ın aile ve akrabalarından da birçok dengbêj çıkmıştır. Feqî’nin bu eseri Dengbêj Feyzo-yi Rızo gibi dengbejler de “Feqî û Qîza Mele” adıyla seslendirmektedirler.
Sözlü edebiyat ürünü olan bu gibi eserler, sözlü anlatı teorisi ilkesi gereğince her söyleyişte hikâyenin temel yapısı aynı kalmakla beraber cümle ve kelime bazında farklı bir versiyon oluşmaktadır. Her söyleyişte mutlaka bir fark oluşur. Çünkü yazılı metne dayanmadığı için her söyleyişte kelimesi kelimesine aynı kalması mümkün değildir. Örneğin bu eserde Feqî’nin köyü olan “Kızkapan” ismi başka bir söyleyişte “Kağızman” olmuş. Eserin bestekarı olan Dengbej Şakiro’nun seslendirmesinde bir yıllık evli olan Feqî başka bir icrada altı çocuk babası yapılmıştır. Bu durum farklı dengbêjlerin aynı eseri icrasında görüldüğü gibi aynı dengbêjin aynı eseri seslendirmesinde de görülür. Bu eserin aynı dengbêj tarafından icra edilmiş iki farklı şekli: Şakiro 1 , Şakiro 2
İki başka dengbêj tarafından söylenmiş şekilleri de şöyle: Feyzoyê Rızo , Muhemedê Agirî
Bu durumu aynı eserin bu farklı seslendirmelerinde de görmek mümkündür. Ayrıca bu ilginç eserin bazı diyaloglarını da aşağıya alıyoruz:
Keçikê digo: Lolo Feqîyo bejna te ne kin e ne dirêj e/
Fenanî taş rihana li devê gelîya ber zinara gelo ji kêfê ra şax davêje/
Malxirabo hela tu jî were pirsa esil û esasa xwe ji min ra bibêje/
Here lo, here lo, gidî lo gidî lo/
Feqî digo: De lêlê keçikê ez gul im tu rihan î/
malxirabê ez şûşe me tu fîncan î/
Malxirabê ez bax im tu bostan î/
Gidîyê lê ez lêv im tu diran î/
Tu sêr bike ez ber im tu bistan î lê lê/
Malxirabê e zar im tu ziman î/
Heger tu yê pirsa esl û esasa min dikî ez bi nefsa xwe Feqî Hesen im mala min li Şêrwanşêxê li vê qeza Panosê xopana Qizqapanê /
Here lê here lê, gidî lê gidî lê, keçik lê/
Keçikê digo: Lolo feqîyo ne te digot tu gul î ez rihan im/
Malxirabo tu bax î ez bostan im/
Gidîyo tu sûk î ez dikan im/
Sebra dilê min tu sedef î ez mircan im/
Malxirabo ez deyşt im tu zozan î/
Lo bêbexto ez tebeq im tu fîncan î /
Gidîyo ez sûk im tu dkan î/
Lolo kuro êtîmo tu yê pirsa esl û esasê min dikî ez ê li deyşta Çuxurê qîza Mele Muhemmed Têlî Eyşan im/
Here lo, here lo, gidî lo gidî lo, Feqî lo/
Keçikê digo: Lolo Feqîyo dilê min kanîka dor bi qicî/
Jê difire refek kewê gozelê gogerçînê stû bi narincî/
Malxirabo qîz û bûkê gundê me dêrê teva çiftexasê spî ne
Îro li dorê berhev bûne li hev dixuricî/
Ocaxkoro gelo vê sibengê xwezila min bizanibya tu ezeb î yan zewicî?
Here lo, here lo, gidî lo gidî lo, Feqî lo/
Feqî digo: De lêlê keçikê ez ji teyra teyrê per spî me/
Ez li ser çît û perde konê mala bavê te rûniştîme/
Ez nizanim şansê te bû talihê min bû/
Sala par vî çaxî li Çuxur Bazîdê zewicîme/
Here lê here lê, gidî lê gidî lê, keçik lê/
Keçikê digo: Lolo Feqîyo bejna te zirav e ji tayê rihanê ji şitla biyê/
Hêşîn dike li gera biniya mala bavê min rebenê li Hemodê li ser kaniyê/
Hela were qewl û qerar û soz û bext bide min ez ê sedema çav û birûyê reş û belek
Çend saleka ji xwe ra qebûl bikim qahr û bêgarê hêwitiyê/
Here lo, here lo, gidî lo gidî lo, Feqî lo/
Feqî digo: De lêlê keçikê here tu yê wê derê çi sekinî/
Malxirabê te dilê min kire sêlek ji sêla hesinî/
Sebrê gelo vê sibengê te agirek dabû ser yek da binî/
Malxirabê here tu li ser doşega Resûlê Ekem dê û xwehê min î/
Here lê here lê, gidî lê gidî lê, keçik lê/
Keçikê digo: Lolo Feqîyo rêka gundê me rê cade ye/
Lo bêbexto gilî û gotinê beredayî ji min û ter a boş û bêfayde ye/
Gidî malxirabo te dest bi naziya kiriye/
Hela tu jî rabe bigre kitêb û defterê xwe siktir be here ji gundê me ye/
Here lo, here lo, gidî lo gidî lo, Feqî lo/
Not: Bu dengbêjlik eserinin hikâyesini bana anlatan, eserin sesli ve görüntülü kayıtlarını bana ulaştıran değerli dostlarım, Feqî Hasan’ın torunu Abdullah Karataş ve bu alanda çalışmaları, eserleri bulunan Ömer Güneş’e teşekkürler, Mala wan ava..