Bir film yaparken belirli bir hikaye formunda, bu forma uygun
oyuncularda ısrar etmek bir başarı getirebilir. Şener Şen’in
potansiyelini fark edip onu “Muhsin Bey” gibi bir filmin başrolüne
koyarsanız sonuç muhteşem olacaktır. Bunun da üzerine koyar, “Aşk
Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni”, “Gölge Oyunu” ve “Eşkıya” gibi
güzel filmlerle bu ısrarı devam ettirmenin sonuçlarını alırsınız.
Ama artık ‘saplantı’ haline gelmiş bir hikaye formu ve oyuncu
tercihi bir noktadan sonra tatmin edici olmaktan uzak
kalacaktır.
Yavuz Turgul, Şener Şen ikilisi için bu tespiti yapabilecek
durumdayız ne yazık ki. Turgul’un yazıp yönettiği ve bir kez daha
Şener Şen’i başrole oturttuğu “Yol Ayrımı”nın hikaye ve estetik
görünüşüne girmeden önce zorlanan bazı imkânsızları anmak gerekiyor
belki de. 76 yaşındaki Şener Şen için yazdığınız belli olan bir
hikayeye onun annesini de eklerseniz ve bu rol için ondan sadece
iki yaş büyük olan Çiğdem Selışık Onat’ı tercih ederseniz film
boyunca kimseyi ikna edemezsiniz. Hatta bazı sahnelerde Şener
Şen’in karakterinin annesinden daha yaşlı görünüyor olması gibi
deneyimler yaşatırsınız seyirciye. Yine aynı şekilde Şener Şen’den
22 yaşı küçük bir oyuncuyu da yanına çocukluk arkadaşı olarak
koyarsanız, hikayeniz ne kadar iyi olursa olsun seyirciyi yaşadığı
yabancılaşmadan bir türlü kurtaramazsınız. Oyuncudan
vazgeçemiyorsanız, hikayenizden taviz vermek zorundasınız belki
de.
BİR YAVUZ TURGUL HİKAYESİ
Artık bir Yavuz Turgul filminin hikayesinin nasıl olacağını
öngörmek zor değil. Orta yaş üstü bir adam, onun hayatına dışarıdan
dâhil olan bir karakter, hikayenin komedi yükünü sırtlanacak bir
başka erkek oyuncu (Hacivat ile Karagöz), karakterin yolculuğu ve
dönüşümü… “Yol Ayrımı” yönetmenin diğer Şener Şen’li filmlerinden
farklı olarak bu kez ‘kötü’ bir karakterle çıkıyor karşımıza.
Mazhar, babasından aldığı şirketi bir imparatorluğa dönüştürmüş,
duygusuz, bütün hayatı iş olan bir adam. Çocukluk arkadaşı Besim’i
ve iki çocuğunu da yanına alarak piyasanın acımasız oyuncularından
birisi haline gelmiştir. Gözünü kırpmadan işten insan atabilen,
rakiplerini acımadan piyasadan silebilen bir karakter. Annesi,
şirketin büyümesindeki payı sebebiyle Mazhar’ın işine arada sırada
karışmaktan geri durmaz. Çocukları da yeni iş modellerine uyum
sağlamak ister. Ofisten geçen bisikletli personel sahnesinden sonra
Anne’nin geçmiş, Mazhar’ın bugün, çocukların da gelecekteki iş
modellerinin insanları olduğunu anlarız. Ancak bir kaza Mazhar’ın
bütün hayatını yeniden gözden geçirmesine neden olur. Mazhar, eski
kimliğini inkâr eder ve işten attığı Emine’nin dünyasına girmeye
karar verir. Bu sırada yıllardır ihmal ettiği Galatasaray
Lisesi’nden arkadaşı Altan’ın yanına taşınır.
“Yol Ayrımı” için Yavuz Turgul filmlerinden en çok “Gönül
Yarası” ile akrabalık bağları olduğu söylenebilir. “Gönül
Yarası”nın Nazım’ı kötü bir adam değildir ama idealleri yüzünden
çocuklarını ihmal etmiştir. Aynı durum burada da söz konusudur.
Mazhar’ın hırsları çocuklarını da kendisi gibi yetiştirmesine neden
olmuş, onların hayallerini gerçekleştirmelerinin önüne geçmiştir.
Nazım, tercihlerinin çocukları üzerinde yarattığı tahribatı
düzeltemeyeceğini anladığında psikopat kocasından kaçan Dünya’ya
açar kapılarını ve onunla hayatını tamir etmeye çalışır. Burada da
Mazhar, duygusuzca işten attığı Emine ile yakınlaşarak onunla
kendini tamir etmek ister. Altan’da “Gönül Yarası”ndaki Takoz gibi
ana karakterin durmadan atışacağı karakter olarak hikayedeki yerini
alır.
EN ‘TOPLUMCU GERÇEKÇİ’ FİLMİ!
“Yol Ayrımı”, bir yandan Yavuz Turgul’un toplumsal sorunlara,
adaletsizliğe en dikkat çektiği film olması nedeniyle en politik
işi olarak da kayıtlara geçebilir. İş hayatının acımasız tarafları,
emeğin sömürülmesi, erkek şiddeti, vicdani ret, kentsel dönüşüm
gibi dönemin sorunları Mazhar’ın karakterinde perdeden akıp gider.
Mazhar, bir büyük burjuva olarak, kazadan sonra hayatını
değiştirmeye çalıştıkça ‘gerçek Türkiye’nin fotoğrafını görür ve
kendisini daha da sorumlu hisseder. Ki filmin ikna edici olmayan
taraflarından birisi de Mazhar’ın yaşadığı dönüşümün hızı.
Senaryolarının gücü ile bilinen Turgul’un karakterin dönüşümünü bu
kadar hızlı ve ikna edici olmaktan uzak gerçekleştirmiş olmasını bu
film özelinde formsuz olmasına vermeliyiz.
Tam da bu noktada ‘takım değiştirmenin’ hem Yavuz Turgul hem de
Şener Şen için iyi olabileceğini, başka takımlarda eski özlenen
günlerini yakalayabileceklerini ummaktan başka şansımız yok. Ama
2010 tarihli “Av Mevsimi”nden bugüne (hatta Eşkıya’dan) bu kadronun
heyecanlandırmaktan uzak olduğunu söylemek gerekiyor. Bir
yönetmen/senaristin sadece bir oyuncu için iş ürettiği, bir
oyuncunun da sadece tek yönetmenle çalışmakta ısrar ettiği başka
bir örnek var mı, bilmiyorum ama bu takımın artık eski görkemli
günlerinden uzak olduğunu söylemek boynumuzun borcu.
“Yol Ayrımı”, toplumsal sorunlara da dokunan hikayesi, zaman
zaman eğlenceli de olabilen anları, uzun süresine rağmen kolay
izlenen yapısıyla seyircinin ilgisini çekecektir muhtemelen ama
üstünde imzası bulunanların yarattığı beklentiye karşılayıp
karşılayamayacağı biraz muallak.

Yönetmen: Yavuz Turgul
Oyuncular: Şener Şen, Mert Fırat, Rutkay Aziz,
Nihal Yalçın, Çiğdem Selışık Onat, Tilbe Saran, Ruhsar Öcal
Yapım: Türkiye 2017
Süre: 150